Güncelleme Tarihi:
Çağlayan'daki İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada Mahkeme Başkanı Gökmen Demirci'nin iddianameyi özetleyerek okumasının ardından davanın bir numaralı sanığı Abdullah Uçmak savunmasının alınması için sanık kürsüsüne alındı. Başkan Demirci, tutuklu sanık Uçmak için baro tarafından atanan bir avukat bulunduğunu ifade etti. Bunun üzerine Uçmak "Ben kendimi savunurum" dedi. "Bir şey anlatmak istiyorum" diye sözlerine başlayan Uçmak, Müslüman olduğunu ve inancına yeryüzünde 4 melek olduğunu bunlardan Azrail'in ise vadesi dolan kullarının canını almakla görevli olduğunu belirtti. Uçmak'ın bu sözler üzerine Başkan Demirci, "Dini konuları vaaza dönüştürmeyelim. Bunların konumuzla ilgisi yok" diyerek Uçmak'ı uyardı.
KÜFÜR ETTİ DURUŞMADAN MEN EDİLDİ
Sanık uçmak ise "Var efendim. Savcı Bey saçma sapan bir iddianame hazırlamış, şerefsiz bir terörist olarak yargılanıyorum" dedi. Ardından Tatlıses'e hareket eden Uçmak'ı Başkan Demirci uyararak, "Burası kimseye hakaret etme yeri değildir. Adaba uygun şekilde konuş" dedi. Uçmak ise "15 yıldır hakim karşısına çıkıyorum. Böyle bir şerefsizlikle karşılaşmadım" dedi ve İbrahim Tatlıses'e yönelik küfürlü sözlerine devam etti. Bunun üzerine mahkeme başkanı duruşmaya ara verdi. Aranın ardından Mahkeme Başkanı Gökmen Demirci, Abdullah Uçmak'ın bugünkü duruşmadan men edildiğini açıkladı. Bir sonraki tutuklu sanık Ersin Altun'un savunmasının alınmasına geçildi.
UÇMAK’IN ŞOFÖRÜ DİNLENDİ
Sanatçı İbrahim Tatlıses'e yönelik saldırıya ilişkin ilk duruşmada ifade vermek için kürsüye alınan tutuklu sanık Ersin Altun "Ben yaklaşık 4 aydır Balıkesir'de tutuklu bulunuyorum. İddianame bana tebliğ edilmedi. Bugün savunma yapamayacağım" dedi. Emniyetteki ifadesini kabul etmediğini söyleyen tutuklu sanık Yunus Ayık ise "Emniyette alınan ifadem doğru değildir. Psikolojik ve fiziki baskıdan dolayı bana gösterilen ifadeyi imzaladım. Bana polisler 'Biz ne hazırlarsak imzalayacaksın yoksa ablan Zeynep Genç ve enişten Hasan Genç'i de olaya dahil ederiz' diye tehdit ettiler. Ben emniyette ifade vermedim" diye konuştu.
"ABDULLAH UÇMAK'IN VERDİĞİ TALİMATLARI YAPTIM"
Tutuklu sanık Yunus Ayık, Tatlıses'e saldırı olayından 15 gün önce bin 200 TL maaşla Abdullah Uçmak'ın şoförü olarak işe başladığını belirtti. Sanık Ayık, "Abdullah Uçmak'ı önceden tanımıyordum. Mahallemizden Sivaslı olduğunu bildiğim Süleyman isimli tanıdığım bana Uçmak'ın temiz bir şoför aradığını söyledi. Bende Uçmak ile görüştüm, işi kabul ettim. Olayın olduğu gün Abdullah Uçmak ile telefonda görüştüm. Bana saat 22.00'de Sarıyer'de Hasan Bora isimli şahıstan para alacağını söyledi. 'Beni Kurtköy'deki emniyet müdürlüğünün yakınındaki duraktan al' dedi. Sonra arabaya onu Kurtköy'den aldım Sarıyer'e doğru hareket ettik. Arabada ben ve Abdullah Uçmak vardı. Ben Abdullah Uçmak'ın verdiği talimatları yaptım. Olayla ilgili hiç bir bilgim yoktur. Savunmamın bundan sonraki olayla ilgili kısmını avukatımla görüştükten sonra devam etmek istiyorum" dedi.
Ayık'ın avukatı Musa Kazım Yılmaz ,"Dosyayı klasörleri ve ek delilleri incelememi tamamlayamadım. Bu nedenle müvekkilimin kalan savunması için süre verilsin" şeklinde konuştu. Mahkeme başkanı Gökmen Demircan da talebi kabul ederek duruşmaya ara verdi.
"TATLISES'İ ÇOK SEVERİM"
Verilen aranın ardından davanın tek tutuklu kadın sanığı Nazife Erdemir, hakkındaki suçlamalara cevap verdi. İddianamede ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması istenen sanık Erdemir, Abdullah Uçmak'ı 1998 yılından beri tanıdığını, Uçmak'ın evinde bir dönem çalıştığını anlattı. Sanık Erdemir, "Uçmak cezaevinden çıktıktan sonra onunla çalışmak istemedim. Tatlıses'e saldırı olayından önce hasta olduğum için kızımın evinde kalıyordum. Olaydan 15- 20 gün önce Uçmak beni aradı ve 'Neredesin' diye sordu. Ben de kızımın evinde kaldığımı, kıyafet almak üzere evime gideceğimi söyledim. O da 'Ben gelip seni alayım evine bırakayım' dedi. Uçmak geldi beni aldı ve evime bıraktı. Eşyalarımı alıp apartmanın önüne indiğimde Uçmak, 'Bu valiz sende kalsın ben senden daha sonra alırım' dedi ve valizi benim eve bıraktı. Ben valizi açmak istedim ancak açamadım. Çünkü valizin şifresi vardı. Valizin içinde ne olduğunu bilmiyordum. Polis olaydan sonra evimde arama yaptı ve valizin içinde kar maskesi, bıçak ve silah olduğunu söyledi" diye konuştu.
"OLAY GÜNÜ UÇMAK BENİ TELEFONLA 2 DEFA ARADI"
Olayla bir ilgisi olmadığını savunan sanık Erdemir, olay günü Abdullah Uçmak'ın kendisini 2 kez telefonla aradığını ve ne yaptığını sorduğunu söyledi. Erdemir, "Uçmak'a özel bir televizyonda yayınlanan İbrahim Tatlıses'in sunduğu İbo Show'u izlediğimi söyledim. Uçmak da benim Tatlıses'i sevdiğimi biliyor. Daha sonra Uçmak beni ikinci kez aradı ve Tatlıses'in programının bitip bitmediğini sordu. Ben de programın bittiğini söyledim" ifadelerini kullandı.
"UÇMAK İLE TATLISES ARASINDAKİ HUSUMETTEN HABERİM YOK"
Olay günü Tatlıses'in katıldığı programın bittiğini Abdullah Uçmak'ı arayarak haber verdiği iddia edilen tutuklu sanık Murat Alagöz de savunmasını yaptı. Abdullah Uçmak'ın evinin yakınında marketi olduğunu ifade eden Alagöz olay günü Uçmak'ın kendisine gelerek 'İbrahim Tatlıses'ten alacağı olduğunu ve onu almaya gideceğini, kendisine Tatlıses'in katıldığı program bitince haber vermesini' istediğini belirtti. Araması için kağıda bir numara yazarak verdiğini ifade eden Alagöz, "Abdullah Uçmak ile Tatlıses arasındaki husumetten haberim yoktu. Eğer böyle birşey olacağını bilsem kolluk güçlerine haber verirdim" dedi. Gözaltına alındığı sırada polisler tarafından darp edildiğini öne süren Alagöz emniyette verdiği ifadeyi de kabul etmediğini sözlerine ekledi.