Güncelleme Tarihi:
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, ikinci kez oybirliğiyle aldığı kararla, kamulaştırılan parselin amacına uygun biçimde kullanıldığı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararını kaldırdı.
16 YILDIR SÜREN DAVA
İnönü Stadı, İTÜ Taşkışla binası, Hilton Oteli, Gökkafes ile Açık Hava Tiyatrosu'nun çevrelendiği ve içerisinde Şişli Evlendirme Dairesinin de bulunduğu Dolmabahçe'deki 17 bin 410 metrekarelik arazi ile ilgili hukuk mücadelesi 16. yılını doldurdu.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, mülkiyeti M. Salih Tatlıcı'ya ait olan araziyi 1986'da kamulaştırdı, ancak Zincirlikuyu'daki ikiz gökdelenlerin de sahibi olan Tatlıcı, arazinin kamulaştırma amacına uygun olarak kullanılmadığı gerekçesiyle 1991'de iade davası açtı.
Şişli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi de Tatlıcı'nın istemini yerinde bularak, arazinin eski sahibi Tatlıcı'ya iadesine 1994'te karar verdi. İstanbul Büyükşehir Belediyesinin temyizi üzerine konuyu tartışan Yargıtay 5. Hukuk Dairesi, bu kararını bozdu. Ancak bu kez de Şişli Mahkemesi eski kararında direnince, dosya kararları bağlayıcı olan Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gitti. Hukuk Genel Kurulu ise 5.6.1996'da, yerel mahkemenin direnme kararını kaldırarak, 5. Hukuk Dairesinin bozma kararını onayladı.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu geçtiğimiz günlerde, Tatlıcı ailesinin söz konusu arazisi ile ilgili dosyayı ikinci kez inceledi ve yerel mahkeme kararının kaldırılmasını oybirliğiyle kararlaştırdı.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun bağlayıcı olan kararında şu saptamalarda bulundu:
"Dava konusu yerin yeşil alan yapılmak amacıyla kamulaştırıldığı, bu yerin konumu itibariyle Boğazı gören, öngörüm sahasında kalan yeşil alan niteliğinde olduğu fotoğraf ve belgelerden anlaşılmaktadır. ...Diğer yandan dava konusu yer, doğal yeşil alan görünümünde olup, belediye tarafından yapılan parkın bütünlüğü içerisinde yer almaktadır. Parselin kamulaştırma amacı park yapma olduğundan, olduğu gibi bırakılıp kamunun yararlanmasına özgülendiği durumlarda, artık kamulaştırma amacına uygun tahsis yapılmadığından söz etmek olası değildir. Bu nedenle Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırı olup, direnme kararı bozulmalıdır."