Güncelleme Tarihi:
ÇOCUK endokrinoloji ve diyabet uzmanı olan Prof. Dr. Şükrü Hatun suni tatlandırıcıların insan sağlığına zararları konusunda güçlü kanıtlar elde edildiğini söyledi. Çocuk ve erişkinlerde şişmanlığın ‘dramatik’ bir şekilde arttığını belirten Prof. Dr. Hatun, “Şişmanlık sorununda besin endüstrisinin rolü büyük. Nikotin hızlı kana geçsin diye sigaralara kimyasal koyan tütün endüstrisi gibi besin endüs-
trisinin de ‘tat manipülasyonu’ ile özellikle çocuk bedenlerini zapt ettiğini söyleyebiliriz” dedi.
SUNİ DE OLSA...
Besin endüstrisinin şeker tüketimini sınırlayan düzenlenmelerden ‘suni tatlandırıcılar’ ve ‘light ürünler’ yoluyla kaçtığını belirten Prof. Dr. Hatun, şunları söyledi: “Suni tatlandırıcılar, sentetik olarak üretilen ve şekerin verdiği tat duyusu benzeri etki uyandıran maddeler. Bu ürünleri çekici kılan tat reseptörlerinde şekere göre çok daha yoğun (200-20.000 kat fazla) tat uyarısı yapması ama kalori içermemeleri. Dolayısıyla birçok besin türünün şişmanlık kaygısı duymadan tüketilmesine imkân vermeleri. Sorun obezite sıklığında artışa neden olmaları. Bunu kanıtlayan araştırmaların sayısı artıyor. Halbuki şişmanlık sıklığında yavaşlama ya da azalma yapması bekleniyordu.”
6 tatlandırıcıya izin var
ABD’de ve birçok ülkede 6 suni tatlandırıcının (saccharin, aspartam, acesulfame potassium, sucralose, neotame ve advantam) besin ve içeceklerde tat verici olarak kullanılmasına izin veriliyor. Amerikan Besin ve İlaç Dairesi (FDA) bu ürünlerin kullanımıyla ilgili (Fenil ketonüri hastalarında aspartam kullanımı dışında) bir güvenlik sorunu olmadığı belirtiyor. Ama asıl sorun bu tatlandırıcıların obezite sıklığında artışa neden olduğuna dair araştırmaların giderek artmasından kaynaklanıyor. Türkiye’de halen suni tatlandırıcılardan aspartame, cyclamate, acesulfame potassium, sucralose, saccharin, steviolglycosides bulunuyor.