Güncelleme Tarihi:
Herhangi bir yiyecekten tek bir ısırık aldığımız anda vücudumuz o besini sindirmek için çalışmaya başlıyor. Şeker; yağ veya proteinlere oranla daha çabuk işleniyor. Tabii şeker diyip geçmemek gerek. Zira şekerin de türleri var. Vücudumuz her bir şeker türü için farklı enzim kullanıyor. Örneğin; laktaz, sadece laktozu işleme gücüne sahip. Şekerlerin çoğu ince bağırsakta sindiriliyor.
Şeker, vücuda girdikten sonra parçalanarak kana karışıyor. Meyve ve sebzelerdeki şeker, lifli bir yapıya sahip. Dolayısıyla tüketildiği zaman sindirimi yavaşlatarak doygunluk hissi yaratıyor. Bu nedenle doğal besin kaynaklarından aldığımız şekerin zararı nispeten az.
Kandaki şeker seviyesi arttığında, pankreas insulin salgılamaya başlar. Bu, şekerin vücut hücrelerine işlemesini sağlar ve neticede kan şekeri düşer. İşlenmiş şeker tükettiğimizde bu süreci hızlandırmış oluyoruz. Yani kanımızdaki şeker seviyesi bir anda artıp hemen ardından hızlıca düşüyor. Bu durum gerçekleştiğinde, acilen şekerli gıdalara yönelerek seviyeyi normale çekmeye çalışıyoruz. Yöneldiğimiz şekerli gıdalar dopamin salgılamamıza ve daha iyi hissetmemize neden oluyor. Böylece şekere karşı bir bağımlılık yaratmış oluyoruz.
popsci.com.tr Tarafından Hazırlanmıştır.