Oluşturulma Tarihi: Kasım 04, 2001 00:00
ANAVATAN Partisi, senede birkaç kez proje üretmekle, vizyon tazelemekle şöhretli bir partidir. Bu biraz da Turgut Özal'dan kalıtım yoluyla geçmiş olsa gerek:Malum, merhum en az 5 yeni proje üretmediği günü boşa geçmiş sayardı. Gerçi bunların çoğu hava cıva olurdu ama, yine de proje projeydi.ANAP Merkez Karar ve Yürütme Kurulu'nda önceki akşam 7.5-8 saat süreyle, en son modaya uyarak, partinin ‘‘devleti küçültürken etkinleştirmeyi’’ amaçlayan projesi ele alınmış. Tabii o kadar uzun görüşmelerden basına birkaç paragrafla yansıyan
haber her şeyi tam olarak anlatamaz. Ama öyle sanıyoruz ki bilinenler bu konuda bazı değerlendirmeler yapmaya yetebilir.Örneğin ‘‘devleti küçültme’’ amacıyla yola çıkan ANAP'ın ‘‘Turizm’’, ‘‘Çevre’’ ve ‘‘Kültür’’ bakanlıklarının birleşmesini, ‘‘Bayındırlık’’ ve ‘‘Ulaştırma’’nın tek bakanlık olmasını, ‘‘Milli Eğitim’’ ile ‘‘Gençlik ve Spor’’ bakanlıklarının birleşmesini öneren ilginç bir görüş ortaya atmışlar.Görüş ilginç ama ‘‘makul’’ göründüğü için değil, Başbakan dahil 36 sandalyesi olan bir hükümette sayı azaltılacaksa neden uygulamaya Milli Eğitim, Bayındırlık, Ulaştırma, Turizm gibi ‘‘icraat bakanlıklarından’’ başlanıyor da her biri küçük bir bölge müdürlüğü kadrosuna sahip olan ve sayısı 18'i bulan devlet bakanlıklarından başlanmıyor?Ulaştırma ile Bayındırlığı, Turizm ile Çevre ve Kültür'ü birleştirmek ise, devleti küçültmek için değil ama aşure yapmak için iyi bir formül olarak görünüyor.Kaldı ki topu topu 10-15 makam arabasını garaja çekip, eldeki memurları başka kurumlara aktarsanız, yaptığınız Türkiye'nin ihtiyacı olan etkin devlete kavuşma yönünde ne anlam ifade eder?Asıl mesele önce mevcut devlet yapısını etkin hale getirmek olmalı.ANAP'ın ileri gelenleri biraz tarih karıştırırlarsa, İttihat Terakki'den bu yana ‘‘devleti küçülterek personel yükünü azaltmak’’ amacıyla sayısız defa tensikat (yeniden düzenleme görüntüsü altında memur çıkarma) işlemi yapıldığını ama asıl mesele olan devleti etkin hale getirecek önlemler hiçbir zaman alınmadığı için kısa sürede eski noktaya dönüldüğünü görürler. Hatta gereksiz yere işten çıkartılanların yükünü de devlet üstlendiği için, durum her defasında daha da kötü olmuştur.Devleti etkin hale getirmenin yolu, -askerlik, yargıçlık, polislik gibi özel hizmetler hariç- kamu sektöründeki insanları da sözleşme ile çalıştırmak, sözleşmede ilginin görevini tanımlamak, yetki ile sorumluluğu aynı kişide toplamak, görevin belirlenen standartlara göre yapılıp yapılmadığını periyodik olarak denetlemek, yapmayanı veya yaptırmayanı tasfiye etmekten geçer. Bunu bugün çalışanlara uygulamak zor ise, hizmete yeni alınanlardan başlanır. Yeter ki sorunu çözmeye niyet edilsin.
button