Taşeron devri bitti

Güncelleme Tarihi:

Taşeron devri bitti
Oluşturulma Tarihi: Mart 31, 1999 00:00

Haberin Devamı

Milli İstihbarat Teşkilatı, yeniden yapılandırılıyor. Bu tarihi değişimle örgüt yapısı yenilenen MİT'te Yeşil gibi ‘‘taşeron kullanımı’’ da sona eriyor.

Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), örgüt yapısı, personel politikası ve operasyonel görev talimatı açılarından köklü bir reform döneminden geçiyor. MİT'te kabul edilen yeni bir operasyonel direktif çerçevesinde, hassas operasyonlarda teşkilat dışından taşaron kullanımına son veriliyor.

Bu değişiklikler kapsamında MİT Müsteşarı'nın atama ve terfilere ilişkin yetkilerinin önemli bir bölümü de sınırlandırılıyor. Atama ve terfiler Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki Yüksek Askeri Şura'ya benzer bir modelle oluşturulan bir ‘‘Üst Kurul’’a devrediliyor.

Şenkal Atasagun'un geçen yıl MİT Müsteşarlığı'na getirilmesinden sonra aşama aşama uygulamasına geçilen bu değişiklikleri, ana

başlıklar altında özetledik.

İDARİ YAPILANMA

Müsteşara 3'üncü yardımcı

Bu alandaki en önemli değişiklik daha önce iki olan müsteşar yardımcılarının sayısının 3'e çıkarılması. Bundan önceki dönemde müsteşara bağlı istihbarat ve idari işlerden sorumlu olmak üzere iki ayrı müsteşar yardımcısı görev yapmaktaydı. Bu iki yardımcıya ek olarak bu kez operasyondan sorumlu bir müsteşar yardımcılığı kadrosu ihdas edildi.

İstihbarattan Sorumlu Müsteşar Yardımcılığı'nı Mikdat Alpay, İdari İşlerden Sorumlu Yardımcılığı ise Sadi Sağdam yürütüyor. Yeni açılan Operasyondan Sorumlu Müsteşar Yardımcılığı'na ise daha önce Lefkoşa'da görev yapmış olan Emre Taner getirildi.

UYGULAMA NASIL OLACAK

Bu üçlü bölünmenin uygulamadaki yansıması şöyle olacak:

Haber toplama ile gelen istihbaratın analizinin birbirinden ayrı kategorilerde tutulması anlayışı çerçevesinde, bölge başkanlıkları ve yurtdışı birimlerce yürütülen istihbarat faaliyeti doğrudan Emre Taner'in altındaki Operasyon Başkanlığı'na rapor edilecek.

Bu istihbaratın, teknik istihbarat ile birleştirilip, kıymetlendirilip analiz edilerek ‘‘müşteriler’’e sunulacak hale getirilmesi ise Mikdat Alpay'ın altındaki İstihbarat Başkanlığı'nın görevi olacak.

MÜSTEŞARIN YÜKÜ AZALIYOR

Bu düzenlemenin getirdiği yeniliklerden biri, geçmişte çoğunluk doğrudan müsteşara bağlı olarak çalışan bölge başkanlıklarının bundan böyle doğrudan daha alt kademedeki operasyon başkanlığına bağlanacak olması. Böylelikle MİT müsteşarının üzerindeki yük belli ölçülerde azaltılmış oluyor.

MİT ÜST KURULU

Atama ve terfilere ‘üst kurul’ kararı

MİT bünyesindeki en önemli reformlardan birini, ‘‘Personel Talimatı’’nda yapılan köklü değişiklikler oluşturuyor. Getirilen bir dizi değişiklikle MİT'te atama ve terfilerin objektif performans ölçütlerine bağlanması amaçlanıyor.

‘RİCA’LARIN ÖNÜ KESİLDİ

Böylelikle sübjektif kararların önlenmesi, dışarıdan gelen ricaların önünün kesilmesi ve meslek memurları arasında gerçek bir rekabet ortamının yaratılması hedefleniyor.

Bu çerçevedeki önemli bir değişiklik, ‘‘Personel Talimatı’’nda müsteşara olağanüstü yetkiler tanıyan ve kısaca, ‘‘Uygun gördüğü takdirde müsteşarın takdirindedir’’ diye özetlenebilecek ünlü 8'inci maddenin kaldırılması.

Bu yetki kaldırılırken, atama ve terfiler büyük ölçüde MİT'in en üst kademesi içinde oluşturulan ve bir tür ‘‘Akil Adamlar Grubu’’ diye adlandırılan Üst Kurul'un yetki alanına sokuluyor.

MÜSTEŞARA 2 OY HAKKI

MİT müsteşarının başkanlık edeceği bu kurulun, 3 müsteşar yardımcısı ile bir alt kademedeki operasyon ve istihbarat başkanları olmak üzere toplam 6 üyesi bulunacak. Kurulda kararlar oylama ile alınacak. Her memurun sicili ve performansı oylama öncesi tartışmaya açılacak. MİT müsteşarına tanınan tek ayrıcalık, çift oy hakkına sahip olması.

ASKERİ ŞURA BENZERİ SİSTEM

Bu düzenlemeyle birlikte MİT'teki atama ve terfiler, Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki Yüksek Askeri Şura'yı andıran bir sisteme bağlanmış olacak. Eski sistemde atamalar Personel Başkanlığı'ndan gelecek tavsiyeler ışığında doğrudan Müsteşar'ın takdiri ile şekillenmekteydi.

‘‘Personel Talimatı’’nda yapılan bir diğer önemli değişiklik, ‘‘Mümtazen terfi’’ diye adlandırılan ve müsteşara bir memuru üç derece birden terfi ettirme yetkisinin de kaldırılmış olması.

MİT mensuplarının bir idari kararla aynı kıdem derecesindeki eşitlerini 8 yıl geride bırakmaları anlamına gelen bu takdir yetkisinin sona ermesiyle birlikte bir üst dereceye terfide hiyerarşi basamakları hiçbir şekilde atlanamayacak. Orduda bir yüzbaşının binbaşı olmadan yarbay olması mümkün olmadığı gibi, MİT'te de benzer bir terfi sistemi geçerli olacak.

EĞİTİMDE REFORM

Aday memurluk 2 yıla çıkıyor

Eski Müsteşar Sönmez Köksal'ın döneminde başlatılan ve Türkiye'nin kalburüstü üniversitelerinden yabancı dil bilen kalifiye öğrencilerin istihdam edilmesine dönük personel politikası aynen sürdürülecek.

ASKERLİK ŞARTI

MİT'e meslek memuru olarak girebilmek için yabancı dil bilme şartı ve askerlik görevini tamamlamış olmak koşulları aranacak.

Bu bölümdeki önemli bir değişiklik, aday meslek memurluğu süresinin bir yıldan iki yıla çıkarılmış olması.

Eski uygulamada, teşkilata katılan bir aday meslek memuru, önce MİT'in Yenimahalle'deki merkezinde yaklaşık 6 ay süren yoğun bir meslek eğitimi döneminden sonra bölge başkanlıklarında kısa süren bir staj görmekte ve ardından asaleti onaylanmaktaydı.

1 YIL SAHADA MESAİ

Yeni uygulamada ise merkezde uzatılan bir eğitim döneminin tamamlanmasından sonra aday memur, bölge başkanlıklarında kısa süreli staj yerine yaklaşık bir yıl süreyle doğrudan sahada mesai yapacak. Asaleti ancak ikinci yılın sonunda performansı değerlendirildikten sonra onaylanacak.

TORPİLE ÖNLEM

Bu kapsamdaki bir diğer değişiklik, aday memurların merkezdeki eğitimin ardından bölge başkanlıklarına sevkinde, torpil mekanizmasının ya da subjektif ölçütlerin işlemesini önlemek için katı bir kura sisteminin getirilmiş olması.

MİT, Yeşil gibileri artık kullanmayacak

Buraya kadar olan değişiklikler, ana hatlarıyla teşkilatın yeniden yapılanması ile ilgili idari reformun unsurları. Bunun yanı sıra MİT'in ‘‘Operasyonel Görev Talimatı’’nda yapılan radikal bir değişiklik, teşkilatın bundan sonra girişeceği örtülü operasyonları hayati bir şekilde ilgilindiriyor.

FATURA TEŞKİLATA

Bu radikal değişiklikle teşkilat dışından taşeron kullanma yöntemine son veriliyor. Bu değişiklik, ‘‘Yeşil’’ diye tanınan ve gerçekleştirdiği yargısız infazlarla ünlenen Mahmut Yıldırım'ın 1996 yılında Abdullah Öcalan'ı hedef alan bazı operasyonlarda kullanılmasının teşkilata getirdiği faturanın bir bedeli olarak görülebilir.

Yeni dönemde, siyasi otoriteden örtülü operasyonlar için gelen talepleri, MİT'in kendi yetenekleriyle, kendi personeli ile yerine getirmesi ilkesi esas alınacak.

Siyasi otoriteden gelen bir talimatın yerine getirilmesinde teşkilatın imkanlarının yetersiz görülmesi halinde zaman istenerek, bu kabiliyetin kazanılması yoluna gidilecek.

MİT'in tepe kademesindeki bir yöneticisi, bu düzenlemenin mantığını Hürriyet'e şöyle anlattı:

YEŞİL, HATAYDI

‘‘Yeşil'in kullanılması bizim için büyük bir hata oldu. Bunun bedelini teşkilat olarak ağır ödedik. Yeşil aslında başka devlet birimleriyle de daha uzun süreli çalışmıştı. Ama faturası bizim üzerimize kaldı. Dışarıdan adam kullandığınız takdirde, en önemli sakıncası kullandığınız kişinin de sizden istifade etmeye çalışması oluyor. Sıkıştığı zaman MİT bağlantısını kullanarak kendisini sağlama, güvence altına almaya çalışıyor. Gebe kalıyorsunuz. Artık teşkilat dışından kimseye gebe kalmak istemiyoruz. Üstesinden gelemeyeceğimiz bir talimat olursa, yapamayacağımızı söyleyeceğiz, o alandaki eksiğimizi kapatmak yoluna gideceğiz.’’

Bu politika değişikliğiyle birlikte MİT'te onyıllardır tartışma konusu olan ve geçmişte teşkilat içinde ciddi bölünmelere yol açan bir çatışma da sona ermiş oluyor.

MİT'te ‘‘Dışarıdan gerekirse kanundışı kişilerden istifade edebiliriz. Bu yetkimizin olması gerekir’’ tezi ile ‘‘Hayır, dışarıdan taşeron kullanmak, teşkilatı zora sokar, hukuk dışı bir çizgiye itebilir. Kendi yeteneklerimizle yetinelim’’ tezi arasındaki tartışma, yeni politika ile birlikte ikinci tezin lehinde sonuçlanmış oluyor.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!