Hayati YALÇIN/ŞİRAN (Gümüşhane), (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 09, 2009 12:59
GÜMÜŞHANE’nin Şiran İlçesi'ne bağlı Araköy Köyü yakınlarında faaliyet gösteren taşocağının çevreye ve tarihi eserlere zarar verdiğini ileri süren köylüler, pankartlı eylem yaptı.
Taşocağının faaliyetinin durdurulması için Trabzon Bölge İdare Mahkemesi’ne açtıkları davayla ilgili bilirkişi incelemesi sırasında eylem yapan köylüler, “Taşocağının maddi bir getirisi yok ama bu bölgede turizme yönelik birçok tarihi eser mevcut” dedi.
Araköy Köyü’ne 2 kilometre uzaklıktaki Marafırın mevkiinde, 1.5 yıl önce işletilmeye başlanan taş ocağı, köylülerin tepkisini çekti. Taşocağındaki çalışmaların mera alanlarına ve bölgedeki tarihi kaya mezarlarına zarar verdiğini ileri süren Araköy sakinleri, yaklaşık 1 yıl önce önce taş ocağının faaliyetlerinin durdurulması istemiyle Trabzon Bölge İdare Mahkemesi’ne dava açtı.
Mahkemenin atadığı bilirkişi heyeti, dün taş ocağı ve çevresinde inceleme yaptı. Bilirkişi heyetinin alana gelişi sırasında Araköylüler, üzerinde ‘Köyümü seviyorum, satılık değildir’, ‘Birlik içinde hakkımızı arayacağız’ yazılı pankartlar açtı ve çalışmaları takip etti. Köylülere İstanbul’dan otobüslerle gelen yakınları da destek verdi.
Yağmura rağmen heyet çalışmalarını bitirene kadar bölgede kalan köylüler, mera alanlarında ve tarihi kaya mezarlarına yakın bölgede yapılan çalışmaların bir an önce durdurulmasını istedi. Araköy Kalkındırma ve Dayanışma Derneği Başkanı Erol Yılmaz, köyün içme suyunun, merasının ve tarihi dokunun olduğu bölgede taş ocağı işletilmesine tepki gösterdiklerini belirterek, şunları söyledi:
“Taş ocağının olduğu bölge bizim tek mera alanımızdır. Bu arazinin Hazine arazisine çevrilerek taş ocağı olarak kiralanmasına karşıyız. İnsanlarımız taş ocağı nedeniyle çok gerildi. İstanbul’dan dört otobüs kiralayarak keşif için geldik. Bu bölgede tarihi kaya mezarlarımız var. Bu ocak çalışmaya devam ederse mezarlar da tahrip olacak. Taş ocağının işletilmesi köyümüzün bir anlamda sonu olur. Hukuk mücadelemizi sürdürüyoruz. Yetkililerin de bu konuda daha duyarlı olmasını istiyoruz. Taş ocağı tam olarak çalıştığı zaman su kaynaklarımızın, meramızın ve hepsinden önemlisi tarihin yok olacağı endişesini taşıyoruz.”
Jandarmanın geniş güvenlik önlemleri aldığı keşfi olay çıkarmadan izleyen köylüler adına bilirkişi heyetiyle konuşan Avukat İsmail Taştan, taş ocağının çok fazla maddi getirisi olmadığını belirterek, “Davaya konu olan bu bölgede turizme yönelik birçok tarihi eser mevcut. Köylüler de burada demokratik tepkisini gösteriyor” dedi.
BÖLGEDE 12 KAYA MEZARI VAR
Doç.Dr. Süleyman Çiğdem’in Gümüşhane ve Çevresinin Arkeolojik İncelemeleri isimli eserinde, milattan önce 4'üncü yüzyılda Roma döneminden kalma olduğu belirtilen 12 kaya mezarı hakkında, “Bölgede bulunan kaya mezarlıkları, kare planlı ve tek odalı, 3 sekili, klineli (ölü çukuru), girişleri anıtsal, işlendikleri yüzeyle doğru orantılı olarak silme veya silmesiz olup genelde iyi işçiliklidir. Diğer kaya mezarlıklarından farklı olarak etrafındaki kalıntılarla bir kompleksi andırmaktadır. Çevresinde bulunan sunu çukurları ve nişlerle bölgedeki ölü kültü gelenekleriyle ilgili önemli ipuçları vermektedir” bilgisi yer alıyor.