Faruk Bildirici
Oluşturulma Tarihi: Ekim 22, 2005 00:00
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın’ın tutuklanmasına yol açan Tıp Fakültesi Hastanesi’ne 25 milyon dolarlık tıbbi cihaz alımını Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mansur Kamacı ile konuştuk. Prof. Kamacı ‘Bu aletler benim için, Yücel Aşkın için gelmiyor, Van’a geliyor’ diyor.
YILLARCA GATA’da görev yapan askeri doktor Prof. Dr.
Mansur Kamacı, 1996’dan beri Van’da. Son bir yıldır da Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı. Dolayısıyla soruşturma kapsamının tamamen dışında.
Kamacı’nın ilk itiraz ettiği nokta, 25 milyon dolarlık ihale haberleri oldu. Hemen düzeltti:
‘Toplam 25 milyon dolarlık bir dış krediydi. Ama Hazine Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından akreditifhesabı açılan rakam 11 milyon 600 bin dolar. Bu miktara karşılık olarak 2003 yılının ilk altı ayına kadar gelen ürünlerimiz var.’
Dış kredi ile tıbbi cihaz alımı çalışmaları 1997’de başlamış. Kliniklerin bütün ihtiyaçları belirlenmiş, ardından sözleşmeler hazırlanmış ve cihazların alım süreci başlamış. İspanyol Expansion Exterior firmasıyla anlaşılmış, bütün işlemleri de bu şirketin Türkiye’deki taşeronlarından biri olan Tradem firmasının temsilcisi Dr.
Mehmet Ayral yürütmüş.
Cihazlar gelmeye başlayınca hastane yöneticileri ve doktorlar çok sevinmiş ama mutlulukları çok sürmemiş. Bölgenin en modern hastanesi olma yolunda ilerleyen hastanedeki sevinç, cihaz listesi tamamlanmadan alımın kesilmesiyle hüsrana uğramış.
ALIM ‘DURDURULDU’
Prof. Dr.
Kamacı da üzgün,
‘2003’ten bu yana da maalesef gelen hiçbir malzeme yok. Durmuş demiyorum, durdurulmuş durumda’ dedi.
Kamacı, ‘alımın durdurulmasının öyküsünü’ kısaca özetledi:
‘2003’ten sonra akreditif hesabı açılmıyor. Bilebildiğim kadarıyla Devlet Bakanımız Ali Babacan’ın önünde bekliyormuş yazılar. Sayın Babacan’ın takdir ve tensiplerine kalmış durumda. Firma temsilcisi Dr. Mehmet Ayral’dan aldığımız bilgi bu. Sistemde tıkanma var. Bu tıkanmanın açılması gerekiyor. Biliyorsunuz dışardan gelecek ürünlerle ilgili bir zaman sorunu var. Ben rektörlüğe bir yazı yazmıştım. İspanyol firmasının yazdığı yazılar nedeniyle. Rektörlük de YÖK’e, onlar da Maliye Bakanlığı’na yazdılar. Bu hükümeti ilgilendiren bir konu. Hatta buraya gelen Van milletvekillerinden yardım istiyorum. ‘Burada Van’ın hizmetkárıyız, bu aletler benim için, Yücel Aşkın için gelmiyor, Van’a geliyor. Bize yardım edin, destek verin’ diyorum. Bu olaylar olmazdan evvel tabii. Ayrıca Milli Eğitim Bakanımız Hüseyin Çelik’in ağabeyi Ramazan Çelik, bizim fakülte sekreterimiz. O kanalla da sürekli buradaki tıkanıklığın çözülmesi için çalışıyoruz.’
Prof. Dr.
Kamacı, önemli bir noktaya dikkat çekti. İspanyol firmayla yapılan sözleşme 31 Aralık 2005’te sona
erecek. Ancak hazırlanan listedeki cihazlardan sadece 26’sı teslim alınmış, gelmeyen cihaz sayısı 106. Dahası, gelen 9 cihaz da eksikleri nedeniyle çalıştırılamıyor.
RADYOTERAPİ SIKINTISI
Eksikleri olan cihazların içerisinde en önemlisi radyoterapi sistemi. Tıp Fakültesi’ne Hakkári, Muş, Bitlis ve bu kentlerin ilçelerinden de kanserli hastalar geldiği için bu sistemin bir an önce tamamlanması gerektiğini söylüyor Prof. Dr.
Kamacı.
Toplam değeri 5.5 milyon dolar olan radyoterapi sisteminin sadece 900 bin dolarlık bölümü gelmiş. Sistemin, içinde Kobalt 60 maddesi bulunan cihaz geleli 2.5 yıl kadar olmuş. Ancak son derece değerli bir madde olan Kobalt 60’ın ömrü 5.5 yıl. Yani cihaz henüz kullanılmadan Kobalt 60’ın ömrünün yarısı gitmiş durumda. Prof. Dr.
Kamacı, eksikleri nedeniyle kabulü yapılamayan, dolayısıyla da kullanılamayan diğer cihazları da sıraladı:
‘Magnetik rezonans (MR) cihazı, dijital anjografi cihazı, PACS sistemi, krenor anjografi cihazı, ortopedik ameliyat masası, üroradyolojik ameliyat masası, excimer laser cihazı, hücre kültür sistemi.’
Anlaşmanın sürdürülmesi doğrultusunda gelişmeler olmazsa bu aletler hiç kullanılmadan çöpe gidecek. Zaten şu anda Tıp Fakültesi Dekanlığı ya da rektörlük, bu konuda bir yazışma yapmak istese ellerinde tek belge yok. Gelen polisler, belgelerin tümünü, orijinallerini alarak savcılığa götürmüş.
Prof. Dr.
Kamacı, ihaleyle ilgili bütün işlemleri rektörlüğün takip ettiğini, kendilerinin sadece gelen cihazları teslim alıp prosedürü takip ettiklerini belirtiyor.
‘Halen tutuklu olan Genel Sekreter Yardımcısı Enver Arpalı, bu işlerin rektörlük ayağındaki takipçisi konumundaydı. Arkadaşımız buraya geldiği zaman bütün randevularımı iptal edip birlikte çalışıyorduk’ dedi Prof. Dr.
Kamacı.
NEDEN 3 AY SONRA
Üniversite Rektörü Prof. Dr.
Yücel Aşkın’ın tutuklanmasına yol açan ihaleyle ilgili gelişmeler böyle. Burada dikkati
çeken, rektörün ihaleyle ilgili işlemleri yürüten Genel Sekreter Yardımcısı
Enver Arpalı’dan üç ay kadar sonra tutuklanması. Soruşturmayla ilgili soru işaretlerini herkes birbirine sorup duruyor.
İspanyol firması yarısını yolladıTIP fakültesinin cihaz alım anlaşması yaptığı İspanyol firmanın Türkiye’deki taşeronlarından Tradem’in temsilcisi Dr. Mehmet Ayral, soruşturma nedeniyle cihazların kalan bölümüyle ilgili işlemlerin devam edemediğini söyledi. Ayral, ‘2 hafta kadar önce İspanyol firmasından bir heyet üniversiteye gitti. Üniversite yetkilileri, savcılık bütün evrakları aldığı için işlemlere devam edemediklerini söylediler’ dedi. Kendisinin İspanyol firmasına danışmanlık yaptığını anlatan Ayral, şunları söyledi: ‘Sözleşmede firmanın bedelini aldıktan sonra cihazları göndereceği maddesi var. Kredinin 2’nci bölümünü alamamalarına rağmen cihazların yaklaşık yarısını gönderdiler. Sözleşmenin uzatılması veya bitmesi diye bir şey yok. Bildiğim kadarıyla Devlet Bakanı Ali Babacan’ın imzası bekleniyor. Firmanın 3.5 milyon dolarlık teminatı var, bunu yakabilir de. Ama tıkanıklığın giderilmesini bekliyorlar.’