Güncelleme Tarihi:
İskenderpaşa Camisi’nin hemen yanı başındaki çeşme, 270 yıl önce Sultan Mahmut’un emriyle yapıldı. Mahallelinin anlattığına göre, 1980 yılına kadar sağlamdı. Ancak yıkıldı, taşları bile kayboldu. İskenderpaşa Camisi’nin duvarının dibine replikası yaptırıldı. Replika çeşmenin kitabesine de merhum Zeki Çamlı’nın adı Osmanlıca olarak Sultan Mahmut’un adının yanına yazdırıldı. Zeki Çamlı’nın AK Parti Milletvekili olan oğlu Ahmet Hamdi Çamlı’ya göre, çeşme büyük İstanbul yangınından sonra ağır hasar görmüştü.
SOSYAL MEDYADA GÜNDEM OLDU
Çeşme ile ilgili iddiaları ilk ortaya atan İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, yıkılan çeşmenin yerine Çamlı ailesi tarafından apartman dikildiğini belirterek sosyal medya hesabından bazı belgeler paylaştı. Mahir Polat, milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı’ya yazdığı mesajda, “1978’de arsası ile satın alıp, 1980 yılında sapasağlam ayakta iken ailenizin söküp yerine aile apartmanı yaptığı Sultan 1. Mahmud’un vakıf çeşmesinin, yerinde binanız olduğu için cami duvarına, kitabesini değiştirerek yaptırdığınız taklidi için çok teşekkür ederim” dedi. Polat, Hürriyet’e yaptığı açıklamada ise “Çeşme 1980’e kadar ayakta. Bu tarihte mal sahibi söküp kaldırıyor. Sonra tamamen kayboluyor parçalar. Çeşmenin orijinal yerine, çeşmeyi söken Zeki Çamlı tarafından aile apartmanı yapılıyor. Yıllar sonra Vakıflar Genel Müdürlüğü, çeşmenin ihyasını, yani imitasyonunu yapmak üzere koruma kurulundan izin alıyor. Fakat yerinde apartman olduğu için, yakınındaki cami duvarına, kitabesi de aynı olmak üzere yapılmasına izin veriyor. Ne yazık ki kitabesinin içeriği tahrif edilerek bir mısra siliniyor ve Sultan 1. Mahmud isminden sonra, mal sahibinin adı yazılıyor. İmitasyon çeşme kitabesi, Kurul’un da iznine aykırı olduğu için değiştirilecek. İBB olarak, bu vakıf çeşmesinin hiç değilse anısının doğru şekilde yaşatılması için her türlü teknik desteğe hazırız. Gönül doğru yerinde yapılmasını arzulardı ama ne yazık ki şimdi yerinde apartman var.”
BİZ ŞEREFLİ İNSANLARIZ
AK Parti İstanbul Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı, iddialara Hürriyet aracılığıyla şöyle yanıt verdi:
“Biz onurlu, şerefli insanlarız. Şu anda İBB yönetimindeki arkadaşlarda bunun zerresi yok. İftiraya devam ediyorlar. Şu anda bahsettikleri bina, köşede bir parseldi. Benim doğduğum yer. Cadde ve sokak tarafında iki küçük arsa vardı. Babam o arsaları da satın alıp, üç parseli birleştirerek o binayı yaptı. Aldığımız arsalardan birinin arkasına düşen tarafta, bu çeşmenin eski yeri vardı. 1918 yangınında yanmış, ellendiğinde mermerleri tuz buz olacak haldeydi. Babamın parasıyla resmen aldığı arsanın, arkasındaki duvara monte bu çeşme varmış. Onların yayınladığı evrakta da var. Başka bir yere yapalım diye resmi müracaatları var. Babam o arsaya yapamadı, bize nasip oldu. Şimdi ‘Çeşmeyi yıktı, arsayı üstüne yaptı’ deniyor. Bir tarihi çeşme yıkılıp, üzerine bina yapılabilir mi? Arsanın arka tarafında çeşme varmış. Hem ada içinde kalmasın, hem de çeşmelikten çıkmış diye, taşınsın istenmiş. Şimdi köyleri, camileri taşıyorlar suyun altında kalmasın diye. Bu da bitmiş yok olmuş bir çeşmeyi taşımak için babam uğraştı. O zaman yaptırmadılar, bize nasip oldu. Yani bir tarihi eser yıkılıp yerine gayri resmi bina yapılması nasıl mümkün olur? Adam 40 sene önce müracaat edip, ‘Bana yer gösterin yapayım’ demiş, yaptırmamışlar. Etmedikleri için adam senelerce uğraştı didindi, bize düştü iş. Öldükten sonra gittik, uğraştık didindik resmi olarak. Hiçbir gayri resmilik, meşruiyetsizlik yok. Tamamen kendi paramızla, usul erkan, edep haya, hangi kuralsa, onlara uyup yapılmış.”
TOP OYNAR ÇEŞMEDEN SU İÇERDİK
MAHALLE sakinlerinin anlattıklarına göre, çeşmenin orijinal yeri, İskenderpaşa Camii’nin yanında bulunan Ensar Apartmanı’nın arsasıydı. Zeki Çamlı binayı yaptırmadan önce suyu akıyor, mahalleli tarafından kullanılıyordu. Mahallenin bakkalı 66 yaşındaki İsmail Pilavoğlu, “Çeşmenin bulunduğu alanda top oynardık. O çeşmeden su akardı. 1980’li yıllarda Zeki Çamlı buraya ev yaptırdı. Çeşmenin taşlarını söktürdü. Taşlarının bir kısmını hemen karşısındaki İskenderpaşa Camii’nin avlusuna bıraktı. Taşlar orada yok oldu. Ahmet’in yaşı benden küçüktür. Çocukluğumuz bu sokakta geçti. Yan yana büyüdük” diye konuştu.