Güncelleme Tarihi:
Kırmızıdam köyünde yaşayan çiftçi Mustafa Boyacı, yaptığı açıklamada, karpuz ve pamuk gibi yöreye özgü ürünlerin üretiminden istediği geliri elde edemeyince, başka arayışlara girdiğini kaydetti.
Yaklaşık 2 yıl önce, bu konudaki merakı ve hobisinin de etkisiyle, süs balığı yetiştirmek için araştırma yapmaya başladığını ifade eden Boyacı, “Süs balığı yetiştiriciliği uzun zamandır ilgimi çekiyordu. Tarlamın bir kısmını gölete dönüştürdüm ve havuzlar oluşturdum. Ardından, Adana'daki akvaryumculardan 400-450 adet anaç Japon Balığı getirerek, gölete bıraktım. Yaklaşık 10 bin TL masraf ettim” dedi.
İlk başta acemilikten dolayı bazı sorunlar yaşadığını dile getiren Boyacı, “Tamamen kendi çabamla üretim yapmaya çalıştığım için bazı konuları yaşayarak öğrendim. Balıklar uzun süre yumurta bırakmayınca, konuyu araştırdım. Ortamda yabancı balık ya da canlı olduğunda yumurtlamadıklarını öğrendim. Yaptığım araştırmada gölette kaplumbağa bulunduğunu ve araya başka balık türlerinin karışmış olduğunu gördüm. Onları havuzdan çıkarınca, balıklar yumurtladı” diye konuştu.
ÇALIŞMANIN MEYVESİ
Çalışmaları sonunda, yavru elde ettiğini ve önceki gün hasadını gerçekleştirdiğini ifade eden Boyacı, “Yaklaşık 15 bin adet yavru balık elde ettim. Bu balıkları, Mersin'de faaliyet gösteren bir toptancıya deneme amacıyla verdim. Ancak, balıklar yeterince kaliteli olmadığı için henüz satılıp satılmayacağı belli değil. Satılsa da ancak masrafı karşılayacak” dedi.
Buna rağmen, elde ettiği sonucun kendisini cesaretlendirdiğini ifade eden Boyacı, “Türkiye, Endonezya ve Singapur gibi ülkelerden yılda 1 milyar dolarlık süs balığı ithal ediyor. Hedefim üretimi kaliteli hale getirip hem çiftçiliğe göre daha yüksek gelir elde etmek, hem de ülkeme katkı sunmak. Bu konuda devletten de destek bekliyorum” diye konuştu.
Balıkları alan Mersinli iş adamı Caner Özkurt ise Türkiye'de süs balıklarına karşı yoğun ve tutarlı bir talep olduğunu ifade ederek, “Türkiye süs balığı ihtiyacının hemen tamamını yurt dışından karşılıyor. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın bu alanda üretim yapmak isteyen girişimcileri desteklemesi ve bu konuda somut projeler gerçekleştirmesi sektör açısından çok olumlu bir adım olacaktır. Ümidimiz bu tür tesislerin her geçen gün biraz daha artması” dedi.
Japon balıklarının, her ortamda yaşayabilen, dayanıklı bir tür olduğunu ifade eden Özkurt, “Renkli olan bu balık halkımız tarafından en fazla tercih edilen balık türü. Burada havuzlardan topladığımız balığı içine su doldurduğumuz büyük poşetlerle sevk ediyoruz. Balıkların yolculuk sırasında zarar görmemesi için poşetlere saf oksijen ilave ediyoruz” şeklinde konuştu.