Tarladan sofraya zehir

HER şey dört yıl önce bir firmanın Antalya’nın Korkuteli ilçesine bağlı İmecik köyünün yakınına bir arıtma çamuru tesisi kurmasıyla başladı. Organik ve endüstriyel içerikli arıtma çamuru taşıyan bazı kamyonlar tesisin bulunduğu bölgeye yakın İmecik, Beyiş, Avdan ve Ulucak köylerinin tarlalarına kaçak boşaltım yaptı. �

KÖYLÜLER ‘GÜBRE’ DİYE KANDIRILDI
Kamyoncular köylüyü de atık çamurun gübre olduğunu söyleyerek kandırdı. Atıkların gübre olduğunu zanneden bazı köylüler daha iyi verim almak için kamyon şoförlerinin arıtma çamurunu tarlalarına dökmelerine izin verdi.

Başlangıçta arıtma çamurunun içindeki gübrenin etkisiyle ekinler beklenilenin üstünde hasat verdi. Ancak ardından felaket ortaya çıktı.

EKİNLER KURUYUNCA FARK ETTİLER
Arıtma çamurunun döküldüğü tarlalardaki ekinler solmaya başladı. Yabani otlar ile bitkilerin kuruması üzerine köylüler arıtma çamurunun zararlı olduğunu fark etti. Onlarca dönüm tarım arazisi etkilendi.

Tarlalarına kaçak döküm yapılan köylülerin bir kısmının savcılığa suç duyurusunda bulunması üzerine tarım arazilerine arıtma çamuru döken iki kamyon şoförü, bir şirket hissedarı ve iki köylü hakkında Korkuteli Asliye Ceza Mahkemesi’nde ‘Çevreyi kasten kirletmek’ suçundan dava açıldı. Dava devam ederken köy halkı TÜBİTAK’a başvurarak topraklarının incelenmesini istedi. TÜBİTAK’ın hazırladığı toprak analizi raporunda arıtma çamurunun döküldüğü arazilerde ağır metallerin normal değerlerin üstünde olduğu belirtildi. TÜBİTAK’ın raporu üzerine mahkeme söz konusu arazilerde bilirkişi incelemesi yapılmasını istedi.

ZEHİRLİ TOPRAKTA TARIMA DEVAM
Arazilerde yapılan inceleme sonucunda hazırlanan bilirkişi raporu asıl tehlikeyi gözler önüne serdi. Raporda tarım arazilerinde bulunan ağır metallerin besin zinciri yoluyla serbest hale geçerek yeraltı sularına karışabileceği, bunun sonucunda toprakta, suda ve havada kalıcı etkiler bırakabileceği belirtildi. Buna rağmen uzayan dava sürecinden bıkan köylüler zehirli topraklarda tarım yapmayı sürdürüyor. İmecik’te köylüler, “Tek geçim kaynağımız bu topraklar. Bu toprakları ekmekten başka çaremiz yok” diyor.

BİLİRKİŞİ RAPORU: ÜREME YETENEĞİ DE RİSK ALTINDA
Tarım arazilerinde bulunan ağır metallerin insan ve hayvan sağlığı açısından tedavisi zor hastalıklara neden olabileceği ifade edilen bilirkişi raporunda, ağır metallerin üreme yeteneğinin körelmesine, bitki ile hayvanların doğal özelliklerinde değişimine neden olabileceği vurgulandı. Raporda arıtma çamurunun tarım arazilerine dökülmesiyle ilgili ise “İnsan, hayvan ve bitki sağlığı göz göre göre tehlikeye atılmıştır” ifadesi kullanıldı.

KİMSE BİZİMLE İLGİLENMEDİ
TARLASINA 5 kamyon arıtma çamuru döküldüğünü söyleyen Muhammet Küçükkuş, “Arıtma çamurunun gübre olduğunu sanıyorduk. Sonradan içinde insan sağlığına zararlı ağır metaller olduğunu öğrendik. Ancak geçimimizi sağlamak zorundayız. Bu yüzden tarlama buğday ektim. Arıtma çamurunun döküldüğü alan dört köyün ovası. Bu ovanın yüzde 40’ına arıtma çamuru döküldü. Tarım arazilerimizde ağır metal olduğu için tarlamızın temizlenmesi talebiyle ilgili kurumlara başvuruda bulunduk. Ancak kimse bizimle ilgilenmedi” diyor.

HAYVANLAR DÜŞÜK YAPTI
Tarlasına dökülen arıtma çamurunun hayvancılığı da etkilediğini söyleyen Halil Armutlu, “İki yıl önce tarlama nohut ekmeye giderken bir kamyonun tarlama arıtma çamuru döktüğünü gördüm. Arıtma çamurunun bulunduğu tarladan çıkan arpayı hayvanlara verdiğimizde hayvanlar düşük yapıyor. 2015 yılında herkes köyümüze gelip kurbanlık almak istiyordu. Şimdi bu arıtma çamurundan dolayı kimse bizden hayvan almak istemiyor. Arıtma çamuru hayvancılığı bitirdi” diyor.

Tarlasına dökülen arıtma çamurundan dolayı 2 yıldır ekin ekmediğini söyleyen Zekeriya Bozkurt ise “Benim ve yeğenimin tarlasına haberimiz olmadan arıtma çamuru döküldü. Ben bu çamurun zararlı olduğunu bildiğim için iki yıldır tarlamda bir şey ekmiyorum. Bu zehirli topraklarda yetişen ürünü vatandaşa satmaya vicdanım elvermiyor. Ancak millet geçimini sağlamak için tarlasına ekin ekiyor” diyor.