Tarımda aklımız başımıza geldi tarladan sofraya kredi veririz

Güncelleme Tarihi:

Tarımda aklımız başımıza geldi tarladan sofraya kredi veririz
Oluşturulma Tarihi: Ekim 24, 2007 00:00

Şekerbank Genel Müdürü Hasan Basri Göktan, "Tarıma dönük bankacılıkta geçmişten gelen bir deneyimimiz vardı.

Ancak, yine de bu konuda neler yapabileceğimize ilişkin aklımız şimdi başımıza geldi. Artık tarım ürünlerine tarladan sofraya kadar kredi vereceğiz" dedi. Göktan, Şekerbank’ın "Anadolu’ya en yakın banka" haline dönüşeceğini belirtti.

ŞEKERBANK Genel Müdürü Hasan Basri Göktan, pancar kooperatifleriyle geçmişten gelen iç içe geçmişlik nedeniyle tarıma dönük bankacılıkta deneyimlerinin olduğunu hatırlatarak, "Ancak, tarıma dönük bankacılıkta asıl şimdi aklımız saşımıza geldi. 2010 yılına dönük yaptığımız planlarda öne çıkacak sektörlerden biri tarım olacak. Tarım ürünlerini tarladan sofraya, her kademede krediyle desteklemeyi planlıyoruz" dedi.

RABOBANK’TAN ÖĞRENDİK: Hasan Basri Göktan, "Başta Denizbank olmak üzere bazı bankalar tarıma dönük kredilere ağırlık vermeye başladı. Sizin bu konudaki tavrınız nedir?" sorusu üzerine şunları dile getirdi: "Tarıma dönük kredilerle ilgili bazı uygulamaları, daha önce bize ortak olma konusunda adım atan, çeşitli zamanlarda işbirliği de yaptığımız Rabobank’ta gördük. Örneğin ürün rehin etme yöntemiyle kredi vereceğiz. Toprak Mahsulleri Ofisi’yle (TMO), Fiskobirlik’le böyle çalışmalar yapabiliriz. Tarımda bizim amacımız bir ürünün tarladan sofralarımıza geldiği ana kadar her adımında kredilerimizle desteklemek. Orada önemli potansiyel görüyoruz."

ANADOLU’NUN BANKASI: Şekerbank’ın 2007-2010 dönemi planları arasında "Anadolu’ya en yakın banka"ya dönüşmenin de bulunduğunu vurgulayan Göktan, şöyle konuştu: "Aslında Şekerbank’ı Anadolu çok iyi biliyor. Şimdi biz kredilerimizi daha tabana yayarak, Anadolu’daki konumumuzu güçlendireceğiz. Bu amaçla ’mikro kredi’ adını verdiğimiz bir uygulama başlattık. 20 şubemizde 20 milyon YTL’lik kredi büyüklüğüne ulaşacağız. Bu kredinin ortalama büyüklüğü 7 bin YTL olacak. Mahalle kasabı, esnaf, küçük üreticiler bu krediden yararlanabilecek."

TÜKETİME DEĞİL ÜRETİME: Devreye aldıkları ’mikro kredi’nin hedefinin "tüketimi değil, üretimi desteklemek" olduğunu ifade eden Hasan Basri Göktan, şunları anlattı: "Bireysel krediler temelde tüketime dönük. Bizim ’mikro kredi’ modelimizde üretimi desteklemek var. Biz istiyoruz ki derdini bükük bankalara anlatmakta zorlananlar, bankacılık hizmeti alamayanlar, bankaların kapısına dahi yaklaşamayanlar bize gelsin, ’mikro kredi’mizden yararlansın. ’Mikro kredi’de gelecek yıl 50 milyon YTL’ye, 2010’da da 100 milyon YTL’ye çıkarız."

FIRSATÇI DEĞİLİZ: Şekerbank’ın iş modelinde ’fırsatçılık’a olmadığını kaydeden Hasan Basri Göktan, "Bizim sloganımız ’güneşte ve yağmurda şemsiye tutmak’ şeklinde. Adımlarımızı atarken, iş yaparken bu slogana göre hareket ederiz" dedi.

Devletin elinde sadece Merkez Bankası kalsın

HASAN Basri Göktan, devletin ekonomik ve ticari hayattan, bankacılıktan çekilmesi gerektiğini savunarak, "Bence devletin elinde sadece Merkez Bankası kalsın yeter. Ziraat Bankası, Halkbank, yani kamu bankaları elden çıkarılmalı. Bunların devletin elinde olmasına gerek yok" dedi.

Yabancıların eli taşın altında dalgadan en az Türkiye etkilenir

ŞEKERBANK Genel Müdürü Hasan Basri Göktan, Türkiye’nin önümüzdeki dönemde dünyada yaşanabilecek dalgalanmalardan daha az etkilenmesini beklediğini belirterek, şunları söyledi: "Türkiye, ekonomide bazı temel sorunlarını çözdü. Kamu maliyesinde önemli düzelmeler oldu. Elbette yapılacak reformlar var ama şimdiki yapısıyla da Türkiye ekonomisi önemli ölçüde dayanıklı hale geldi. Ayrıca, yabancı sermayenin de eli taşın altına girdi. Bütün bunlar Türkiye’nin olası dış dalgadan daha az etkilenmesini sağlayacak."

Kazaklar Şekerbank’a ortak olmaktan memnun görünüyor

HASAN Basri Göktan, Kazak BankTuranAlem’in Şekerbank’a ortaklıktan memnun olduğunu ifade ederek, şunları dile getirdi: "Kazaklar, Şekerbank’a ortak olarak bir fırsatı değerlendirdi. Şekerbank’a ortak olurken hisseleri 430 milyon YTL’ye aldılar. sonra 120 milyon dolar daha koydular. Yani, 550 milyon YTL yatırım yapmış oldular. Onlar geldiğinden buyana Şekerbank’ın değeri arttı, 1.7 milyar dolara çıktı, En azından bu yönüyle bakıldığında bile Kazaklar Şekerbank’a ortak olmaktan memnun. Ayrıca Türkiye’de başka iş yapma planları da var. Nitekim Petkim ihalesinde 2 milyar 50 milyon dolarla en yüksek teklifi vermiş olmaları da bunu gösteriyor."
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!