Güncelleme Tarihi:
ABD, Almanya, Japonya gibi ülkelerde gençkızların ve çocukların kurban edilmesi, toplu intiharlar, silahlı bombalı saldırılarla gündeme gelen tarikatların bir nevi ‘‘akıl hastanesi’’ olduğu bildirildi. bilim adamları, tarikatlara giren insanların ruhsal bozukluğu olduğunu, bulundukları topluma uyum sağlayamadıkları için, kendi grupları içinde yaşamayı seçtiklerini belirtiyorlar.
Özellikle ABD, Almanya, Japonya gibi ülkelerde tarikatlar çok yaygın. Türkiye'de de son yıllarda öne çıkan bir konu. Bilim adamları, tarikatlara ruhsal bozukluğu olan insanların girdiğini belirtiyorlar. Bu insanların hayal dünyaları bu tip yaşantılara yönelik olduğu için, tarikatlar gibi kapalı gruplara girmeye eğilim gösteriyorlar ve tarikatlar onlara kurtuluş gibi gözüküyor. Uzmanlar, bu nedenle tarikatları ‘‘akıl hastaneleri’’ne benzetiyorlar: ‘‘Bazıları aradıklarını bulamadıkları için, bazıları ruhsal bozuklukları olduğu için, bir kısmı da depresyonlu olduğu için, tarikatlara giriyorlar. Bu tür insanlar, topluma uyum sağlayamıyorlar; bu nedenle ya evlerinde kendilerini izole ederek dışarı çıkmadan yaşıyorlar ya da kendi grupları içinde (tarikat) bir nevi akıl hastanesinde yaşamaktan mutlu oluyorlar. Çünkü etrafındaki insanlar da kendilerine benziyor.’’
Tarikatlara giren insanların maddi ve bedensel olarak istismar edildiklerine de dikkat çeken uzmanlar, anne babaları uyararak ‘‘Çocuklarınızda en küçük bir değişiklik gördüğünüz takdirde ruh hekimlerine başvurun’’ diye uyarıda bulunuyorlar. Öte yandan tarikatlar incelendiğinde, müritlerle ilgili olarak ortaya çıkan ortak özellikler şöyle değerlendiriliyor: ‘‘Üyeler tarikatlara genellikle yaşamlarının zor dönemlerinde katılıyor. Kimi boşanma, depresyon ya da sevdiği birinin ölümünden duyduğu üzüntüyü atlatmak için, gruba giriyor. Müritleri kontrol altında tutmak için kullanılan teknikler arasında izolasyon, aşırı duygu yükleme ya da bunlardan mahrum bırakma, uykusuz bırakma, sıkı otorite, beslenme düzenine müdahale, suçluluk ve korku duygularını yerleştirmek geliyor. Teknolojiden yararlanan tarikatların bir kısmının İnternette sayfaları bile bulunuyor. Müritlerini cinsel açıdan olduğu kadar, ekonomik yönden de sömüren tarikat yöneticileri ticaretten çok fazla para kazanıyor.’’
TARİKATLARIN MARİFETLERİ
İntikam bölüğü kuran tarikat:
1970'li yıllarda adını duyuran Halkın Tapınağı tarikatının liderliğini Jim Jones yapıyordu. Tarikatın eski üyelerinden bazıları Jones'un ölümünden önce 200 kişilik bir intikam bölüğü kurduğunu ileri sürmüşlerdi. Muhasebecisi, Jones'in bankalarda 10 milyon dolar parası ve 1.5 milyon dolar değerinde taşınmaz mal varlığı bulunduğunu söylemişti..
Para aklayan tarikat:
1994 yılında 53 üyesi topluca intihar eden Güney Tapınağı tarikatın silah kaçakçılığı ile elde edilen paraları akladığı ortaya çıkarıldı.
Yüce Gerçek Tarikatı:
Tokyo metrosuna sarin gazıyla saldırarak 11 kişiyi öldürdüler.
Doğru Yol tarikatı:
UFO'lara, Tanrının uzaydan dünyaya inip televizyonda konuşacağına inanıyorlar.
Scientology:
Tom Cruise, Dustin Hoffman gibi birçok ünlü müridi olan Scientology, bilimle dini birleştirdiğini öne sürüyor.
Liderliğini Sun Moyung Moon'un yaptığı Moon Tarikatı, yüzbinlerce mürüdi olan bir tarikat. Geçtiğimiz günlerde ABD'deki toplantısına CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın da katıldığı Moon tarikatı, toplu nikah törenleriyle tanınıyor.
İsa olduğunu iddia eden mürşit:
Sahte peygamber David Koresh, Hazreti İsa olduğunu öne sürüyordu. Tarikat evine baskın düzenleyen FBI'ya direndi. Günlerce süren bekleyişten sonra müritler toplu intiharı seçti ve çıkan çatışmada evdeki 95 kişiden 87'si öldü. Evde yapılan aramada İsrail yapısı saldırı tüfekleri ile çok sayıda el bombası bulundu.