"Tarık Akan'ın oğluyum diyemem"

ÜNLÜLERİN BİLİNMEYEN ÇOCUKLARI 

* “Deli Deli Olma”da babanız Tarık Akan’ın gençliğini canlandırmıştınız. şimdi de “Pis 7’li” ekibindesiniz. Siz Bilkent mezunu bir yazılım mühendisi değil miydiniz?
- Evet, dört sene Bilkent’te yazılım mühendisliği okudum. Turkcell ve Digiturk’te çalıştım. Sonra, çalışma hayatına iyice dalarsam bir daha yapamam deyip yüksek lisans için Amerika’ya gittim. Ama onun öncesinde “Deli Deli Olma”da rol alacak fırsatı buldum.

* Amerika’da ne kadar kaldınız? �

- ıki seneliğine gitmişken üç sene kaldım. Bunun bir yılı çalışarak geçti. Palm Viva adlı bir şirketin Boston ofisinde yazılım ve web pazarlama işi yapıyordum. Tam çalışma iznim alınıyordu ki ailem “Artık geri dön oğlum” dedi.

* Döndüğünüzde neler yapacağınıza dair planlarınız var mıydı?

- Yine eğitim aldığım alanda bir işe girer çalışırım diyordum ki “Pis 7’li” gibi bir fırsat çıktı karşıma. 3,5 aydır İstanbul’dayım, gelişimin ikinci haftasında bu dizi için teklif geldi. Ben de özel okulda okudum, o ortamları bilirim.

* Ama başrollerden biri değil sanırım Küçükbey...

- Rol küçükten başlayıp büyüğe doğru gidecek. Hem kendimi zorlamayacağım, hem de yavaş yavaş işi öğrenebileceğim.

* Kendinizi geliştirmek için bir yandan da oyunculuk eğitimi alıyor musunuz?

- Evet, Ümit Çırak’tan eğitim alıyorum. Set haftada üç-dört gün... Haftada bir gün altı saat de oyunculuk eğitimi alıyorum.

KIZ PEŞİNDE KOŞAN BİRİ OLMADIM HİÇ

* Küçükbey nasıl bir genç?

- Özel lisede okuyan bir genç... “Herkes eşit olsun”cu, sosyalist yapıda bir lise öğrencisi. Son derece de duygusal. Ama kötü niyetli bir grup arkadaşı var.

* Siz nasıl birisiniz? Küçükbey kadar duygusal mısınızdır mesela?

- ılişkilerim hep uzun vadeli oldu. Çıkıp kız peşinde koşan bir insan olmadım hiç... Ailenin ve yaşam tarzının bunda büyük etkisi olduğunu düşünüyorum. Ailemin değerleri çok sağlamdı, bizi de aynı şekilde yetiştirdiler. Uçarı insanlar olmadık hiçbir zaman...

* Babanız sayesinde zaten bu işin, bu sanatın içine doğdunuz. Peki Tarık Bey oyuncu olmanız yönünde sizi yüreklendirdi mi hiç? Destek verdi mi?

- Aksine, babam benim ve kardeşlerimin bu işe girmesini başından beri hiç istemedi.

* Neden?

- Bu işte hem para yok, hem de tutmazsa çabuk tükeniyorsun. ışin garantisi de yok. Bu yüzden hepimizin farklı meslekleri olmasını istedi. Kardeşim inşaat mühendisi, kız kardeşim işletme okudu. Ben yazılım mühendisliği... Kendi mesleğimin olması iyi bir şey, babamın doğruyu bildiğini anladım.

* Destek olmak bir yana engel koydu diyorsunuz yani...

- Engel demeyelim de... Babam bizi sete götürmezdi mesela...

* Niye?

- Alışmayalım diye... En son “Eylül Fırtınası”nı çekerken gitmiştim. Bir daha çağırmadı, gitmemizi de istemedi. Ama şimdi tam destek veriyor.

BABAMIN KARİYERİNİ TEMSİL ETMİYORUM

* Bütün ailenin sayısal mesleklere yönelmesi dikkat çekici bu arada... �

- Annem eletronik mühendisi... Babamla iki yaşımdayken boşandılar ama haftanın beş günü yanındaydık. Onun mesleği seçimlerimizde etkili olmuş olabilir.

* Tarık Akan mesleğe uzun yıllarını verdi, konumu belli. Onun oğlu olarak onunla aynı işi yapmak büyük bir sorumluluk değil mi?

- Büyük bir sorumluluk tabii, yine de babamın kariyerini ya da önceki hayatını temsil ettiğimi düşünmüyorum. Boyum, tipim benziyor ama babam sinema sektörüne 40 yılını vermiş, bense son altı-yedi aydır bu mesleği düşünmeye başladım. Kıyaslanamayız.

* Ama gözler üzerinizde olacak...

- Evet. O yüzden eylemlerime, hareketlerime, üslubuma daha çok dikkat ediyorum tabii ki...  �

* Babanızın onayı sizin için çok önemli midir?

- Evet, çünkü deneyim apayrı bir şey. O da babamda var. Babamın hayatı boyunca yaptığı tüm tercihleri doğru buldum. Bu kadar doğru kararlar veren bir insanın tavsiyeleri altın değerindedir.

* Diziyi izlerken sizi epey eleştirir artık...

- Kesin eleştirecek... Ama yine de tepkisini merakla bekliyorum.

“TARIK AKAN’IN OĞLUYUM” DEMEK BANA GÖRE DEĞİL �

* Babanıza fiziksel yönden gerçekten çok benziyorsunuz. ınsanlar bilmeden size “Tarık Akan’a ne kadar benziyorsun” dediklerinde tepkiniz ne oluyor?

- Teşekkür ediyorum. İlgiyi üzerime toplamak istemediğim için hiç bu konular üzerine konuşmam. Biri konuştuğunda da kızarım. Her fırsatta “Babam Tarık Akan” demenin gereği yok.

                                                             �