Tarihini yazdıklarıyla şimdi yan yana

Güncelleme Tarihi:

Tarihini yazdıklarıyla şimdi yan yana
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 28, 2016 21:15

Prof. Dr. Halil İnalcık, Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılan kararla dün öğle namazını müteakip Fatih Camisi Haziresi’ne, Plevne kahramanı Gazi Osman Paşa’nın kabrinin yanında toprağa verildi.

Haberin Devamı

DÜNYACA ünlü tarihçi ve bilim insanı Prof. Dr. Halil İnalcık, Fatih Camisi’nde dün öğle namazının ardından kılınan cenaze namazından sonra Fatih Camisi Haziresi’ne defnedildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatı ve Bakanlar Kurulu kararıyla toprağa verildiği hazirede, başta Fatih Sultan Mehmet olmak üzere sadrazam, şeyhülislam ve Osmanlı devlet protokolünün türbe ve mezarları bulunuyor. İnalcık, Plevne kahramanı Gazi Osman Paşa’nın kabrinin yanına defnedildi. 100 yaşında hayatını kaybeden Prof. Dr. İnalcık’ın cenaze törenine kızı Günhan İnalcık ve torunu Gökhan Tezgör ile birlikte öğrencileri, akademisyenler, tarihçiler, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Prof. Dr. İlber Ortaylı, Murat Bardakçı, Erhan Afyoncu, İstanbul Üniversitesi Rektörü Mahmut Ak, Hürriyet gazetesi yazarlarından Doğan Hızlan ve Yalçın Bayer ile İngiltere Birmingham Üniversitesi Tarih Bölümü’nde de çalışan Prof. Dr. Rhoads Murphey’nin de aralarında olduğu isimler katıldı.

‘ONU BİLMEDEN AYDIN OLUNMAZ’
Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı törende eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, Prof. Dr. Halil İnalcık’ın kızı Günhan İnalcık’a başsağlığı dileyerek bir süre konuştu. Davutoğlu, “Hocamız 100 yıllık tarihimizin yaşayan çınarı, şahsiyetiydi. Halil İnalcık’ı okumamış, onun eserlerini bilmeyen birinin bir aydın olma iddiası yoktur, bir tarihçi olma iddiası da yoktur. Bu ülkenin düşünce dünyasına ait olma iddiası da yoktur. Kendisini örnek aldığımız, istifade ettiğimiz, tarih idrakımızın gelişmesinde ana omurga olan bir şahsiyeti bugün ebediyete gönderiyoruz. Hakka yürüdü, onurla yürüdü. İstanbulumuzu da en iyi anlatan tarihçimizdi. O bakımdan kendisini uğurlayan olmak bize onur veriyor. Ondan hâlâ öğreneceğimiz çok şey var. Çünkü bilim adamları eserleriyle yaşar. Özellikle 100 yılın muhakemesinin yapıldığı bugünlerde Halil İnalcık bir kutup yıldızı, bir deniz feneri gibi herkese işaret olacak, fikirleriyle ilham vermeye devam edecek.”

‘20 YAŞINDAN SONRA HEP YAZDI’
Prof. Dr. İlber Ortaylı ise duygularını paylaşırken bir gazetecinin, “Halil İnalcık 80 yaşından sonra daha çok kitap yazdığını söylemişti” ifadelerine karşı çıkarak, Halil İnalcık’ın son dönemlerinde değil de her zaman yazdığını belirtti. Ortaylı şöyle konuştu: “Çok çalışkandı, Türkiye’de o dönemde zor olmasına rağmen Batı dillerine, kültürüne hukuk sağladı. Dışarıya ilk çıktığı zaman hocaydı. Yazdıkları eskimiyor. Balkan tarihinin yorumlarında öncüdür. Unutamayacağımız bir hoca. Kolay değil, tarihte bizler üçüncü nesiliz. O ilk nesildendi. Biz hâlâ onun talebeleriyiz. 20 yaşından sonra başlayarak hep yazdı. 90’ından sonra böyle ürün veren biri yok, olamayacak.”

‘BURASINI İSTERDİ’
Cenaze töreni öncesi İnalcık’ın ailesi, taziyeleri kabul etti. İnalcık’ın tabutu Türk bayrağına sarılırken, Fatih Camisi’nin de birçok yerine dev Türk bayrakları asıldı. İstanbul Kırım Derneği Başkanı Celal İçten, İnalcık’ın torunundan izin aldığını belirterek Prof. Dr. İnalcık’ın Türk bayrağına sarılı naaşının ayak kısmına Kırım Tatar Türkleri bayrağı sardı. Ancak Prof. Dr. Halil İnalcık’ın kızı duruma müdahale ederek bayrağı kaldırttı. Prof. Dr. Halil İnalcık’ın yakın arkadaşı olduğu öğrenilen Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Akif Aydın yaptığı konuşmada, “İnalcık’a sağlığında sorulsaydı buraya defnedilmek isterdi. Bugün büyük bir kaybımız var” dedi. Prof. Dr. Mehmet Akif Aydın daha sonra, müftülerle birlikte ünlü tarihçi Prof. Dr. Halil İnalcık’ın cenaze namazını kıldırdı. Namaz sonrası İnalcık’ın tabutuna Davutoğlu, Şahin, Topbaş ve vatandaşlar omuz verdi. Ardından defin sırasında başta kızı ve torunu olmak üzere Ahmet Davutoğlu, Kadir Topbaş olmak üzere çok sayıda isim toprak attı.

Tarihini yazdıklarıyla şimdi yan yana

'KEŞKE İZİNDEN GİTSEYMİŞİM'
Günhan İnalcık (Kızı): Babam, iyi babaydı. Yol gösterici, yön verici bir babaydı. Beni iyi yetiştirdiğine inanıyorum, bunun için kendisine minnettarım. Çok arayacağım. Hayatta en yakınım babam ve oğlum. Yokluğu çok büyük bir boşluk olacak. Yaşı ne olursa olsun fark etmiyor. Hep kalacakmış gibi. İngiliz Dili ve Edebiyatı okudum. Keşke izinden gitseymişim, hata olmuş. Babam çok dürüst bir ilim adamıydı. Hep dürüst üretti. En büyük katkısı bu oldu: İlim adamının mesleğinde, yaptığı işte dürüst olması… Babam bunu başardı.


Tarihini yazdıklarıyla şimdi yan yana

'MASAL YERİNE TARİH ANLATTI'

Gökhan Tezgör (Torunu): Dedem, elbette dünya ve Türkiye için çok önemli bir bilim adamı, tarihçi. Herkesin hocası. Benim dedem. Chicago’da beni büyüten, babam sayılabilecek insan dedem. Çok küçüktüm, hafta sonlarında Michigan Gölü kenarındaki yürüyüşlerimizi hiç unutmam. Bana masal yerine tarih anlatırdı. 

BAKMADAN GEÇME!