Güncelleme Tarihi:
Binbirdirek Sarnıcı üzerindeki izinsiz inşaat nedeniyle çevre esnafı imza toplayıp ilgililer hakkında dava açmaya hazırlanıyor.
Geçmişi 1600 yıl öncesine uzanan Binbirdirek Sarnıcı'ndaki inşaat, İl Kültür Müdürlüğü'nün dava açmasına, Eminönü Belediyesi'nin durdurmasına ve çevre halkının karşı çıkmasına rağmen sürüyor. Tarihi eserde şantiye kuran Bulvar İnşaat, şimdi de sarnıcın üstündeki, Büyükşehir Belediyesi'ne ait yeşil alanda izin almadan bina yapıyor. Yeşil alanın park olarak kalması ve sarnıçtaki yıkımın durdurulması için çevre esnafı, ilgililer hakkında dava açmaya hazırlanıyor.
Sultanahmet Şevki Bey Sokak'taki tarihi eserin yağmalanmasının hikayesi dört sene önce başladı. Sarnıcın mülkiyetini elinde bulunduran Vakıflar Genel Müdürlüğü, 1995'te eseri ‘‘yap-işlet-devret’’ modeliyle ihaleye çıkardı ve Bulvar İnşaat AŞ, eseri 10 yıllığına devraldı. Şirket eserin önüne ‘‘Temizleme çalışması’’ diye bir tabela asarak çalışmalarını başlattı. Anıtlar Kurulu'ndan izin alınmaksızın çalışmalara başlanması tepkiyle karşılaşınca şirket, Yüksek Mimar M. Hakan Kıran'a bir restorasyon projesi hazırlattı. Proje 27.05.1998'de 1 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından onaylandı. Projede, sarnıçtaki sütunların arasına zemine oturan 30 dükkan, açık satış standları, tuvaletler, diğer hizmet mekanları ve asma katlar yapılması öngörülüyordu. Asma kat yapılmaya başlandığında itirazlar üzerine Eminönü Belediyesi, ‘‘Ön projedeki ölçülere aykırı şekilde ve izinsiz olarak asma kat yapıldığı’’ gerekçesiyle inşaatı mühürledi. Belediye, İl Kültür Müdürlüğü'ne başvurarak inşaatın incelenmesini istedi. Müdürlük, inceleme için üç uzman görevlendirdi. Uzmanların 10.09.1998'de üst makama bildirdikleri raporda, sarnıcın tarihi zeminin 10 cm. betonla döşendiği, beden duvarlarının yanı başında aydınlatma, ısıtma ve havalandırma tesisatı için 80 cm. genişliğinde, 50 cm. derinliğinde içi betonlaşmış kanalların kazıldığı belirtildi. Raporun son bölümündeyse şu görüşlere yar verildi:
Denetim dışında
‘‘Bütün çalışmalar denetimimiz dışında yapılmıştır ve halen devam etmektedir. Çalışmaların denetimimizde yapılmasının temini ve öncelikle bu yıl için (1998), bakanlığımızdan ruhsatname temin edilmesi gerekmektedir.’’
Bulvar İnşaat, bu ikazlara ve durdurma kararlarına rağmen sarnıç duvarını yıkarak 5.5 metre yüksekliğinde bir giriş kapısı yaptı. İstanbul Adliyesi'nin karşısındaki giriş kapısı dışında şirket, ana yola bakan tarafta bulunan ve Binbirdirek İşhanı'na açılan bir de çıkış kapısı açtı. Şirketin sahibi Enis Demircioğlu, giriş kapısı izninin Anıtlar Kurulu tarafından 1960'lı yıllarda verildiğini söyledi.
Rapordan sonra İstanbul İl Kültür Müdürlüğü Bulvar İnşaat aleyhine dava açtı. Davayla ilgili olarak Prof. Dr. Zeynep Ahunbay’ın hazırladığı bilirkişi raporunda çalışmanın tarihi eseri örselediği ve anıtsal değerini yok ettiği kaydedildi. Ama şirketin çalışmaları sürdü.
Şimdi sarnıcın içindeki çalışmalar son aşamada. Şirket geçtiğimiz hafta da, sarnıcın üstündeki Işık Sokak ile Şevki Bey Sokak arasında kalan 2280 metre karelik parkın üzerinde ikinci bir inşaata başladı. Binbirdirek Sarnıcı'na eskiden, üzerinde iki yüz yıllık çınar ve kestane ağaçları bulunan bu parktaki küçük bir yapıdan giriliyordu. Tapu kayıtlarında Binbirdirek Meydanı adı verilen bu alanın tamamının ‘‘Şehir emaneti adına kayıtlı’’, hak ve mükellefiyetler hanesinde ise zemininin hazineye ait olduğu yazılı. Yani burada bir mülkiyet karışıklığı sözkonusu. Parkın altında bulunan sarnıç vakıflara, üstünde yer alan parkın zemini hazineye, parkın ise Büyükşehir Belediyesi'nin uhdesinde olduğu kaydedilmiş!
Bulvar İnşaat, mülkiyeti karışık bu yeşil alanda şimdi ‘‘havalandırma çıkışı ve makine dairesi’’ adı altında bir bina yapıyor. Bina için belirlenen ve etrafı beyaz bir şeritle çizilen alan yaklaşık 200 metre kare. Şirket yetkilileri binanın toplam alanının 87 metre kare olacağını iddia etti. Büyükşehir Belediyesi İmar Müdürlüğü ise inşaat için izin alınmadığını sadece ‘‘havalandırma çıkışı’’ yapmak için başvuruda bulunulduğunu açıkladı. Sorumuz üzerine harekete geçen Belediye İmar Müdürlüğü, parkın bulunduğu alana ekip göndererek duruma el koydu.
Bu arada 300 esnaf imza toplayarak ilgilileri ve şirketi dava etmeye hazırlanıyor. Şirket sahibi Enis Demircioğlu ise eseri ‘‘temizlemek’’ amacıyla çok para harcadıklarını, eserin ‘‘kurtarılması’’ için çalışmaların süreceğini söyledi.
ONA beton değil, şaP DENİR!
Bulvar İnşaat'ın sahibi Enis Demircioğlu, Yıldız Sarayı dahil birçok restorasyon yaptıklarını ve Binbirdirek Sarnıcı'ndaki çalışmalarıyla gururlandığını belirtti.
1600 yıllık geçmişi olan bir eserin bu şekilde restore edilmesi doğru mu?
Kültürel olaylara ve tarihi yapılara son derece saygılıyım. Ülkemizden kaçırılan eserlerin hikayesini ağlayarak okuyorum. Tüm dünyayı gezdim. Müzeleri bilirim. Restorasyon konseptini tartışmak benim işim değil. Bunu profesörlerimiz tartışıp doğruyu bulsun. Ama birinin beğendiğini bir başkası beğenmiyor. Bizim restorasyonumuz dört dörtlük. Yıkılan bir eseri kurtardım.
Tarihi atmosferi içinde korunması ve turizme açılması daha iyi olmaz mı?
Turist kaç tane sarnıç görmek ister? Aşağıda bir Yerebatan Sarnıcı bulunuyor. O yeterli değil mi? Burası kapalı ve molozlarla kaplı bir mezbelelikti. Onarıp çarşı yaparak yine turizmin hizmetine sunuyorum.
Turist tarihi eserin içinde beton bloklarını görmek için mi buraya gelecek? Hem zemini betonla döşemişsiniz hem de asma katı 10 cm'lik kalınlığında beton tavanla kaplamış, bunu da tarihi mermer direklere bağlamışsınız.
Bir kere 10 cm'lik betona beton değil şap denir. Bu binaya içim acıdığı için başladım. Klodfarer Caddesi'nin tüm pis suları buraya akıyordu. O kadar çok moloz vardı ki burada bir insanın gezebileceği bir alan bile kalmamıştı. Tutmuş bir de bu eserin üzerine park kurulmuş, üzerine ağaç dikilmiş. Kökleri eserin kubbelerine zarar veriyor.