Güncelleme Tarihi:
Çanakkale Savaşları sırasında müttefik güçlere karşı uzun atışlarda kullanılan Turgut Reis Zırhlısı’ndan sökülerek, 2'nci Dünya Savaşı öncesi boğaz savunmasını güçlendirmek için Güzelyalı sırtlarına yerleştirilen 28’lik iki toptan oluşan Turgut Reis Tabyası’ndaki iki batarya, ziyaretçilerin yazı tahtası haline geldi.
Bataryaların iç kısmına kimileri adını, memleketini, okulunu yazarken, kimileri de kalpli şekiller çizerek aşkını ilan etti. Şiir ve şarkı sözlerinin yanı sıra şehitlere seslenenler de oldu. Tarihi objelerin beyaz duvarları karalama defteri haline gelirken, kimse büyük bir saygısızlığa neden olduğunu aklına dahi getirmedi. Geçen yaz çıkan yangında 1400 hektarlık alanın kül olduğu İntepe ormanları içinde hasar görmekten son anda kurtarılan Turgut Reis Tabyası’nın bu görüntüsüne tarihçiler tepki gösterdi.
Tarih Araştırmacısı ve Çanakkale Turizm Tanıtma Derneği Başkanı Ahmet Kaşıkçı, dünya tarihine adını altın harflerle yazdıran bir topluma bu tür hareketlerin yakışmadığını ifade ederek, “Biz maalesef tarihimize sahip çıkmayı öğrenemedik. Bu yapılan tarihe büyük bir saygısızlıktır” dedi.
BOĞAZI KORUMAK İÇİN YERLEŞTİRİLDİLER
Bataryaların Turgut Reis Zırhlısı’ndan sökülerek bölgeye konulduğunu hatırlatan Kaşıkçı, “Turgut Reis Zırhlısı, 1'inci Dünya Savaşı’nda müttefik güçlere karşı görev almıştır. Zırhlının savaş sırasında Eceabat İlçesi’nde bulunan Kilye Koyu’ndan attığı mermiler yarımadayı aşarak Saros Körfezi’ndeki gemilere kadar isabet etmiştir. Yavuz ve Midilli’den sonra en büyük gemilerimizden olan Turgut Reis, Cumhuriyet dönemine kadar kalmasına rağmen, zamanla kullanılamaz hale gelmiştir. 1936 yılında Mareşal Fevzi Çakmak, 2'nci Dünya Savaşı’nın gelişini hissedip zırhlıdan topları söktürerek, Çanakkale Boğazı’nı korumak için bu bölgeye kurdurmuştur. Çünkü müttefiklerin gözü boğazlarda idi ve en çok savunma istenen noktalar da burası oldu” diye konuştu.
‘TARİHİNE SAHİP ÇIKMAYANLARIN COĞRAFYASINI YABANCILAR ÇİZER’
Bölgeye boğazı korumak için kurulan bataryaların hiç kullanılmadığını ifaden eden Kaşıkçı, şunları söyledi:
“Vatan savunmasında görev yaptıktan sonra bölge mesire yeri haline getirildi. Düzenlenen turlarla Gelibolu’ya gelen ziyaretçiler, Anadolu kıyısında da tabyaları gezdi. Bu tabyalar tarihimizin bir parçasıdır. Ama ne yazık ki gelen ziyaretçiler tarihe saygısızlık etmişler. Bataryanın iç kısmında yazdıkları çeşitli yazılarla kötü görüntüye sebep olmuşlar. Zamanında atalarımız burada bizlere özgürlüğümüzü kazandırmak için canlarını feda etmişti. Ancak biz tarihimize sahip çıkmayı hala öğrenemedik. Bu saygıyı halkımıza ve çocuklarımıza bir türlü kavratamadık. Böyle tarihi objeler yabancıların elinde olsa, değeri bilinir, temiz ve en güzel şekilde atalarına layık olarak korunur. Unutmayalım ki, tarihine sahip çıkmayanların coğrafyasını yabancılar çizer. Tarihi belge niteliği taşıyan tabyalar bir an önce koruma altına alınmalı. En azından Troya Milli Parkı sınırları içerisine sokulmalı.”