Tarih yazacağı liseden belliymiş
Güncelleme Tarihi:
Anadolu Efes’i 2 yıl üst üste EuroLeague Şampiyonluğu’na ulaştıran başantrenör Ergin Ataman’ın basketbolda tarih yazacağını, 1983 yılında mezun olduğu İtalyan Lisesi’nin yıllığında arkadaşları kaleme almış. Arkadaşlarının “En büyük dileğimiz onun basketbol tarihinde bir çığır açması ve bu sessizlikler dünyasından kurtulmasıdır” diye yazdığı Ataman, yakışıklılığıyla da her zaman kızların ilgi odağı olmuş.
Geçen yıl Barcelona’yı, bu yıl Real Madrid’i final maçlarında yenerek son 2 yıl EuroLeague Şampiyonluğu’na ulaşan Anadolu Efes’in başantrenörü Ergin Ataman’ın lise arkadaşları onun basketbolda büyük başarılar kazanacağını 40 yıl önce fark etmiş. Ataman, İtalyan Lisesi’nden1983 yılında mezun oldu. O yıl yıllığa Ergin Ataman için yazılanlar ise şampiyon koçun adını basketbol tarihine yazdıracağının adeta habercisi. Ataman’ı yıllıkta “En büyük dileğimiz onun basketbol tarihinde bir çığır açması ve bu sessizlikler dünyasından kurtulmasıdır” satırlarıyla anlatan arkadaşları, sessiz ve ilk derse hep geç kalmasını da kaleme almadan edememişler. Bugün 56 yaşında olan ve şimdiye kadar 5 Avrupa Şampiyonluğu yaşayan koçun, tutkunu olduğu basketbolda büyük başarılara nasıl ulaştığını ve gençlik yıllarını konuştuk:
Emekli maaşını arttırmak mümkün mü?OKUYUNCA ŞAŞIRDIM
“Ortaokul ve lise yıllarım İtalyan Lisesi’nde geçti. Mezun olduğumda yıllığı ilk okuduğum zaman o cümle bana iyi bir oyuncu olacağımı düşündürmüştü. Basketbol benim kimliğim, kendimi ifade etme şeklimdi. Sessizliğimin arkasında hep basketbol vardı. Arkadaşlarım bunu o yıllarda nasıl bir öngörüyle yazmışlar, inanamıyorum. Muhtemelen basketbol bağımlılığıma bakarak, ‘Bundan avukat, doktor olmaz olsa olsa basketbol adamı olur’ demişler.
LİDER KARAKTERLİYDİM
Sosyal bir çocuk değildim. 3-4 yakın arkadaşım vardı, onlarla da bizi yakınlaştıran spordu. Lisede de yönlendirme stilim vardı. Okul çağında ailece sıkıntılı bir dönemden geçtik. Okula otobüsle gittiğim için ilk derse ortalarında katılırdım.”
40 SENELİK YILLIK
“Yıllık yazılalı 40 sene oldu. Evet, büyük bir dönüşüm var. Bu dönüşüm antrenör olarak 2001 yılında İtalya’nın Montepaschi Siena takımına transfer olmamla başladı. O zaman 35 yaşında genç bir antrenördüm ve ilk defa bir Türk antrenör Avrupa’ya gidip takım çalıştırıyordu. Hep basketbolda ileri olan ülkeleri izledim, oradaki üst düzey antrenör ve yöneticilerle diyalog kurdum. Sınıfta sosyalleşmediğim zamanların ardından bu diyaloglarla kendimi kabul ettirdim. Daha sonra onlar yaptıysa bizim de yapabileceğimizi düşünüp kendimi onlarla rekabete soktum. Orada bir kırılma yaşandı bende, başarılı olmak için kendi kabuğumdan çıktım.”
NATO'dan İsveç ve Finlandiya'ya: Türkiye'yle uzlaşınAVRUPA KARNESİ
Ergin Ataman, 1999 yılında Aydın Örs’ün ekibinde Efes Pilsen’in yardımcı antrenörüydü. 2001 yılında İtalya’nın Montepaschi Siena takımına transfer olarak Türkiye’den Avrupa’ya giden ilk Türk başantrenör oldu ve Avrupa’nın en büyük ikinci kupası Saporta Kupası’nı kazandı. 2011- 2012 sezonunda başına geçtiği Beşiktaş’ta biri kulüp tarihinin ilk Avrupa kupası FIBA EuroChallenge kupası olmak üzere sezonu 3 kupayla tamamladı. 2015-2016 sezonunda Galatasaray’ı ULEB Eurocup’ta şampiyon yaptı. 2017 yılında başına geçtiği Anadolu Efes’te ise 2019 yılında kaybettiği finalin ardından 2021 ve 2022 yıllarında takımıyla üst üste 2 kez Euroleague kupasını kaldırarak Türkiye’nin basketbolda en başarılı basketbol antrenörü oldu. A Milli Erkek Basketbol takımı antrenörü olarak da görev yapıyor.
YAKIŞIKLI OLDUĞUM SÖYLENİRDİ
Arkadaşlarımın gözünde gizemli biriydim. Eczacıbaşı en büyük kulüptü ve genç takımında oynayan, okul takımının kaptanı, herkesle laubali olmayan bir Ergin vardı. Bu da belki beni onların gözünde daha ilgi çekici kılıyordu. Yakışıklı olduğumu söylerlerdi. Bazen diğer sınıflardaki kızlardan haber gelirdi. O zamanlar kendime ‘Herkes benim peşimde olsa da ben basketbolla ilgileniyorum’ der, bir adım geri dururdum.
Atina’dan Türkiye’ye karşı 16 haritalı propaganda‘EN’LERİMDE EŞİM VAR
Hayatımdaki ‘en’ler pek değişmedi. Okuldan sonra antrenmana gitmem gerektiği için Taksim’de goralı sandviç yerdim, hâlâ maçlardan sonra mutlaka köfte ekmek yerim. Brooke Schields çok meşhurdu. Şimdi o konudaki ‘en’ eşim Berna Ataman.