Oluşturulma Tarihi: Mayıs 11, 2002 17:36
Türkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakfı, çalışmalarını daha uzmanlaştırmak ve verimlileştirmek için genel müdürlük sistemine geçiyor. Genel müdür bulmak amacıyla çeşitli e-posta gruplarına ilanlar veren vakıfta genel müdürü belirlemede son aşamaya gelinmiş durumda. Tarih Vakfı, yeni yönetim yapısıyla, diğer sivil toplum kuruluşlarına örnek olmak istiyor.
Profesyonel yöneticilerle yoluna devam etmek isteyen Sivil Toplum Kuruluşları (STK) kervanına Tarih Vakfı da katıldı. Genel müdürlük sistemine geçen vakıfta yönetim yapısı değişiyor. Yönetim kurulunun bir üyesinin yapıyı yönetmesi yerine, yönetim kurulunun tümünün gönüllü olduğu, bir genel müdürün profesyonel yapıyı ve projeleri yönettiği bir yapıya geçiliyor.
Türkiye'nin en büyük STK'larından biri olan Türkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakfı, 1991’den beri faaliyet gösteriyor.
Vakfın CEO'luğunu (İcra Kurulu Başkanı) kuruluş tarihinden beri genel sekreteri Orhan Silier yapıyordu. İlhan Tekeli'nin başkan olduğu yönetim kurulu ise gönüllü çalışanlardan oluşuyor. Bir tarihçi olan Silier, vakıftaki görevini daha genç birine devretmesinin zamanının geldiğini düşünerek, vakıfta kuşak değişimi için harekete geçmiş. Vakfı daha verimli bir biçimde yönetecek, iyi eğitimli ve tecrübeli, daha genç bir genel müdür arayışına girilmiş.
Bu arayış sürecinde, vakfın e-posta ağlarından yararlanılmış. Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) ve Boğaziçi Üniversitesi mezunları e-posta gruplarına ve bu tür bir yöneticinin olabileceği düşünülen e-posta gruplarına iki sayfalık ilan verilmiş. İlana 50 civarında başvuru olmuş. Başvurulardan dört kişilik kısa liste oluşturulmuş. Gelecek hafta yeni genel müdürün adı açıklanacak.
NE BEKLİYORLAR?
Silier, belli büyüklüğe ulaşan bir STK'da, sorunsuz görev devri yapılması konusunda öncülük etmek istediklerini ifade ediyor: ‘‘Yaşı ilerledikten sonra çaresiz kalıp emekliye ayrılmak zorunda kalan bir pozisyonda bulunmak istemiyoruz. Zamanın geldiğini düşünüp, İlhan Tekeli ile beraber görevlerimizi devretmeyi planlıyoruz.
Yeni genel müdürden bir STK'yı geliştirme ve daha başarılı kılma görevinin çok istisnai bir görev olduğunu kavramasını bekliyoruz. Hem fiziksel hem de entelektüel enerjisini bunun için seferber etmesini umuyoruz. Sayıları 150 kişiyi aşabilen çalışanlarımızın ve trilyonlarla ifade edilen bütçemizin usta bir işletmecilik anlayışı ile yönetilmesi gerekiyor.‘‘
Genel müdürün seçilmesinden sonra Tarih Vakfı için gönüllü olarak çalışmaya devam edeceğine dile getiren Silier, ilanlarına başvuran yöneticiler hakkındaki tespitlerini şöyle anlatıyor:
‘‘Üst düzey yöneticiler arasında bir bunalım, farklı bir yaşam biçimi arayışı göze çarpıyor. Başvuranların önemli bölümü sektörlerinde artık çalışmak istemediklerini dile getiriyorlar. Toplum yararına olan ve kendilerini geliştirecek işler yapmak istediklerini söylüyorlar. Geçmiştekinden daha düşük ücretlerle ve çok daha zor görevlerde çalışmaya hazırlar. Özel sektörde işsizliğin çok fazla olduğu finans sektöründe çalışmış yöneticilerden beklediğimizden daha fazla başvuru aldık. Kriterlerimizi belirtmemize karşın, bu özelliklere sahip olmayanlardan da başvurular oldu.‘‘
Silier, profesyonelliğin işini ustaca yapan ve bunun için gerekli eğitim ve birikime sahip kişiler anlamında kullanılması durumunda STK'ların profesyonelleşmesinin bir sakıncası olmadığını kaydediyor. Ancak profesyonelliğin ücret için çalışmak ve geri kalan faktörleri göz ardı etmek olmadığını söylüyor.
AYDINLARIN KURDUĞU VAKIF
Tarih Vakfı, 1991'de 264 aydın tarafından kuruldu. Türkiye'de tarih bilincini geliştirip yaygınlaştırmayı amaçlıyor. Son 10 yılda 220'den çok kitap, iki ansiklopedi, dört süreli yayın yayınladı. Vakıf, çalışmalarını yürütürken bilimselliği, dinsel, etnik, kültürel, cinsel ayrımcılıktan uzak durmayı temel alıyor.