Güncelleme Tarihi:
İZMİR Konak’taki Ahmetağa Mahallesi’nde bulunan Kaplan Mustafa Paşa Vakfı’na ait iş merkezinin yıkılıp yeniden yapılması için İzmir Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından 2016’da ihale yapıldı. İhaleyi kazanan firma yeni bir iş merkezi yapmak için eskisini yıktı. Yıkım sırasında tarihi eser kalıntılarına rastlanınca üçüncü derece arkeolojik sit alanı olan bölgede İzmir Müze Müdürlüğü denetiminde sondaj ve kurtarma kazısı yapıldı. Kazıda 2. yüzyıldan kalma antik Roma dönemine ait hamam - gymnasium kompleksinin kalıntıları bulundu. 2018’de kalıntıların bulunduğu bölge yağmur ve zemin suyu altında kaldı. Tarihi alanda bulunan eserler fiziksel, kimyasal ve biyolojik bozulmalara açık olduğu için suyun tahliye edilmesi ve alanın açık hava müzesi haline getirilmesi yönünde kamuoyunda bir talep oluştu. Bunun üzerine İzmir Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarihi alanın açık hava müzesi yapılması için bir proje hazırladı. Konak Belediyesi’nin incelemesi ve ön onayı sonrasında müze projesi için koruma kurulundan onay alındı.
MOZAİKLER CAM ÇERÇEVEDE SERGİLENECEK
Ağustosta bitirilmesi öngörülen projeye göre öncelikle tarihi alanın tekrar su altında kalmaması için alana drenaj sistemi kurulacak. Alanda bulunan eserlerin konservasyon ve restorasyonu tamamlandıktan sonra müzenin yapımına başlanılacak. Tarihi alanda bulunan mozaiklerin hava şartlarından etkilenmemesi için mozaiklerin üstü cam ile kapatılacak. Böylece ziyaretçiler müzeyi gezerken mozaikleri görebilecek. Ziyaretçilerin bilgilendirilmesi için çeşitli noktalara bilgilendirme panoları, izleme terasları ve yürüyüş yolları yapılacak. Ayrıca ziyaretçiler için tarihi eserlerin çıktığı bölgenin yanına kafe, restoran ve eğitim alanı kurulacak.
ÖZVERİLİ DAVRANDIK
Müze inşaatını yapan Piramit İnşaat A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Yaman Atatuş, “Eski binayı yıkıp yerine yeni bir bina yapmak için 2016’da ihaleyi kazandık. 5 Katlı yeni bir bina yapmak için proje hazırlamıştık. Tarihi kalıntılar çıkınca inşaatı durdurup projemizi revize ettik. Benim dedem 1960’larda Kaplan Mustafa Paşa Vakfı’na ait eski binada çalışmıştı. Dolayısıyla ortaya çıkan bu eserleri korumak, İzmir Kemeraltı’na ve turizme kazandırmak için özverili davrandık. Müze inşaatını bitirip müzeyi ziyaretçilerin hizmetine açmayı hedefliyoruz” dedi
HÜRRİYET DUYURMUŞTU
- TARİHİ alan 2018’de su altı kalınca Hürriyet konuyu manşetine taşımıştı. Avukat Arif Ali Cangi, 16 Ekim 2018’de Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) başvuruda bulunmuştu. Cangi’nin başvurusuna istinaden CİMER tarafından verilen cevapta zemin suyunun tahliye edilmesi ve giderilmesi için uzmanlarca rapor hazırlanmasının beklenildiği belirtilmişti.
İMPARATOR YENİDEN İNŞA ETTİRMİŞTİ
- İZMİR’de ortaya çıkan eserin Roma imparatorluk dönemine ait hamam kompleksinin Anadolu’ya özgü bir örneği olduğunu söyleyen arkeolog Nezih Başgelen ortaya çıkan eserin önemini şöyle anlattı: “İzmir M.S. 177’de büyük depremde yerle bir olduğunda o dönemde İzmir’de yaşayan ünlü hatip ve yazar Aristides hitabet yeteneğini kullanarak imparator Marcus Aurelius’u İzmir’e yardım etmesi konusunda ikna etmiş ve kentin yeniden tüm görkemiyle inşasını sağlamıştır. Aristides çok sevdiği Smyrna’yı ( İzmir’i) tasvir ederken şehirdeki göz kamaştırıcı gymnasionlar, pazar yerleri, tiyatrolar, tapınak alanları, limanlar, doğal ve insan yapımı güzelliklerin birbirleriyle yarıştığını, nerede yıkanacağınızı bilemeyeceğiniz kadar çok hamamın olduğunu belirtmektedir. Ortaya çıkan kalıntıların planı anıtsal bir hamam-gymnasium komplesinin bir bölümü ile karşı karşıya olduğumuzu göstermektedir.”