Güncelleme Tarihi:
ANNELERİN GÖZYAŞI BİZİ BOĞAR
“Suriye'de 6 yılda, 600 bin insan terör örgütleriyle devlet terörünün kurbanı oldu. Buna ses çıkarmayanlar , 'Efendim Dabık'ta şu kadar PKK'lı PYD'li ölmüş. Yok şurada şu kadar ölmüş. Yahu 600 bin insanın ölümüne sesiniz çıkmıyor. Dabık'taki PYD'li PKK'lı teröristleri savunuyorsunuz. DEAŞ'lı teröristler de var bunların içinde, PYD'lisi de var PKK'lısı da var. YPG'lisi de var. Hepsi birbirinin aynı al birini vur öbürüne. Benim Gaziantep'imde bir kına töreninde 14 yaşında bir çocuk, Messi'nin forması giydirilecek -Messi'yi seviyormuş- üzerine bomba bağlanacak patlatılacak. Benim 56 kardeşim orada şehit olacak 100 tane yaralı ve onlar utanmadan sıkılmadan niçin bunların üzerine gidiyorsunuz diyorlar. Onların annelerinin gözyaşı bizi boğar. Onların kanı yerde kalmayacak. Yasin Börü'nün de kalmayacak.
İDAM MECLİS’TEN GEÇERSE İMZALARIM
İdam konusu gündeme gelip Genel Kurul’dan geçtiği anda Cumhurbaşkanı olarak ben buna onayımı veririm. Bazı Batılılar, 'İşte bunu siz niye dillendiriyorsunuz...' Ne olacaktı. Sizden mi izin alacağız. Bugüne kadar 10 binlerce şehidimin kanı yerde mi kalacak. Bugün dünyanın büyük bir kesiminde hâlâ idam uygulaması var. Dolayısıyla biz o şehidimizin kanını yerde bırakamayız. Yeniden bu geriye avdet edebilir.
BİZ MİLLİYİZ, BİZ YERLİYİZ BİZ VATANSEVERİZ
Suriye'de 12 milyondan fazla insan evini köyünü terk ettiği, 5 milyon insan ülkesinden ayrıldı. Halep gibi geçmişte bize ait olan topraklar kadim şehirler yıkıldı. Aynı şekilde Irak'ın kadim şehirleri Kerkük, Musul bizimdi. Şimdi ben Misak-ı Milli dedim diye rahatsız oldular. Ya niye rahatsız oluyorsunuz ben tarih dersi veriyorum yahu anlayın. Bu işin tarihinde bu var. Gazi Mustafa Kemal'in de Misak- ı Milliyi istikamet olarak gösterişi yok mu? Var. Eee. Niye birilerinin sesi çıkmıyor niye rahatsız oluyorlar. Biz milliyiz biz yerliyiz biz vatanseveriz biz milliyetperveriz farkımız bu. Onun için 2003'ten bu yana izlenen yanlış ve kasıtlı politikaların desteklediği etnik ve mezhepsel taassup sebebiyle bölge ölüm tarlalarına dönüştü.
KONU PETROL ENERJİ OLUNCA
Batılı ülkeler bu güne kadar Irak için Suriye için ne yaptılar. Koca bir hiç. Kendileri hiçbir şeyi yapmadıkları gibi, bizim gibi samimiyetle bölgeye el uzatmaya çalışacak olanları da engellediler. Biz Irak krizinin başından beri ülkenin anahtarının tek bir etnik ve mezhebi yapıya verilmemesi gerektiğini ifade ettik. Suriye'de terörün, terörle temizlenmeyeceğini söyledik. Bugün de aynı şeyi söylüyoruz. Biz 3 milyon insana kapımızı açarken ortada görünmeyenler, konu petrol olunca, konu enerji olunca hemen baş köşeyi kaptılar. Bu dramlar karşısında üç maymunu oynayanlar, fırsatlar konusunda aslan kesildiler.
GELİŞMELERİ TRİBÜNDEN SEYRETMEYECEĞİZ
Türkiye'yi bölgedeki gelişmelerin dışında bırakmaya çalışmak ama faturayı da üzerimize yıkmak için her türlü yolu deniyorlar. Artık bu ahlaksız, bu riyakâr oyuna müsaade etmeyeceğiz. Ülkemizin güvenliğini ilgilendiren gelişmeleri tribünden seyretmeyeceğiz. Sahada ve masada olmak için uluslararası hukuk çerçevesinde, ne gerekiyorsa onu yapıyoruz, yapacağız. Güney sınırımız boyunca bir terör koridoru oluşmasına asla izin vermeyeceğiz. Bizim Suriye'ye 911 kilometre sınırımız var. Irak'a 350 kilometre sınırımız var. Ne yapacağız, seyir mi edeceğiz. Cerablus operasyonu bu konudaki kararımızın bir işaretidir. El Rai operasyonumuz bu konudaki kararlılığımızın bir ifadesidir. Dabık da aynı şekilde. Gençler, Dabık ile ilgili Mercidabık'ı okuyun. Şimdi El bab. Ama oraya gitmeyin diyorlar. Mecburuz ineceğiz. Çünkü terörden arındırılmış bir bölgeyi tamamlamamız lazım. Koalisyon güçleri eğer beraber hareket etmeye hazır olurlarsa Rakka'da DEAŞ'a karşı gereğini yapacağız. Ama PYD ile YPG ile değil, Amerika koalisyon güçleri ile beraber. Terör örgütlerini yanımıza almayacağız. Bunları kendileriyle konuşuyoruz. Dün ABD bakanı buradaydı kendileriyle gerekli görüşmeleri yaptık. Irak'ın göz göre göre mezhep temelli bir savaşa sürüklenmesine kayıtsız kalmayacağız. Kendi topraklarımızın güvenliği için sahada etkin olmaya çalışıyoruz. Diyarbakır, Urfa, Mardin, Gaziantep, Hatay'a kabaranların nefesini kursaklarında bırakacak güce sahibiz.
BU DEVLETİN SINIRLARINI GÖNÜLLÜ KABUL ETMEDİK
Cumhuriyet bizim ilk değil, son devletimizdir. Bu devletin sınırlarını gönüllü olarak kabul etmiş de değiliz. Unutulmamalıdır ki Cumhuriyet’i kuran kadronun çok önemli bir bölümünün dahi doğduğu, büyüdüğü topraklar yeni devletimizin sınırları dışında kalmıştır. Uzun yıllar yaşadığımız kesintisiz savaşların, kayıpların etkisi ile biraz nefes alabilmek, kendimizi toparlayabilmek için o dönemde buna ‘Tamam’ denmiş olabilir. Asıl yanlış, dönemin tartışmalı şartları içinde yapılan bu fedakarlığa teslim olup devlet ve toplum hayatını buna göre inşa etmeye kalkışmaktır. İşte bunu kabul etmiyoruz. Böyle bir şey yok. Artık bu yanlış tarih ve medeniyet algısından vazgeçilmesi gerektiğini söylüyoruz.”
İNLERİNE KADAR KOVALIYORUZ
VATANIMIZIN üzerinde kimse operasyon düşünmesin. Doğu’da Güneydoğu’da hâlâ çılgınlık içinde olan teröristler var. Bölücü terör örgütü nereye kaçarsanız kaçın. İnlerinize kadar sizi kovalayacağız, kovalıyoruz. Artık terör eylemi olduktan sonra değil olmadan o bataklığı kurutmak suretiyle bu vatanı inşallah rahata kavuşturacağız. Durmak yok. Şehitlerimiz var. Şehit veriyoruz eyvallah ama ben şuna inanıyorum. Bizim şehidimiz büyüktür, ‘Şuheda fışkıracak toprağın sıksan şüheda, Canı canını bütün varımı alsın da Hüda, Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda’ diyerek o teröristlerin üzerine gidiyorlar. Hamdolsun bu değerlere sahip olan bir millet ne bölünür ne de yıkılır.
DİLEKÇELER TEK KALEMDEN
(FETÖ mağduriyet iddiaları) ‘Mağduriyetlerimiz giderilsin’ diye başvurular yapılıyor. İnsan edep eder. Hangi yüzle gelip bunu söylüyorsunuz. Acırsanız acınacak hale gelirsiniz. Dilekçelere bakıyoruz sanki hepsi tek kalemden çıkmış gibi. Bunlar namussuz, haysiyetsiz, aynı merkezden hâlâ buna devam ediyorlar. Bunlar katil oldukları kadar zalim ve acımasız. FETÖ’nün bu ayak oyunları, algı operasyonlarına rağmen umudunun biraz tükendiğini biliyorum. Biz bu mücadeleyi gelecek nesillerimizin huzurunu temin etmek için yapıyoruz.