Tarih de affetmez Yoda da

Star Wars üç kuşağın hayatına bir şekilde damga vurdu, arkadan gelenleri etkiledi ve popüler kültür tarihinde muadillerinden kat kat geniş bir yer edindi. Ama büyük başın derdi de büyük oluyor ve Star Wars evreninde 15 yıldır yapılan her hamle sevenlerinin canını daha da çok sıkıyor. İlk sıkıntı, yeni sürüm Star Wars’ın ilk ayağı Phantom Menace’ın (Gizli Tehlike) 1999’da gösterime girmesinden önce, bu evrenin yaratıcısı ve patronu George Lucas’ın eski üçlemeyi de yeni ses ve dijital efektler ekleyerek gösterime sokmasıyla başladı. Ama 1988’de Amerikan Kongresi’nin karşısına geçip yeni gelişen teknolojilerin ‘eski filmlere ekleme yapmak için kullanılmasının kültürel hazineye yapılmış bir saldırı olduğunu’ söyleyen adam da kendisiydi.

Zamanında söyledikleriyle çelişmek Lucas’ı çok bozmamış olacak ki sonrasında çıtayı biraz daha düşürdü; 1983 yapımı Return Of The Jedi’ın finalinden yaşlı Sebastian Shaw’u çıkarıp yerine genç Hayden Christensen’i dijital olarak ekledi. Phantom Menace, Attack Of The Clones (Klonların Saldırısı) ve Revenge Of The Sith’ten (Sith’in İntikamı) oluşan ikinci üçleme de eski hayranlardan kötü not aldı, yeni hayranlar kazanamadı ve Ewan McGregor’un kariyerine hiç iyi gelmedi.

Güçte bir sıkıntı var

Şu sıralar Star Wars sempatizanları bir kez daha ‘güçte bir dengesizlik’ hissediyor. ‘Çok uzaklardaki bir galaksi’den gelen haberlere göre markanın yeni sahipleri şu sıralar Star Wars’un tarihini silmekle meşgul. Star Wars külliyatının hakları, bu evrenin yaratıcısı ve patronu George Lucas tarafından komple Disney’ye satıldıktan sonra Disney, bir komisyon kurup, neyin evrenin resmi tarihine dahil olup, neyin olmadığına karar verecekti. Anlaşılan o kararı vermişler. Starwars.com’dan yapılan açıklamaya göre, ‘genişletilmiş evren’ olarak adlandırılan ve filmlerde doğrudan yer almasa da karakterlerin arka planlarına temel oluşturan Star Wars kitaplarının yeni üçlemede referans olarak kabul edilmeyeceğini açıkladılar.

Bu da on yıllara yayılmış roman, çizgi roman ve bilgisayar oyunlarının artık sadece hayranların hafıza çöplüğünde durması demek. Olası sonuçları: Chewbecca gibi kitaplarda ölmüş karakterler yaşamaya devam edecek, hayranlar arasında çok popüler Grand Admiral Thrawn gibi karakterler yok hükmünde sayılacak. Özetle, Star Wars’un tarihine tekabül eden yan evreni artık yok. Gelecek daha da fazla can sıkıcı gelişme getirir mi? Söz konusu Lucasfilm, Disney ve Star Wars ise her zaman için daha fazla hayal kırıklığına yer var demektir. Ama patlamayan yıldızdan da umut kesilmez.

Bütün erkekler toplandık

Yeni filmin oyuncu kadrosuyla ilgili olumlu sayılabilecek bir gelişme Harrison Ford, Mark Hamill ve Carrie Fisher’ın da orijinal karakterleriyle yer alacak olması. Lakin filmin en az bir tane daha güçlü kadın karaktere ihtiyacı var. Sızan haberlere göre 12 Years A Slave ile dikkat çeken Lupita Nyong’o ve İngiliz oyuncu Maisie Richardson-Sellers ikilisinden biri bu boşluğu dolduracak. Film hakkında diğer bilinenlerse yeni üçlemenin, ilkinden 30 yıl sonrasını anlatacağı. Han Solo ve Leia’nın çocuklarının yanı sıra Luke Skywalker’ın oğlu Ben’i görmemiz de ihtimal dahilinde.

Gollum da geliyor, Girls delikanlısı da

Daisy Ridley
Genç İngiliz oyuncunun Han Solo ve Prenses Leia’nın kızını oynaması bekleniyor.

Adam Driver
Kendisini HBO’nun çok ses getiren dizisi Girls’den tanıyoruz. Büyük olasılıkla yeni kötü adamımız olacak.

Oscar Isaac
Onu Coen Kardeşler’in Inside Llewyn Davis filminden hatırlayabilirsiniz. Lando Calrissian’ın oğlu olma ihtimali yüksek.

Andy Serkis
Yüzünü tanımıyor olabilirsiniz. Ama Yüzüklerin Efendisi’nde Gollum’u canlandırıyor dersek kimden bahsettiğimizi anlayacaksınızdır. Star Wars’da giyeceği kostüm de haliyle merak konusu.

Max von Sydow
Yeni katılımlar arasında en ünlüsü. 85 yaşındaki İsveçli oyuncu The Exorcist, Judge Dredd, Dune gibi filmlerin yanı sıra Bond kötü adamlığı da yaptı. Büyük ihtimalle kötücül karakterlerden biri ona emanet olacak.