Tarif iyiyse robot yakalatıyor tarif kötüyse suçlu pırr kaçıyor

Güncelleme Tarihi:

Tarif iyiyse robot yakalatıyor tarif kötüyse suçlu pırr kaçıyor
Oluşturulma Tarihi: Şubat 24, 2002 02:24

Arayacaklar, peki kimi? Olayın failini. O kim? Bilen yok. Gasp Büro Amirliği, güne Hayalet Casper'larla başlıyor. Yakalamak zorunda oldukları gaspçılara "Hayalet Casper" adını takmışlar.

Çünkü ne bir isim var ellerinde, ne de cisim. Ama dikkatli mağdurların çizdirdiği robot resimlerle o Casper can buluyor. Gerçi robot resim çizdirmek, öyle her babayiğidin harcı değil. Saldırıya uğrayan insanın psikolojisi iyi bir tarifi engelliyor. Devasa bir adam diye tarif edilen, 1.60'lık, cılız biri çıkabiliyor. Gasp Bürosu polisleri ‘‘Bir çatışma sonrası bizim ekip arkadaşlarımız da hiçbir şey anlatamadılar. O zaman anladık ki, bu nedenle mağduru suçlamamak gerekiyor’’ diyor.

Robot resim çizim programı, binlerce ayrıntısıyla insanı şaşkına çeviriyor. ‘‘Kaşı kalın’’ diyorsunuz, karşınıza onlarca kalın kaş resmi geliyor: ‘‘Kalın ve kısa mı, kalın ve düşük mü, kalın ve yay mı...?’’ Gelsin yeni sorular.

‘‘Gözleri maviydi. Yani açık renkli’’ diyorsunuz. Dikkatlisiniz. Peki, onlarca açık renkli göz karşısında ne yapacaksınız? ‘‘Açık renkli ve küçük mü, açık renkli ve yuvarlak mı, açık renkli ve bitişik mi, yoksa açık renkli ve ayrık mı?’’

Gasp Büro Amirliği'nin kapısından içeri girdiğiniz andan itibaren ikiye ayrılıyorsunuz: Robot resim çizdirebilenler ve robot resim çizdiremeyenler.

Yıllarca ressam polisler tarafından elle çizilen robot resimler, 1994'ten beri artık bilgisayar ortamında. Her şey mağdurun elinde ama en fazla birkaç dakika saldırganla yüzyüze gelen mağdur için de robot resim çizdirmek hiç kolay olmuyor.

SABIKALI ARŞİVİ DİKKAT İSTER

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Gasp Büro Amiri Selami Türker, gasp olaylarında fail belli olmadığı için Hayalet Casper'larla savaştıklarını söylüyor. ‘‘Faili ararken mağdurun gözlerini gözümüze takıp öyle dolaşıyoruz. Onun gözleri sayesinde kafamızdaki Casper'lar şekilleniyor. İyi robot resim çizdirdikten sonra failin memleketini, hatta hayat şeklini bile kafamızda saptayabiliyoruz.’’

Saldırıya uğrayan mağdur, soluğu Gasp Büro Amirliği'nde aldığında, karşısına önce bilgisayar ortamına aktarılmış, son beş yıla ait 30 bin sabıkalı fotoğrafı geliyor. İşte Selami Bey bu andan itibaren vatandaşın ilgisizliğinden yakınıyor: ‘‘Ben incelemesi iki gün sürer diye düşünürken, mağdur yarım saat sonra 'içlerinde bana saldıran yok' deyip kalkıyor bilgisayar başından. Faili bulduktan sonra bir bakıyoruz, fotoğrafı bizde kayıtlı. Fotoğrafı mağdura gösteriyoruz, bu kez 'işte buydu' diyor. Oysa biraz daha ilgili olsa, olayın failini daha o gün elimizle koymuş gibi bulacağız.’’

İYİ HATIRLAMAK ÇOK ZOR

Gasp Büro'da sabıkalı fotoğraflarına bakan mağdur, ardından robot resim çizdirmeye çalışıyor. Çalışıyor diyoruz, çünkü (sizin için denedik, bakınız, birinci sayfa Doğan Hızlan!) hiç de kolay değil. Öncelikle olay anındaki psikolojik durum iyi bir tarifi engelliyor. Öyle ki devasa bir adam diye tarif ettikleri, 1.60 santimetre boyunda, cılız biri çıkabiliyor. Türker, ‘‘Yaşanan bir çatışma sonrası bizim ekip arkadaşlarımız da hiçbir şey anlatamadılar. O zaman anladık ki, bu nedenle mağduru suçlamamak gerekiyor’’ diye kendilerinden örnek veriyor.

Yine de tecrübe çok önemli. İlk kez mağduru tarif etmeyi başaramayanlar, bir kere daha bir gaspla karşı karşıya kalırlarsa, bu defa çok daha detaylı bilgiler verebiliyor. Bilgisayarın başına bir kez oturan, sokaktaki adama, çiçekçideki kadına, hatta aile üyelerine bile başka gözle bakmaya başlıyor çünkü. Bu nedenle sizi her dikkatle süzene, gözünü burnunuza dikene, 'tacizci' muamelesi yapmadan önce, bir sorun bakalım, Gasp Büro Amirliği'nde mi çalışıyor yoksa daha önce başından bir gasp olayı mı geçmiş!

Sırada üç boyutlu robot resim var

Dünyada gasp suçlarının yüzde 50'sinin aydınlatılması ‘‘başarı’’ olarak kabul ediliyor. İstanbul Gasp Büro Amirliği'nde 2001 yılında aydınlatma oranı yüzde 69. Yani dünya standardlarının çok üstünde.

Anadolu'nun herhangi bir şehrinde yılda ortalama 60 gasp olayı meydana geliyor. Halbuki İstanbul Gasp Büro Amirliği'nde yalnız bir ekibin aydınlatmakla sorumlu olduğu gasp olayı sayısı 53.

Robot resimlerin çizimini günde 24 saat vardiyayla çalışan beş kişilik ekip yapıyor.

Gasp Büro Amirliği'nde son beş yıla ait 30 bini aşkın sabıkalının fotoğraf arşivi var.

Bilgisayarda Pentium 4 kullanıyorlar. 10 bin dolar bulabilirlerse ABD'de kullanılan üç boyutlu robot resim çizme programını almayı planlıyorlar.

BU RESİMLE DOĞAN HIZLAN'A KAÇIŞ YOK

Robot resim çizim programı da, programı kullanan ekip de işlerinin en iyisi. Ama iyi bir robot resim için asıl önemli olan, iyi bir gözlemcinin iyi bir tarif yapması. Tarifin önemini bir örnekle gördük: Hürriyet Yayın Danışmanı Doğan Hızlan'ı sadece birkaç saniye gören bir tanığın tarifiyle çizilen resim, pek başarılı olmadı. Buna karşılık, aynı tanık, Doğan Hızlan'ın fotoğrafına uzun uzun bakarak onu ayrıntılı bir şekilde tarif etme imkanına kavuştuğunda ortaya ikinci resimdeki gibi başarılı bir örnek çıktı.

HER OLAYA BİR KIRMIZI RAPTİYE

Gasp Büro Amirliği'nin mesaisi hiç bitmiyor. Büro Amiri Selami Türker ve üç bölge amirinden oluşan 'kurmay heyeti' her sabah biraraya gelerek toplantı yapıyor. Personel, aylık toplantılarla çağın teknolojik gelişmelerinden haberdar ediliyor. Türker, ‘‘Bu sayede, bir olay anında kimsenin bilmediği ayrıntıları toplayarak olayın çözümünü hızlandırabiliyoruz’’ diyor. Tabii bu son teknolojik gelişmeleri kendilerine saklı tutmayı tercih ediyor. Duvarlardan biri boydan boya İstanbul'un suç haritasıyla kaplı. Olay olduğu anda kırmızı raptiye ile işaretlenen yerler, olay aydınlatıldığında beyaz raptiyeye dönüyor.

EN ÜNLÜ ROBOT RESSAMI

Amerikalı Jeanne Boylan, 'Unabomber' olarak tanınan çılgın matematikçi Theodore Kaczynski'nin robot resmini çizerek meşhur oldu. 20 yıl önce kendisi de saldırıya uğrayan Boylen, cinayet, tecavüz ve bombalama gibi olaylarda, FBI'ın en büyük destekçisi. Genç kadın robot resim çizerken, en az mağdur ifadeleri kadar kendi beynine, içgüdülerine de güveniyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!