Tarantino'dan 'Sakin' bir öykü

Güncelleme Tarihi:

Tarantinodan Sakin bir öykü
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 24, 1998 00:00

Haberin Devamı

Elmore Leonard'ın 1995 yılının en çok satan kitabı olan Rum Bunch'tan Quentin Tarantino'nun senaryolaştırıp yönettiği Jackie Brown, hem komedi hem de yasallık sınırlarını zorlayan ve kimi zaman da aşan gerçek insanların filmi... Yarım milyon doların peşine düşen beş karizmatik karakter ve sadece bir soru... Kim kiminle oynuyor?..

Filmde önemli rolleri Pam Grier, Samuel L. Jackson, Robert Foster, Briget Fonda, Michael Keaton, Robert de Niro ve Michael Bowen paylaşıyorlar.

Tarantino'nun bir romandan uyarladığı ilk senaryo olan Jackie Brown'ın yönetmenin karakter ve tematik çelişki düşünüşünde evrimsel gelişimini gösteren önemli bir yeri var. Yapımcı Lawrence Bender'ın da belirttiği gibi bu filmiyle Tarantino daha farklı bir tarz deniyor. Film diğer filmlerdekine benzer diyologlar, karakterler ve durumlar içeriyor ama başka bir unsur daha eklenmiş, o da bütün o deliliğin arasında yer alan hoşluk. Tarantino, ‘‘Bu filmin oldukça sakin bir film olduğunu’’ söylüyor ‘‘ama benim sakinlik anlayışım başkalarının sakinlik anlayışıyla aynı olmak durumunda değil’’ diye de ekliyor. Tarantino romanı senaryolaştırırken bir çok değişiklikler yapmış. Öncelikle filmin ana mekanını Güney Florida'dan kendisinin daha iyi bildiği bir yere, Los Angeles'ın güneyindeki körfeze ve çevre sahillerine kaydırmış. İkinci değişiklik romandaki baş karakter üzerinde yapılmış. Romandaki Jackie Burke beyaz bir kadın, oysa Tarantino bu role senelerdir hayran olduğu Pam Grier'ı yerleştirerek baş karakteri yani Jackie Brown'u farklı bir etnik kimlikle oluşturmuş. Yapımcı Lawrence Bender, Grier'ın nol için çok uygun olduğunu, karakterin özünü çok iyi kavrayıp, yansıttığını ve Jackie gibi 40'lı yaşlarında, çok hoş ama hayatın zorlukları ile savaşmak zorunda kalmış bir karaktere bir de siyah kimliği yüklenerek daha nazik bir konum içine koyulduğun söylüyor. Pam Grier'in yer almasıyla birlikte film, Tarantino'nun da hayran olduğu 60'lı ve 70'li yılların zenci filmlerinin havasına bürünmüş. Vahşice reknli karakterleri, inanımlaz derecede tuhaf durumları ve temalarıyla bu tarz şehir-macera filmleri dönemlerinin siyasi ve toplumsal eğilimlerini yansıtmışlardı. Jackie Brown tam olarak bu filmlerin etkisinde olmasa da bu tarzın yansımaları set dekorlarında ve özellikle 70'li yılların soul müziği örneklerini içirmesiyle ustaca kendini gösteriyor. Filmin bir başka özelliği de Tarantino'nun diğer filmlerde de sıkça kullandığı gözden düşmüş oyunculara ikinci bir şans verme eğilimi. Pam Grier'a başrolü verdiği gibi Robert Foster'a da oldukça önemli bir rolü vermesi. Samuel L. Jackson, Ordell Robbie rolü için çok kolay bir seçimmiş gibi görünse de Tarantino, ilk ve tek seçimi olan Jackson'da karar kılmak için çok uğraşmış. Pulp Fiction'daki uyumlu birlikteliklerinin kararı etkilemiş olmasından çekindiğini ama herhangi bir yönetmenin Jackson'ı bu rolde oynatabilmek için sağ kolunu verebileceğini söylüyor. Briget Fonda, Ordell'in bir sürü kız arkadaşlarından biri olan sarışın Melanie Ralston'ı oynuyor. Tarantino en baştan beri rol için Fonda'yı düşünüyormuş, çünkü bu rol için Kaliforniya'da yetişmiş, sörfçü kız havasını taşıyan birisi olması gerekiyormuş. Amerika'nın en önemli aktörlerinden biri olan Robert de Niro filmde hayatının büyük bir bölümünü parmaklıkların arından geçiren bir karakteri canlandırıyor. Tarantino, Louis'nin tamamen vücut diline dayanan, içselleştirilmiş bir karakter olduğunu, kişiliğinin oturuşundan, sigara içişi, duruşu gibi haraketlerden anlaşılabileceğini ve tabii bu tarz bir oyunculuğu da en iyi Robert de Niro'nun yaptığını söylüyor. Senaryoyu yazarken müziği duyduğunu söyleyen Tarantino'nun diğer tüm filmlerinde olduğu gibi müziğin Jackie Borwn'da da çok önemli rolü var. Öncekiler gibi bu filmin albümü de 70'lerin film müziklerinin ve modası geçmiş ama hala meraklıları için oldukça kaliteli olan parçalardan oluşuyor.

Jackie Brown

Haberin Devamı

Tarantino'nun 'en sakin filmim' diye tanımladığı Jackie Brown, vahşi ama renkli karakterleri ve yarattığı atmosfer ile 60'lı ve 70'li yılların zenci filmlerini anımsatıyor. Filmin oyuncu kadrosu da hayli ilgi çekici. Fonda ailesinin beyazperdeye en son hediyesi olan Bridget Fonda filmde başarılı bir kompozisyon çiziyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!