Güncelleme Tarihi:
İddianamede örgüt üyelerinin yaşlı veya akrabası olmayan veya az sayıda olan gayri menkul zengini kişileri tespit edip bu insanların mal varlıklarını araştırdıkları, farklı kimliklerle iyi niyetli bu insanlara yaklaşıp itimat telkin ettikleri, sahte belgelerle bu insanların mal varlıklarını ele geçirip öldürdükleri ve ölümlerine sebebiyet verdikleri ve bu şekilde kazandıkları servetle lüks içinde yaşadıkları kaydedildi.
Örgütün korkutucu gücü ve eylemlerini acımazsızca gerçekleştirdiği, benzer yöntemlerle kimsesiz ve zengin insanları öldürmek suretiyle mallarını yağmaladıklarının tespit edildiği belirtilerek "Suç örgütünün Vanda Ayaşlıesen'i öldürdükleri kanaati oluşmuştur" denildi. Örgütün liderliğini Çetin A'nın yaptığı ifade edilerek, örgütün lider yardımcılığını ve yöneticiliğini Çetin A'nın sevgilisi Figen G.'nin yaptığı kaydedildi. Örgütle hiyerarşik bir bağları tespit edilemeyip ama yapmış oldukları değişik yardım ve suç içeren eylemlerle örgüte yardım ettiği ifade edilen Beykoz Tapu Müdürü Gülten D., Tuhan T. ve Papaz Apraham F'nin örgütün lojistik destek gurubunun içinde yer aldığı kaydedildi. Gülten D., Nejdet A., Tuhan T. ve Atanur P.'nin kamu görevlileri olarak örgüt adına suç işleyip örgüt suça konu eylemlerine yardımcı oldukları ve böylelikle örgüt üyesi konumunda oldukları belirtildi.
İddianamede, örgütün eylem planlarına göre yapılan görev dağılımı şöyle yer aldı:
Gülsen Ş.: Çetin A'nın talimatları doğrultusunda özellikle yaşlı ve kimsesiz gayri menkulleri bulunan mağdurları tespit ederek örgüt lideri ve yardımcısına bildiriyordu.
Figen G.: Lider Yardımcısı. Tespit edilen mağdurların gayri menkullerini ele geçirmek için kendisine avukat ve emlak sahibi rolü veriyordu.
Hayati A.: Mağdurların satmak istedikleri gayri menkullerin üzerinde satılamaz şerhi gibi sorunların olup olmadığı konusunda, örgüt üyesi ve Eski Tapu Müdürü Nejdet A.'nın referansı sayesinde gerekli araştırmaları yapıyordu.
Bülent A., Hacer G., Metin A., Yaşar A., Murat G. ve Songül A.: Örgütün tespit ettiği mağdurların gayri menkullerini satmak için zaman zaman değişimli olarak örgütün grubunda yer alan bu örgütüyeleri, değişik kimlik ve meslek sahibi olarak kendilerini tanıtıp mağdurlarla görüşme yapıyordu.
Çetin A., Figen G., Murat İ., Ali S., Erkan A. ve Uğur Y.: Sorun çıkaran mağdurları ya öldürdüğü ya da ortadan kaybediyorlardı.
Gülten D. ve Tuhan T.: Örgütün tapu müdürlüklerindeki sahte imzalı işlerini yapıyorlardı.
Atanur P.: Örgütün bankadaki usulsüz işlerini yapıyordu.
İddianamede, örgütün değişik yerlerdeki eylemlerine yönelik olarak değişik başsavcılıklarca soruşturmalar yürütüldüğü belirtilerek, şüphelilerin, bu soruşturmalarda resmi dairelerle yapılan yazışmalar ve kriminal incelemelerden rahatsız oldukları, bu rahatsızlığın telefon görüşmelerine de yansıdığı ve soruşturmanın deşifre olabileceği değerlendirilerek operasyon düzenlendiği ifade edildi.
ÇAY İÇTİKTEN SONRA BAYGINLIK GEÇİRDİ
Şüphelilerden Ali S.'nin emniyette verdiği ifadede, kayıp olarak aranan Şemsiddin Geçgil'in örgüt tarafından öldürüldüğünü ve cesedinin Tekirdağ'da bir benzin istasyonunun yağ boşaltma kanalı içerisinde koli bantlarıyla sarılmış ve toprağa gömülü bir çuvalın içinde olduğunu itiraf ettiği de iddianamede yer aldı.
Örgüt üyesi olan Erkan A'nın örgütün lideri konumundaki Erkan A.'dan yapılacak işlere ilişkin talimatlar aldığı belirtilerek, bu görüşmelerde Çetin A.'nın örgüt içerisinde tam bir hakimiyet kurduğu, örgütü yönettiği, örgüt mensuplarının verilen talimatları harfiyen yerine getirdikleri ve tam bir itaat içerisinde oldukları anlatıldı.
İddianamede, Vanda Jeanne İvorne Ayaşlıesen ve evlatlık oğlu İbrahim Ayaşlıesen'e yönelik eylemler 4 ayrı bölümde anlatıldı. Vanda Jeanne İvorne Ayaşlıesen'in İbrahim Ayaşlıesen'i 2000 yılında evlat aldığı ve Kanlıca'daki yalıda birlikte yaşadıklarının anlatıldığı iddianamede, Ayaşlıesen ailesinin bu yalıyı satıp Beyoğlu'nda bir daire almak istediklerinin kaydedildi. Birkaç kişiyle görüşme yapmalarına rağmen anlaşamayan Ayaşlıesen ailesinin 2007 Nisan ayı içerisinde Çetin A.'nın yalıya talip olduğu anlatılan iddianamede, yapılan pazarlık sonucunda 4,5 milyon dolara anlaşıldığı ifade edildi.
Yurtdışından para transferi yapılacağı gerekçesiyle satış sözleşmesinin 20-25 gün sonra yapılacağı yönünde anlaşma sağlandığı ve bu süreçte başta Çetin A. olmak üzere bazı şahısların yalıyı ziyaret ederek Ayaşlıesen ailesiyle samimiyet kurdukları da iddianamede yer aldı. Bu süre içerisinde Çetin A. ile bazı sanıkların Beykoz Tapu Müdülüğü'ne giderek Tapu Müdürü Gülten D. ile yalının satışına yönelik ön görüşme yaptıkları anlatıldı. İbrahim Ayaşlıesen'in Beyoğlu'na ev almak için araştırma yaptığı sırada Çetin A.'nın Ayaşlıesen'i Şişli'de bulunan bir büroya davet ettiğinin belirtildiği iddianamede, büroda ikram edilen çayı içen Ayaşlıesen'in baygınlık geçirdikten sonra bazı sanıklar tarafından kaçırılarak Adana ve Mersin'de 8 ay boyunca rehin tutulduğu ifade edildi. Ayaşlıesen'in polis tarafından kurtarıldıktan sonra annesi Vanda Jeanne İvorne Ayaşlıesen'in öldürüldüğünü, yalının Çetin A'ya satıldığını, kendisi ve annesi üzerine olan iki aracın da kayıp olduğunu öğrenerek şikayetçi olduğu kaydedildi.
MÜEBBET HAPİS CEZASI İSTEMİ
İbrahim Ayaşlıesen'in annesinin öldürüldüğünü öne sürerel Beykoz Başsavcılığı'na başvurması üzerine mezarın açıldığının anlatıldığı iddianamede, İbrahim Ayaşlıesen'in kabirden çıkartılan annesinin ağzının açık olduğunu, üzerinde pis bir elbise ile ayağında kötü yarım bir çorap bulunduğunu, annesinin bu şekilde hiç giyinmediğini, çok yorgun olduğu zamanlarda ağzı açık şekilde uyuduğunu belirterek annesinin Çetin A. ve adamları tarafından öldürülmüş ya da aç susuz bırakılarak ölümüne sebebiyet verdiklerini iddia ettiği ifade edildi.
Papaz Apraham F.'nin Vanda Ayaşlıesen'in defin işleminde görev aldığının belirtildiği iddianamede, Papaz Apraham F.'nin tanık olarak verdiği ifadesiyle gözaltına alındığında yaptığı savunmasının birbirleriyle çeliştiği anlatıldı. İddianamede, Çetin A.'nın Vanda Ayaşlıesen'in kendisini evlatlık edinmek istediği yönünde beyanlarda bulunduğu ancak, İbrahim Ayaşlıesen'in annesinin öldürüldüğü yönünde şikayette bulunmasına rağmen Çetin A'nın herhangi bir beyanı ve müracaatının bulunmamasına da dikkat çekildi.
İddianamede şüphelilerin Fikret ve Şemsiddin Geçkil kardeşlere yönelik olarak hürriyetten yoksun bırakma ve öldürülmesi suçları ise kardeşlere ait malların yağmalanması ve resmi evrakta sahtecilik suçlarını işledikleri kaydedildi. Şüphelilerin Hacer G'nin Fikriye Geçkil'i bakımsız ve tedavisiz bıraktıkları ve bu şekilde Geçkil'in ölümüne sebebiyet verdikleri anlatıldı. İddianamede, örgüt yönetici olduğu öne sürülen Çetin A'nın "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, kasten adam öldürmek, nitelikli yağma, rüşvet vermek, dolandırıcılık, sahtecilik ve kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak" suçlarından 3 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 69 yıldan 168 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. Çetin A'ya yardım ettiği ileri sürülen iğer sanık Figen G.'nin da aynı suçlardan 3 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 76 yıldan 180 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi.
İddianamede, Beykoz Tapu Müdürü Gülten D. ve Tuhan T.'nin , "örgüte üye olmamakla birlikte örgüte yardım etmek amacıyla rüşvet vermek ve sahtecilik" suçlarından 8.5 yıldan 24 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmaları istendi. Papaz Abraham F.'nin de, "örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek ve suç delillerini yok etmek ve gizlemek" suçlarından 1.5 yıldan 8 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. Diğer 50 şüphelinin ise örgüte üye olmak suçu başta olmak üzere çeşitli suçlardan 1 yıl ile 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına kadar değişen cezalara çarptırılmaları istendi.