Tansu Çiller haklı

TANSU Çiller, cuma günkü zirveye katılmayarak, oyunun adını koydu. ‘‘Kral çıplak!’’ dedi.Bu teşhisi kayda geçirmek önemliydi ve bunu Tansu Çiller becerdi.* * *Artık 7 Haziran 2002 tarihi itibarıyla:1) Bülent Ecevit başbakan değildir. Hukuken başbakan olsa dahi, fiilen değildir. Başbakanlığı millet indinde meşruiyetini tamamen yitirmiştir. Bülent Ecevit sadece Rahşan Ecevit'in başbakanıdır.* * *2) Hükümette ortaklık artık sona ermiştir. ‘‘Hükümetin sahiplenmediği projeyi parlamento sahiplensin, ortaklık da devam etsin', demek Parlamenter Demokrasi'nin ruhunu öldürür.* * *3) Kaldı ki, Tansu Çiller'in parmak bastığı gibi, AB'ye girişin en büyük turnosol káğıdı Kıbrıs'tır! Kıbrıs konusunda hükümetin ortak politikası yoktur ve olamaz da!Katiyen bir eleştiri olarak söylemiyorum ama MHP'nin Kıbrıs konusunda bizden beklenen tavizleri vermesi mümkün değildir. Eşyanın tabiatına aykırıdır.* * *4) Artık ‘‘AB'ye şartlı evet’’ dönemi de sona ermiştir. Ortada bir kulüp var, sözleşmesi belli. Bu sözleşme bize özel değil. Zaten, bu ortaklık, menfaatleri azami seviyede değil, optimum seviyede tutarak, bir ortak zeminde mecz olma projesidir.Türkiye bu projeye illa katılmak zorunda değildir. Ancak, buna ne TSK, Ne TÜSİAD, ne İKV, ne hükümet, ne de şimdiki TBMM karar verebilir.Bu projede karar verecek tek makam millettir!* * *5) Erken seçim artık, bir daha çıkmamak üzere, gündeme girmiştir.Ülke ana tartışma konusunun ‘‘AB'ye karşı alınacak tavır’’ olduğu, bu tavrın açıkça referandum haline getirildiği bir seçim dönemi yaşamaya mecburdur.* * *Erken seçim bizi AB'ye monte edecek veya AB'den koparacak hükümeti ve parlamentoyu kuracaktır.Millet her iki yönde de bu parlamentoya görev vermemiştir.Bunun içindir ki; sap ile saman 7 Haziran'a dek birbirinden ayrılamadı.* * *Bazıları kızsa dahi Tansu Çiller'in cuma günü aldığı tavır sap ile samanın birbirinden ayrılmasına hizmet etmiştir.Hükümette sorun yokmuş gibi davranmak, şoförsüz otobüs kullanma iddiası ile eş değerdir.Böyle saçmalık olmaz!