Güncelleme Tarihi:
Menajeri Sedef (Arım) arayıp, "Ya ne güzel konserler veriyoruz, hiçbirini izlemeye gelmiyorsun. Hadi kalk gel" dediğinde, önceki yıl Günay Restaurant'ta izlediğim Ebru Gündeş'i, bir de güney sahillerinde bir otelde izlemenin değişik olacağını düşündüm ve atladım uçağa soluğu Antalya'da aldım.
Onu "Tanrı Misafiri" dizisi ve ilk albümüyle tanımıştım. Gerçekten de tanrı misafiri olup Türk halkının gönlüne taht kurmayı başaran Ebru Gündeş, Side'deki Sueno Hotel'in amfi tiyatrosunu dolduran yaklaşık 2 bin tatilcinin karşısına çıktığında tam bir ev sahibi gibiydi. Dört yıldır aynı yerde Sibel Can'la dönüşümlü olarak sahneye çıkan Gündeş, bu yıl yedinci kez seyirci karşısındaydı.
Sunucu sahneye çıkıp Ebru Gündeş'i, Türkçe, İngilizce, Almanca ve Rusça anons ettiğinde, (Evet, seyirciler arasında hem ülkemize hem de müziğimize yabancı turistler de vardı.) bir alkış tufanı koptu. Ama Ebru'ya bu alkış yetmedi tabii. Maestro'suna, "Bu alkışa 45 dakikalık program yaparız, değil mi?" diye sorunca izleyicilerden daha büyük bir alkış ve ıslık sesleri yükseldi. Bunun üzerine programını uzatabileceği sinyalini veren Ebru Gündeş, "Kızıl Mavi"yle konserine başladı. Ardından gelen "Ölümsüz Aşklar", "Sadece Sevdim" ve "Ben Seçilmem Seçerim", o bildiğiniz "delikanlı" Ebru'yu yansıtan şarkılardı.
"Harika", "Fırtınalar", "Çingenem", "Evet" şarkılarıyla seyirciyi hareketlendirmekten geri durmayan Gündeş, seyirciler arasında gördüğü bir bebeği kucağına aldı. "Nasıl, yakıştı mı?" diye sorunca herkesten bir "Evet"
sesi yükseldi. "İstiyorum, böyle bir bebek istiyorum." dedikten sonra "Sipariş verdim Cavalli'den gelecek" diye de espriyi ekleyiverdi. Bebeğin adının Efe olduğunu öğrenince bana dönerek, "Efe ismi benim için çok özel.
Benim için çok değerli bir arkadaşımın da Efe'si var ama o şimdi uyuyor.
Gariban ben, 34 oldum, neredeyse 35 olacak, hala bir çocuğum yok. Bundan sonra da olur mu, bilmem" deyince, seyirci anlaşmış gibi, "Olur, olur" diye bağırdı.
Hemen bu arada konser başlamadan önce kuliste konuştuklarımızı aktarayım.
Ebru, ben daha kulise girer girmez, "Sen nasıl olur da, benim oğluma koyacağım adı, kendi oğluna koyarsın" diye sitemde bulundu. Eşim hamileyken Günay'ın kulisinde Ebru'ya, "Oğlum olacak isim önersene" demiştim. O da "Ben oğluma, -oğlu olacağından o kadar emin söyledi ki- üç isim düşündüm. Efe, Yiğit ya da Mert koyacağım" demişti. Üçü de Ebru'ya, daha doğrusu Ebru Gündeş'in oğluna yakışan isimler. Ebru'nun sitemine, "Sen de Efe koyarsın, adaş olurlar, hem de ağabeylik yapar" diyerek karşılık verdim. "Nasıl bir duygu" sorusuna, "Müthiş, iyi ki çocuğum var" şeklinde cevap verince, "Benim için de dua edin, olur mu" diye samimi bir şekilde istekte bulundu.
Bir Sezen Aksu şarkısı "Tükeneceğiz"le konserine dönüş yapan Ebru Gündeş, şarkının satır aralarına gizlenen sözlerde yaşadığı aşkları da anlatıyor gibiydi. "Ne hayallerle ümitlerle, mutlu olmaktı dileğimiz, Suçlu ne sensin ne de benim, şimdi sensizim sen de bensiz..."
Seyirciler arasındaki Selami Şahin'i sahneye çıkarmayı ihmal etmeyen Ebru Gündeş, Şahin'in "Sen Beni Sen Unutmuş Gibisin" ve "Senin Olmaya Geldim"
şarkılarıyla başlattığı arabesk rüzgarını, "Ben İnsan Değil miyim"le bitirerek ilk yarıyı tamamladı.
"Veda Busesi", "Duydum ki Unutmuşsun", "Elbet Bir Gün Buluşacağız", "Dalgalandım da Duruldum" ve "Kadehinde Zehir Olsa"yla ikinci yarıya Türk Sanat Müziği'nin unutulmaz eserleriyle başlayan Ebru Gündeş, birbiri ardına söylediği pop, arabesk, fantezi, türkülerle ikinci yarının nasıl bittiğini kimse anlamadan Sezen Aksu'nun "Rakkas"ıyla konserini bitirdi. Ama seyirci coşmuştu bir kere, "bis"e çağırdılar, artık evlerinin baş tacı ettikleri "Tanrı Misafiri"ni. O da kırmadı geri döndü ve "Bu akşam, büyük ustalar Sezen Aksu'dan, Orhan Gencebay'dan, Selami Şahin'den şarkılar söyledik.
Tabii ki, bir başka büyük ustadan İbrahim Tatlıses'ten şarkılar da söylemek istiyorum" diyerek, hem de Tatlıses'le arasını açmaya çalışanlara nispet yaparcasına "Kavur Balıkları" şarkısıyla son noktayı koydu.
Ara verdiğinde ve konserinin sonunda sahneden ayrılırken bile seyircisine sırtını dönmemeye çalışan evimizin kızı Ebru Gündeş, "Her şey gönlünüzce olsun, dostluğunuz bizim olsun" diyerek veda etti.