Güncelleme Tarihi:
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, 1 yıl süreyle geçici olarak ihraç edildiği partisine döndükten sonra, değişim yönündeki açıklamaları nedeniyle Merkez Yönetim Kurulu kararı ile kesin ihraç talebiyle tekrar disipline sevk edildi. Bolu'dan Ankara'ya yürüyüş kararı alan Özcan, yürüyüşünün 6'ncı gününde 138 kilometreyi geride bıraktı. 12 Temmuz'da CHP Genel Merkezi önünde olmayı planlayan Özcan, geceyi geçirip, dinlediği karavanında DHA'ya konuştu.
'KILIÇDAROĞLU'NUN İSTİFA ETMESİNİ BEKLEDİM'
Molalarda karavanındaki çalışma masasında belediye ile ilgili çalışmalarını da sürdüren Tanju Özcan, "Seçim kaybedildikten sonra demokrat olduğunu iddia eden her onurlu insan gibi Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı'nın başarısızlığı üstlenerek, istifa etmesini bekledim. Ancak istifa etmeyince benim ihracımdan önce de ben '3 Temmuz'u bekleyin' diye bir tweet atmıştım. Yaklaşık 1 ay oldu. O tweet’i attıktan sonra da zaten o kararımın hazırlıklarına başladım. Değişim için yürüyecektim sadece. Ama sonrasında yürüyüşe başlamamdan birkaç gün önce böylesine gerekçesiz kararla disipline verilmem sonucunda adaleti de ekledim bu temaya" dedi.
'PARTİDE DEĞİŞİM İSTEYENLERİN YÜRÜYÜŞÜ'
Özcan, seçimlerden sonra AK Parti kadrolarında değişiklik olduğunu ancak CHP'de böyle bir durum olmadığını anlatarak, "Sayın genel başkan ekibindeki bazı isimleri değiştirmek suretiyle toplumu ve seçmeni kandırabileceğini düşündü. Öyle olmadığını göstermek için ben de bu yürüyüşü gerçekleştirmeye karar verdim. Bu benim kişisel yürüyüşüm değil. Bu partide gerçekten değişim isteyen insanların yürüyüşü. Ve o gün de değişim isteyenler ile birlikte genel merkezin önünde bir araya geleceğiz. Güçlü bir şekilde sesimizi duyuracağız. O gün bize kapıları açmazlarsa genel merkezin önünde toplanırız. Ama bu her şeyden önce bu bir ayıp. Çünkü oraya gelecek olan insanların tamamı ya Cumhuriyet Halk Partili ya da Cumhuriyet Halk Partisi'ne oy vermiş insanlar olacak. Üstelik Cumhuriyet Halk Partisi Kemal Kılıçdaroğlu'nun ya da Faik Öztrak'ın babasının malı değil. Babasının özel mülkü de değil. Kemal veya Faik Bey'in evine gitsem ve kapıyı açmasa bir sorun yok; ama Cumhuriyet Halk Partisi Atatürk'ün partisi, halkın partisi. Burada siz kapıları insanlara kapatamazsınız. Bu çok ayıp" diye konuştu.
'KILIÇDAROĞLU, ABA ALTINDAN SOPA GÖSTERİYOR'
Özcan, olağan kurultay tarihini beklemeden olağanüstü bir kurultayın hemen yapılabileceğini ifade ederek, "Şu andaki delegelerin oy kullanacağı, delege olan insanların oy kullanacağı olağanüstü bir kurultayı ben tercih ederim. Sebebi şu; çünkü 3 yıl boyunca yaşanılanları gördüler. Cumhurbaşkanı adayı belirlenme süreci, burada halka hiç sorulmaması, parti örgütüne hiç sorulmaması, il ve ilçe başkanlarına, üyelere hiç kimseye sorulmadan hem milletvekili adaylarının hem cumhurbaşkanı adayının belirlenme sürecine tanıklık ettiler. Halkın tepkilerini doğrudan aldılar. Dolayısıyla kurultayda bu insanların oy kullanacağı bir seçimi tercih ederim. Ama illa da 'kurultay yeni delegelerle yapılsın' diyorsa işte 15 Temmuz'da son il kongresi bitiyor. 3 gün sonra hiçbir yasal engel yok, büyük kurultay yapılabilir. Kaldı ki; CHP olağan kurultaylarına İstanbul'un bile kongresi yetişmediği için katılmadığı oldu. Mesela son kurultayda da Mardin temsil edilmedi. Sonuç olarak Sayın Kılıçdaroğlu, şu anda kurultay tarihini açıklamamak suretiyle aba altından sopa gösteriyor. Kime gösteriyor; yerel seçimlerde aday olmaya çalışan insanlara gösteriyor. Kime gösteriyor; kupon belediye başkanları var" dedi.
'SALONA HANGİ YÜZLE GELECEK'
Özcan, 'Kurultayda Kılıçdaroğlu’nun karşısında kimin çıkacağını bekliyorsunuz?' sorusuna ise "Bugün itibariyle çıkması gereken kişi; İmamoğlu" dedi. Özcan, 'İmamoğlu'nu destekliyor musunuz?' sorusuna "İmamoğlu'nu desteklemem için önce; İmamoğlu'nun 'Ben varım' demesi gerekiyor. İmamoğlu'nun henüz 'Genel başkan istifa etmelidir' veya 'Ben de genel başkanlığa adayım' demesi halinde; benim İmamoğlu'na destek açıklamam söz konusu olabilir. Halkı dinleyerek, konuşan bir siyasetçiyim. Sadece söylediğim şu; şu an halkın nazarında veya halkın umut olarak gördüğü kişi Ekrem İmamoğlu. 'Kurtarırsa bu partiyi, ülkeyi İmamoğlu kurtarır' sözleri yaygın. Ama Sayın İmamoğlu adım atmakta bence biraz geç kalıyor. Ve geç kaldığı her gün kendisine zarar veriyor. Değişim çağrısında bulunanlara 'Artık top çevirmenin faydası yok' diyorum. Direkt adını koyalım; genel başkan değişmeli. Genel başkan hatta bana göre kaybettiği bu seçimden sonra salona dahi gelmemeli. Bırakın adaylığı, salona dahi gelmemeli. Hangi yüzle o salona gelecek. Şu anda değişim isteyenler de net bir şekilde 'Değişim genel başkandan başlamalı' demeli ve elini masaya vurmalı" cevabını verdi.
'DEĞİŞİM OLMAZA SEÇİMDE PERİŞAN OLURUZ'
Özcan, kurultayda değişim olması gerektiğini belirterek, "Eğer olmazsa zaten yerel seçimlerde perişan olacağız. Perşembenin gelişini çarşambadan söylemek gibi bir şey. Bu moralle, bu motivasyonla, bu genel başkanla, bu kadrolarla gidilecek yerel seçimde mucize beklemenin anlamı yok. Kel oğlanın saçlarının yeniden çıkmasını beklemek kadar küçük bir beklenti bu" diye konuştu.