AA
Oluşturulma Tarihi: Haziran 28, 2018 11:59
Atatürk Havalimanı'nda onları tanıyanlar 'kahraman' diye sesleniyor... Polis memuru Ahmet Berker, iki yıl önce gerçekleşen Atatürk Havalimanı saldırısında ilk müdahale eden polis memuruydu. Teröristler Berker'e 7 kurşun sıktı. İki ay hastanede tedavi gördü. Yaptığı müdahaleyle bir çok kişinin hayatını kurtaran Yüksel Durna'nın da ameliyatla dalağı alındı. Bir çok kişinin hayatını kurtaran kahraman polisler kendi istekleriyle Atatürk Havalimanı'nda çalışmaya devam ediyor.
28 Haziran 2016'daki yaşanan olayda canını ortaya koyan polislerden Berker, yaptığı açıklamada, Giresun'un Tirebolu ilçesinde doğduğunu, 2011 yılında İstanbul'da çevik kuvvet olarak göreve başladığını söyledi.
Üç yıl sonra Atatürk Havalimanı'nda görevlendirildiğini anlatan Berker, bu görevden dolayı mutluluk duyduğunu ifade etti.
"OLAYA MÜDAHALE EDEN İLK POLİS MEMURUYUM"
Berker, 28 Haziran'daki saldırıda olaya müdahale ettiği sırada açılan ateşle yaralandığını anımsatarak, "Olaya müdahale eden ilk polis memuruyum. Karşılaştığım şahıs bana yedi kurşun sıktı. Hastanede yaklaşık 2 ay kaldım. Bunun bir buçuk ayı yoğun bakımdı. Son iki hafta hastanenin servis katına alındım. Pankreas, mide, safra kesesi, ciğer, sağ ve sol koluma kurşun isabet etti. Kolumda hasar kaldı, çeviremiyorum. Pankreastaki sorunu şükürler olsun ki hallettik. Normal hayatımıza devam ediyoruz." diye konuştu.
"YANIMA GELEREK 'KAHRAMAN' DİYORLAR"İyileştikten sonra
Atatürk Havalimanı'ndaki görevine döndüğünü ifade eden Berker, olayın medyada duyulmasının ardından kendisini tanıyan yolcularla karşılaştığını söyledi. Berker, yanına gelerek, kendilerine "kahraman" diye hitap eden yolcuları görünce mutlu olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:
"Bu benim için ayrı bir duygu. Sanırım biraz da gurur duyuyoruz. Arkadaşlarımız bize ayrıca bir önem veriyorlar. Onların bize bu yaklaşımı bize ayrı bir gurur veriyor. Tedavi sürecinin ardından Atatürk Havalimanı'nda çalışmayı da kendim istedim. Çünkü biz polis olarak mesleğe başlarken bu tür olaylara karşı eğitiliyoruz. Bize bu psikolojik durumdan bahsediyorlar. Buna karşı nasıl davranmamız ve önlem almamız gerektiğinden bahsediyorlar. Hazırlıklı olduğumuz için bu olay normal insanlara oranla beni pek fazla etkilemedi. Doğal olarak buraya geldiğimde de psikolojik sorunla karşılaşmadım. Sanki o olay hiç olmamış gibi, mesleğime devam ederek, çalışmayı sürdürüyorum."
YOĞUN BAKIMDAYKEN ÇOCUĞU DÜNYAYA GELDİ Berker, o dönem eşinin hamile olduğunu belirterek, 12 Temmuz'da yoğun bakımdayken, çocuğunun dünyaya geldiğini anlattı. Berker, "Çocuğumun doğması benim için bir şans. Çünkü o olmasaydı belki psikolojik eşiği atlamazdım. O benim tamamen şifa kaynağım oldu. Çocuğumun ismi Zeynep Ervah, inşallah 12 Temmuz'da 2 yaşına girecek. Eşimle de mutlu bir evliliğimiz ve yaşantımız var. Allah'a şükürler olsun." ifadelerini kullandı.
"BURADA ÇALIŞMAK İSTEDİĞİMİ SÖYLEDİM" Polis memuru Yüksel Durna ise Bartınlı olduğunu, 2011'de Esenler'de polis olarak göreve başladığını belirtti. Üç sene sonra havalimanında görev yapmaya başladığını dile getiren Durna, havalimanında kendisini aile ortamında hissettiğini söyledi.
Havalimanında yaptığı müdahale ile birçok kişinin hayatını kurtarırken yaralanan Durna, 8 gün hastanede kaldığını, ameliyatla dalağının alındığını belirtti.
Durna, üç ay sonra görevine başladığını aktararak, "Olay medyaya yansıdı. Bizi tanıyan bizi arayan çok insanımız oldu. Çeşitli kurumlardan davetler aldık. Törenlere ve organizasyonlara davet ettiler. Bunlar bana sevinç ve gurur verdi, mutlu olduk." dedi.
Bu insanlara teşekkür eden Durna, tedavi sürecinin ardından havalimanına kaldığı yerden devam etmeyi çok istediğini söyledi.
Durna, terminalde kalabalıkları görmenin kendisine olayı hatırlattığını dile getirerek, "Ben yine de burada çalışmak istediğimi söyledim. Çünkü havalimanıyla kendimi özdeşleştiriyorum. Bunun için burada çalışmaya devam etmek istedim. İnsanlara baktığımda kendimle gurur duyuyorum. Aynı zamanda seviniyorum." dedi.
Ailesinin de kendisiyle gurur duyduğunu ifade eden Durna, "Olaydan sonra bir müddet benden
haber alamamışlar. Daha sonra İstanbul'a geldiler. Tedavi süreci onlar için de zor oldu. Onların hayatları da değişti. Çeşitli kurumlar ailemi organizasyonlara çağırdı. Sosyalleşmeye başladılar. Onlar da bundan mutluluk duydular." şeklinde konuştu.