Tanıklar Utöya katliamını anlattı
Güncelleme Tarihi:
Norveç’te, 16 Nisan’dan bu yana devam eden yüzyılın katili Anders Behring Breivik davasının bugünkü duruşmasında, Utöya katliamında sağ kalanlar yaşadıklarını anlattı.
Polis memuru kılığındaki Breivik’i Utöya adasına getiren MS Thorbjoern feribotunun kaptanı Jon Olson, Oslo Bölge Mahkemesi’nde verdiği ifadede, feribot kıyıya yanaştıktan sonra “öfke ve panik içinde” polise ulaşarak saldırı hakkında ihbarda bulunmaya çalıştığını anlattı.
Aynı zamanda saldırıda kız arkadaşı Monica Boesei’yi de kaybeden Olson, üniforma içindeki Breivik’ten ne kendisinin ne de tayfanın Breivik’ten şüphelendiğini söyledi. Breivik, iki saat önce düzenlediği Oslo saldırısı konusunda adadakileri bilgilendirmekle görevli bir polis memuru gibi davranarak feribota binmişti. Boesei, Utöya’da öldürülen ikinci kişi olmuştu.
Olson, ifadesinde kız arkadaşından bahsederken, “Ya Monica ya da ben Breivik’e silahını saklamasını çünkü adada tansiyonun biraz yüksek olduğunu söyledik. Tekneden indikten sonra Trond Benstsen’e arkadan ateş ettiğini ve Trond’un yere düştüğünü gördüm. Monica’yı vurduğunu gördüğümüyse hatırlamıyorum ama görmüş olmalıyım” diye konuştu.
Mahkemeye siyah bir takım elbise ve gri kravatla katılan Breivik’in ise soğukkanlılıkla ifadeleri dinledi.
Mahkemede ayrıca olayı soruşturan polis müfettişleri de ifade verdi. Müfettişler, Breivik’in önce adadaki bir güvenlik görevlisini sonra da İşçi Partisi’nin yaz kampına katılan 68 kişiyi tek tek nasıl vurduğunu anlattı.
KATLİAMI BU SİLAHLARLA YAPMIŞ / FOTO GALERİ
Breivik’in saldırı sırasında giydiği sahte polis üniforması ve kullandığı silahlar da mahkemede sergilendi. Silahlar arasında ucuna süngü takılmış bir Ruger Mini-14 Ranch tüfeği, bir tabanca ve binden fazla kurşun yer alıyordu. Breivik ayrıca adaya indiğinde bir gaz maskesi, bir turnike, bir el feneri ve üç çikolata taşıyordu.
Breivik daha önceki duruşmalarda, saldırıları en kanlı detaylarına kadar büyük bir soğukkanlılıkla anlatmıştı.
Yaptıklarını kabul ettiği için, Breivik’in akli dengesi, davanın sonuçlanması noktasında en önemli mesele haline geldi. Eğer Breivik akli dengesi yerinde ve suçlu bulunursa 21 yıl hapis yatacak. Ancak toplum için bir risk oluşturduğu gerekçesiyle daha uzun süre içeride tutulması da söz konusu.
Eğer akli dengesinin yerinde olmadığına kanaat getirilirse Breivik zorunlu psikiyatrik tedavi merkezine koyulacak. Geçtiğimiz haftaki duruşmada Breivik, kendisine akli dengesi yerinde değil raporu verilmesinin en kötü şey olacağını, çünkü görüşlerinin meşruiyetine zarar vereceğini söyledi.