Oluşturulma Tarihi: Aralık 14, 2002 00:00
Genç yazar Ece Vahapoğlu, ‘‘Yabancı Dil Öğrenme Yolları’’ adlı kitabında yabancı dil bilmenin önemini ve dil öğrenirken karşılaşılan engelleri anlattı. Ece Vahapoğlu, kitabında ünlülerin yabancı dil öğrenirken yaşadıklarına kendi ağızlarından alıntılarla yer verdi.YILMAZ ERDOĞANBu konuda kekemeyimTürkçe konuşmanın komik biçimde yasaklandığı İngilizce derslerinde, ''dizisepensıl'' zamanlar geçirdim. Anladığım şuydu özetle: İngilizler devamlı kurşun ve tükenmez kalemlerden, yani sınıfımızda ne varsa onlardan bahseden insanlardı! Tanıdığımız tek İngiliz sivilleri Bay ve Bayan Brown'dı! Bunlar her ders deniz kenarına iner, saçma bir piknik yaparlardı. Yani bana lise ve öncesi yabancı dil eğitiminden, hiçbir işe yaramayacak bir kulak dolgunluğu kalmıştı. Şimdiki durumum, yurtdışına gidince, ele güne muhtaç olmadan tek başıma vakit geçirebilecek, resepsiyonda gecenin geç vakti yiyecek bir şeyler isteyebilecek kadar. İngilizce yoksunluğu benim için dilsizlikle eş değer. Ben dilsiz değilsem bile kekemeyim.SEZEN AKSUKendim öğrendimİngilizce'yi kendim öğrenmek istedim. Dört beş laboratuvar bitirdim, bol bol kitap okudum. Kasetleri dinleyerek çalıştım. Yani, hem okuyarak hem dinleyerek İngilizce çalıştım. Yurtdışı ilişkilerden dolayı, yabancı ‘‘tommaysterlerle’’ çalıştığımda da dilimi geliştirme fırsatım oldu. Durmadan BBC gibi TV kanallarını açık bırakarak kulak dolgunluğu oluştururum. Son derece sistematik gramer İngilizcesine sahibim. Hiç hocasız tek başıma yaptım. Evde kendi kendime öğrenmemden dolayı ‘‘kitap İngilizcesine’’ sahip olduğumu söylüyorlar; yani fazla düzgün bir İngilizcem var. Ben de ‘‘sokak dili’’ denilen günlük İngilizceyi, şimdi pratik yaparak öğrenmek istiyorum.NİHAT KAHVECİBize hava mı atıyorsunİspanya'ya, Real Sociedad takımına transfer olma konusu çıktığında, hemen İspanyolca öğreten bir kitap alarak üç ay önceden evimde çalışmaya başladım. Kelimelerle başladım, boş zamanlarımda çalıştım. 6-7 ay oldu ve İspanyolcam insanları anlayacak kadar. Bana da yetiyor şu anda. Yazı değil de daha çok konuşmamı ilerlettim. Benim için işin en zor tarafı, daha önce hiç yabancı dil bilmememdi. İspanyolcayı sürekli dinliyorum, arasından kelimeleri seçmeye çalışıyorum. Komik bir şey de, babamla konuştuğumda, babam Türkçe bir şey sorduğunda, benim unutup İspanyolca cevap vermeye çalışmamdı. Babam da ‘‘Ne o oğlum, bize hava mı atıyorsun!’’ demişti. HALDUN DORMENÇabuk öğrenirimBen yabancı dilleri çok çabuk öğrenebilen şanslı insanlardan biriyim. Bu konuda küçüklüğümden beri yetenekliyim. Çünkü doğar doğmaz, Türkçe ile Almancayı aynı anda öğrenmem, beni yabancı dillere yatkın bir kişi yaptı. Alman dadımla vaktimin büyük bir bölümünü geçirmem, o yıllarda Almancayı anadili gibi konuşmam ve bazı Türkçe kelimeleri Almanca şivesiyle söylemem kaçınılmaz hale gelmişti.
Galatasaray Lisesi'nin hazırlık sınıfında Fransızca, Robert Koleji'nde de Ä°ngilizce öğrendim. Diller de bisiklete binmeyi öğrenmek gibi, bir kez öğrendin mi hiçbir zaman unutulmuyor.Â
button