TALPA’dan Hollanda’ya suçlamalar
Güncelleme Tarihi:
Tolga ÖZBEK
Oluşturulma Tarihi: Şubat 28, 2009 01:00
Hollanda Güvenlik Araştırma Konseyi Başkanı Van Vollenhoven’in "Belirtilere göre uçağın iki motoru da durdu" açıklamasına Türkiye Havayolu Pilotları Derneği (TALPA) büyük tepki gösterdi.
TALPA Başkanı Kaptan Pilot Ziya Yılmaz, "Hollanda makamları bu açıklamayı neye dayanarak yapıyor? Daha ne kara kutular incelendi, ne rapor çıktı. Bunlar hızla büyüyen Türk Sivil Havacılığı’na zarar veren, Türk şirketlerini pazarın dışına itmeye çalışmalarının sonucudur" dedi.
2005’te de kriz yaşanmıştı
Hollanda ile Türkiye arasında havacılık konusunda 2005’te bir kriz yaşanmıştı. 12 Mayıs 2005’de Hollanda havacılık otoritesi, yeterli bakım yapılmadığının belirlendiği gerekçesiyle, Onur Air’in Amsterdam’daki uçaklarına el koymuştu. İki ülke arasında kriz, 13 gün sürdükten sonra 25 Mayıs’ta sonuçlanmıştı. Onur Havayolları’nın haklılığı ortaya çıkmıştı. Kulislerde bu olayın Hollanda Kraliyet Havayolları KLM’in alt şirketleri olan ve ciddi zarar eden Martinair ve Transavia Havayolları’nı kurtarmak amacıyla alındığı konuşulmuştu.
Kayıtları niye sildiler
Hollanda makamlarının kaza sonrası tüm telsiz kayıtlarına el koyması ve arkasından havalimanına iniş yapan uçakların bilgilerini silmesi kafalarda soru işaretleri oluşturdu. Uzmanlar, bu hareketin Amsterdam Schiphol Havalimanı’nın olayda bir hatası bulunması durumunda bilgilerin karartılmak istenmiş olabileceğine dikkat çekiyor.
İşte Talpa’nın kritik soruları
Düşen uçak, Amsterdam’a iniş yapıp 40 dakika bekleyecek yakıta sahipti.
Uçak dakikada 1500 metre iniş hızındaydı, yani motor durmadı, arızalı değildi.
’Wake türbülans’, bir başka uçağın yarattığı türbülanstır. Türbülans durumunda öndeki uçağın türü çok önemlidir.
Biz soruyoruz. Gerekli ayırma yapılmış mıdır? Bizim uçağımızın kaptanlarına önünüzde wake türbülans kategorisinde bir uçak vardır, dikkat edin denildi mi.
Mutlaka kayıtları vardır. Her şey pilotlarımıza yükleniyor ama inanın ki hiç normal değil. Hiçbir pilot bunu yapamaz.
Schiphol Havalimanı yetkilileri üzerine düşen görevleri yapmışlar mıdır.
Kokpit nedeniyle mi müdahale gecikti.
Görgü tanıkları bir pilotumuzn kazanın ardından ilk anda yaşadığını ve el salladığını söylüyorlar.
Uçaktaki pilotlarımız ne kadar süre sonra kokpitten çıkarılmıştır.
Kurtarma ekibinin (kaza sonrası müdahale eden)yeterli bilgisi var mıydı.
Kuyruk rüzgárı türbülansı nedir
DENİZDE ilerleyin gemilerin arkasında bıraktığı derin girdaplar gibi havada da uçaklar arkalarında ciddi türbülanslar oluşturuyor. Radardan tespit edilemeyen, meteorolojik şartlara göre etkileri birkaç dakika süren bu tür türbülansa ’wake turbulance’ yani ’kuyruk rüzgárı türbülansı’ deniyor. ’Vorteks’ olarak da adlandırılan ve havacılıkta özellikle inişte ve kalkışta uçakları etkileyen bu olaylarda, arkada kalan hava anaforunun sürati saniyede 100 metre gibi inanılmaz hızlara çıkabiliyor. Bu güne kadar vorteks nedeniyle 54 ölümlü uçak kazasının meydana geldiği biliniyor.
En tehlikelisi Boeing 757
Boeing 747 gibi büyük uçakların kuyruk rüzgárı türbülansı daha büyük oluyor. Bu nedenle Hava Trafik Kontrol Merkezi, iki uçak arasındaki mesafeyi en az 3-4 dakikaya çıkartıyor. Türbülans dağılıyor, arkadan gelen uçak daha rahat iniyor. THY’nin uçağından tam iki dakika önce büyüklük açısından orta sınıfta olan ancak türbülansı tasarımı nedeniyle "ağır" sınıfta olan Boeing 757 tipi uçağın iniş yaptığı ortaya çıktı. Uzmanlar aradaki mesafenin en az 3 veya 4 dakika olması gerektiğine dikkat çekerek "Burada bir hava trafik kontrol merkezi ile radarın hatası gözüküyor" dediler.
2005’te de kriz yaşanmıştı
Hollanda ile Türkiye arasında havacılık konusunda 2005’te bir kriz yaşanmıştı. 12 Mayıs 2005’de Hollanda havacılık otoritesi, yeterli bakım yapılmadığının belirlendiği gerekçesiyle, Onur Air’in Amsterdam’daki uçaklarına el koymuştu. İki ülke arasında kriz, 13 gün sürdükten sonra 25 Mayıs’ta sonuçlanmıştı. Onur Havayolları’nın haklılığı ortaya çıkmıştı. Kulislerde bu olayın Hollanda Kraliyet Havayolları KLM’in alt şirketleri olan ve ciddi zarar eden Martinair ve Transavia Havayolları’nı kurtarmak amacıyla alındığı konuşulmuştu.
Kayıtları niye sildiler
Hollanda makamlarının kaza sonrası tüm telsiz kayıtlarına el koyması ve arkasından havalimanına iniş yapan uçakların bilgilerini silmesi kafalarda soru işaretleri oluşturdu. Uzmanlar, bu hareketin Amsterdam Schiphol Havalimanı’nın olayda bir hatası bulunması durumunda bilgilerin karartılmak istenmiş olabileceğine dikkat çekiyor.
İşte Talpa’nın kritik soruları
Düşen uçak, Amsterdam’a iniş yapıp 40 dakika bekleyecek yakıta sahipti.
Uçak dakikada 1500 metre iniş hızındaydı, yani motor durmadı, arızalı değildi.
’Wake türbülans’, bir başka uçağın yarattığı türbülanstır. Türbülans durumunda öndeki uçağın türü çok önemlidir.
Biz soruyoruz. Gerekli ayırma yapılmış mıdır? Bizim uçağımızın kaptanlarına önünüzde wake türbülans kategorisinde bir uçak vardır, dikkat edin denildi mi.
Mutlaka kayıtları vardır. Her şey pilotlarımıza yükleniyor ama inanın ki hiç normal değil. Hiçbir pilot bunu yapamaz.
Schiphol Havalimanı yetkilileri üzerine düşen görevleri yapmışlar mıdır.
Kokpit nedeniyle mi müdahale gecikti.
Görgü tanıkları bir pilotumuzn kazanın ardından ilk anda yaşadığını ve el salladığını söylüyorlar.
Uçaktaki pilotlarımız ne kadar süre sonra kokpitten çıkarılmıştır.
Kurtarma ekibinin (kaza sonrası müdahale eden)yeterli bilgisi var mıydı.
Kuyruk rüzgárı türbülansı nedir
DENİZDE ilerleyin gemilerin arkasında bıraktığı derin girdaplar gibi havada da uçaklar arkalarında ciddi türbülanslar oluşturuyor. Radardan tespit edilemeyen, meteorolojik şartlara göre etkileri birkaç dakika süren bu tür türbülansa ’wake turbulance’ yani ’kuyruk rüzgárı türbülansı’ deniyor. ’Vorteks’ olarak da adlandırılan ve havacılıkta özellikle inişte ve kalkışta uçakları etkileyen bu olaylarda, arkada kalan hava anaforunun sürati saniyede 100 metre gibi inanılmaz hızlara çıkabiliyor. Bu güne kadar vorteks nedeniyle 54 ölümlü uçak kazasının meydana geldiği biliniyor.
En tehlikelisi Boeing 757
Boeing 747 gibi büyük uçakların kuyruk rüzgárı türbülansı daha büyük oluyor. Bu nedenle Hava Trafik Kontrol Merkezi, iki uçak arasındaki mesafeyi en az 3-4 dakikaya çıkartıyor. Türbülans dağılıyor, arkadan gelen uçak daha rahat iniyor. THY’nin uçağından tam iki dakika önce büyüklük açısından orta sınıfta olan ancak türbülansı tasarımı nedeniyle "ağır" sınıfta olan Boeing 757 tipi uçağın iniş yaptığı ortaya çıktı. Uzmanlar aradaki mesafenin en az 3 veya 4 dakika olması gerektiğine dikkat çekerek "Burada bir hava trafik kontrol merkezi ile radarın hatası gözüküyor" dediler.