A.A.
Oluşturulma Tarihi: Aralık 10, 2006 17:52
Talat, Annan'a gönderdiği 29 Kasım 2006 tarihli mektupta, Kıbrıs Rum kesiminde yükselmekte olan ırkçılık ve aşırı milliyetçilik sonucu durumun kötüleşmesine ve Kıbrıslı Türklerin bu konudaki endişelerine dikkati çekti.
Kıbrıslı Türklerin maruz kaldığı insanlık dışı muameleleri, “adayı Kıbrıslı Türkler pahasına egemenliği altına almak isteyen Kıbrıs Rum yönetiminin onlarca yıldır sürdürmekte olduğu politikalarının bir neticesi” olarak değerlendiren Cumhurbaşkanı Talat, “Irkçılık, yabancı düşmanlığı, aşırı milliyetçilik ve maalesef İslamofobinin Güney Kıbrıs'ta yükselişe geçmesinin ardındaki esas sebep, Kıbrıs Rum hükümetinin politikalarıdır” ifadesini kullandı.
Talat, Kıbrıslı Rumlar arasında yükselişe geçen ırkçılık, şovenizm ve aşırı milliyetçilik akımlarıyla ilgili 12 Ekim 2005 tarihli mektubuna ilave olarak gönderdiği ve BM Belgesi olarak da yayımlanan mektupta, “Durumun giderek kötüleşmesi ve bu akımların Güney Kıbrıs'ı ziyaret eden Kıbrıslı Türklere karşı sergilenen kötü davranışlar olarak yansıması; Kıbrıslı Türklerin bu konudaki endişelerini dikkatinize getirmek adına beni harekete geçmek durumunda bırakmıştır” ifadelerine yer verdi.
12 Ekim 2005'te konuyla ilgili gönderdiği mektuptan bugüne, Güney Kıbrıs'ı ziyaret eden Kıbrıslı Türklerin maruz kaldıkları kötü muamelelerin endişe verici bir şekilde artmaya devam ettiğine işaret eden Talat, bunun, mektubunun içeriğini ve esas maksadını doğruladığını kaydetti.
Talat, Kıbrıslı Türklerin, Kıbrıslı Rum yetkililer veya siviller tarafından yapılan saldırı veya tacizlere maruz kalmadığı günün geçmediğini, buna karşın, karşılıklı geçişler başladığından bu yana Kıbrıs Türk tarafını ziyaret eden Kıbrıslı Rumlara karşı neredeyse hiçbir olay olmadığını vurguladı.
“Bir buzdağının ucu” olarak tanımlanabileceğini ifade ettiği “Kıbrıslı Türklere karşı halen uygulanmaya devam eden acımasız, insanlık dışı ve aşağılayıcı muameleler içeren Kıbrıs Rum politikasının” bazı örneklerine de yer veren Talat, belgelenmiş daha birçok benzer olay bulunduğuna işaret etti. Talat, Annan'ı, Güney Kıbrıs'ta yürütülen ırkçılığa yönelik olaylar hakkında düzenli olarak bilgilendirmeyi sürdüreceğini ifade etti.
Mektubunda, Ocak 2006'dan Kasım 2006'ya kadarki dönemi kapsayan olaylardan detaylı örnekler veren Talat, güney Lefkoşa'daki İngiliz Okulunda Türk öğrencilere yapılan saldırıya da değinerek şunları kaydetti: “En endişe verici olan olay ise 22 Kasım 2006 tarihinde aşırı milliyetçi bir Kıbrıs Rum örgütü olan Elen Ruhlu Gençlerin Milli Sesi (EFEN) üyesi olduklarına inanılan, maskeli ve tahta sopalar taşıyan, 15-20 ırkçı Kıbrıslı Rum gencinin, (Lefkoşa'nın Rum kesiminde bulunan) İngiliz Okulu arazisine girerek, teneffüs sırasında yerlerini tespit ettikleri bir grup Kıbrıslı Türk öğrenciyi dövmeleridir.”
TARİH DERS KİTAPLARININ YENİDEN YAZILMASI
Annan'a yazdığı mektupta, eğitimin kişi, sosyal kurum ve toplumun gelişiminde en önemli unsurlardan biri olduğuna işaret eden Talat, bu bağlamda, Kıbrıs Türk tarafının adadaki iki taraf arasında karşılıklı güven oluşturmaya katkıda bulunmak adına bazı somut adımlar attığını kaydetti. Cumhurbaşkanı Talat, Kıbrıs Türk tarafının, Eğitim ve Kültür Bakanlığının himayelerinde, iki halk arasında düşmanlık ve nefreti ortadan kaldırmak adına tarih ders kitaplarının yeniden yazılmasını amaçlayan tek taraflı bir proje başlattığını belirtti.
Talat, ancak Kıbrıs Rum tarafının, özellikle de ders kitaplarında bulunan Kıbrıs Türk halkı ile ilgili milliyetçi söylemin düzeyi göz önüne alındığında bu konuda herhangi bir teşebbüste bulunmamasının rahatsız edici ve cesaret kırıcı olduğuna dikkat çekti.
RUM ÖĞRENCİLER ARASINDA YAPILAN ANKETLER
Güvenilir Kıbrıslı Rum kaynaklar tarafından Kıbrıslı Rum öğrenciler arasında yapılan anketlerin, eğitimin Güney Kıbrıs'taki tüm toplumun ırkçı ve aşırı milliyetçi tavrını belirlemekte ne kadar etkili olduğunu açıkça ortaya koyduğunu kaydeden Talat, Kıbrıslı Rumlar tarafından yürütülmüş olan bu çalışmalardan bazılarını da Annan'ın dikkatine getirdi.
Talat özetle, Güney Kıbrıs'taki Kıbrıslı Rum lise öğrencileri arasında yapılan, “Irkçılık ve Yabancı Düşmanlığı” konulu bir ankette, öğrenci nüfusunun yüzde 46,5'inin ırkçı görüşleri olduğunu ve yüzde 14'ünün de ırkçı olduğunu kabul ettiğini ortaya koyduğunu; öğrencilerin çoğunluğunun, Yunan ırkının ve Hristiyanlığın Ortodoks mezhebinin dünyada en iyi olduklarına inandığı ve yüzde 75,4'ü de mahallelerine bir cami inşa edilmesine karşı çıkacaklarını ifade ettiğini; ayrıca, Kıbrıslı Rum çocuklardan yüzde 86,5'inin Kıbrıslı Türklere iş sağlanmasına karşı olduğunu belirttiğine dikkati çekti.
Cumhurbaşkanı Talat, bir başka çalışmanın ise 18-24 yaş arası Kıbrıslı Rumların yüzde 63'ünün Kıbrıslı Türkler ile yaşama fikrine karşı çıktığını ortaya koyduğunu anlattı.
Irkçılığa Karşı Avrupa Ağı (ENAR), Avrupa Irkçılık ve Ayrımcılıkla Mücadele Komisyonu (ECRI) gibi insan hakları kurumları tarafından Kıbrıs Rum tarafına yapılan bazı ciddi uyarılara da işaret eden Talat, bu uyarılar ışığında, Kıbrıs Rum Yönetiminin bu gibi suçları “önemsiz” ve “münferit” olaylar olarak nitelendirerek insan haklarına saygılı olduğunu iddia etmesinin inandırıcı olmadığını ifade etti.
Talat, mektubunda, genelde uluslararası topluma, özelde ise BM'ye seslenerek, şu çağrıyı yaptı:
“Adayı Kıbrıslı Türkler pahasına egemenliği altına almak isteyen Kıbrıs Rum yönetiminin onlarca yıldır sürdürmekte olduğu politikalarının bir neticesi olan Kıbrıslı Türklerin maruz bırakıldığı her türlü ırkçılık, dini ayrım, acımasız ve insanlık dışı muamelenin sona erdirilmesi adına harekete geçmeleri için çağrıda bulunuyorum.”