Güncelleme Tarihi:
Erkan Karaçayır, Çalkaya yağmasını tüm ayrıntılarıyla anlattı
HÜRRİYET Akdeniz, Antalya 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanması süren Çalkaya Dosyası'nın baş kahramanlarından Erkan Karaçayır'ın ifadesini ele geçirdi. Karaçayır, Çalkaya'daki hazine arazilerini nasıl talan ettiklerini, bu işte hangi devlet memurlarının yardımcı olduğunu tüm ayrıntılarıyla açıkladı.
500 SAYFALIK RAPOR
Sadece Antalya'yı değil, Türkiye'yi de sarsan Çalkaya talanı, İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin aylar süren titiz çalışması sonucu ortaya çıkarılmıştı. Müfettişlerin hazırladığı 500 sayfalık raporda, Çalkaya yağmasının ayrıntıları anlatılırken, raporda yağma listesi de yeralmıştı.
SANIKLAR TUTUKLANMIŞTI
Hürriyet Akdeniz'de günlerce yayınlanan raporun ardından başlatılan operasyonlarda, mafya lideri Erkan Karaçayır ile Antalya eski Emniyet Müdür Yardımcısı Ali Okumuş'un da aralarında bulunduğu çok sayıda çete elemanı tutuklanarak cezaevine konulmuştu. Başkan Yılmaz, Ali Okumuş ve Erkan Karaçayır'ın da aralarında bulunduğu sanıklar geçtiğimiz günlerde ilk kez yargıç önüne çıkarılmıştı.
1- Yağma nasıl başladı?
Çalkaya'nın MHP'li Belediye Başkanı Süleyman Yılmaz'ın ‘‘Mafya lideri’’ olarak tanımladığı Erkan Karaçayır, Çalkaya'yı adım adım nasıl ele geçirdiklerini ifadesinde şöyle anlattı; ‘‘Bir kaza geçirdim ve kireçlenme yapan kemiklerime iyi gelir diye Antalya'ya geldim. Ankara'da boyacılık yaparken Hakkı Şafakses isimli bir arkadaşımdan Çalkaya'da 350 metrekarelik bir arsa satın almıştım.
NASIL TANIŞTIN
Tapu verilmediği için Başkan Yılmaz ile görüşmeye gittim. Böylece başkan ve Mustafa Küçükkulaksız ile tanıştım. Mustafa, Çalkaya'yı avucunun içi gibi bilir. Başkan ise onun okeyini almadan hiç bir yeri kimseye vermez. Çalkaya'da bu hareketliliği görünce burada büyük para olduğunu anladım. Ankara ve İstanbul'da çevrem vardı.
PARA İSTEDİ
Önce köylülerden zilliyetlikleri satın almaya başladım. Ama bu işin tek başına yapılamayacağını düşündüm ve Mustafa Küçükkulaksız ile anlaşma yaptım. Ben zilliyetlik paralarını köylülere ödüyordum.Çalkaya Belediyesi'nin bakanlık onaylı sınırları olmadığı için herkes çok rahat çalıştı. Başkan Yılmaz da (Her araziye zilliyetlik bedeli ne kadar veriyorsanız, o kadar da bana vereceksiniz) demeye başladı. Biz de zorunlu olarak para verdik.
2- Lise arazisi nasıl alındı?
Karaçayır, dudak uçuklatan ifadelerinde, Aksu Öğretmen Lisesi'ne ait ariziyi ise nasıl ele geçirdiklerini de detaylarıyla anlattı. İşte adım adım yağma öyküsü; ‘‘Büromuzda çalışan çaycı, büro elemanı, bilgisayarcı çocuklar adına S.S. Pazarcılar Yapı Kooperatifi'ni kurduk. Aksu Öğretmen Lisesi'nin, tarım alanı olarak kullandığı ve buğday ekip biçtikleri yaklaşık 700 dönüm araziyi Süleyman Yılmaz bizim kurduğumuz bu paravan kooperatife tahsis etti.
YILMAZ’A ÖDEDİK
Tahsis yapıldı ama yerler Deftardarlık'ta idi. Başkan, deftedarlığa giderek bu yerlerin belediyeye devrini istedi. Milli Emlak Müdürlüğü'ne gidildi. Teklif kabul edildi ve bedeli olan 633 milyar lirayı biz ödedik. Yerler belediyeye geçtikten sonra zaten bize tahsisi yapılmıştı. Sonradan öğrendik ki, bize verilen sayı ve numaralı tahsis belgesi sahteymiş. Biz paraları Başkan Yılmaz'a ödedik.
ZİMMETİNE GEÇİRDİ
Eğer ödemeseydik ellerindeki senetlerin peşine düşerlerdi. Meclis kararında arazinin tahsisi yazılı oysa gerçek belgede, yazı işlerindeki bilgisayara yazıcı alınmasına ilişkin karar varmış. Bu işin karşılığında Yılmaz'a 40 milyar ödeme yaptık. Eğer arsa için yatırdığımız 633 milyar kayıtlara geçmemişse parayı başkan zimmetine geçirmiştir.’’