Taksim Dayanışması'ndan gözaltı protestosu

Taksim Dayanışması adına basın açıklamasını yapan Osman Öztürk, "Türkiye'nin bütün şehirlerinde bir aydır ağacına, parkına, yaşam tarzına sahip çıkan insanların mücadelesi baskılarla, şiddetle, zorla bastırılmaya çalışılıyor. Vahşice bir şiddet uygulanıyor bir yandan, diğer yandan tutulamalarla, gözaltılarla insanlar yıldırılmaya çalışılıyor" dedi. 8 Temmuz Pazartesi günü İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu'nun törenle açtığı Gezi Parkı'na gitmeye çalıştıkları için saldırıya uğradıklarını savunan Öztürk, grup içerisindeki kişilerin gözaltına alındığını söyledi. Öztürk "O günden bu yana hukuksuz bir şekilde gözaltında tutuluyorlar. Bugün nihayet adliyeye getirildiler. İşlemleri devam ediyor. Elimizde polisin bir fezlekesi var. 10 yıldır bir hükümet var. Nasıl bir hükümet? Torbacı hükümet. Değişik kanunları toplayıp bir torbaya koyuyor. Torba kanun diye geçiriyor. Birbiriyle ilişkisiz olayları, insanları, örgütleri bir araya koyuyor, bir torba oluşturuyor. Oradan bir dava açıyor. Gözüktüğü kadarıyla polis, bu Taksim Gezi Parkı direnişiyle ilgili böyle bir torba dava açma hazırlığında. Ne var fezlekede? Bu ülkenin emek, meslek örgütleri, sosyalist partileri ve bütün bildikleriniz fezlekeye girmiş. Bunlar sanki birer suç örgütüymüş gibi. Özellikle de bütün çalışmalarını açık olarak yapan, web sayfası, basın, facebook her yerde açık olarak yapan Taksim Dayanışması'nı gözüktüğü kadarıyla polis, sanki yasal olmayan bir yapılanmaya hukuki açıdan zorlamaya çalışıyor" ifadelerini kullandı.

"BİR SUÇ VARSA BÜTÜN ÖRGÜTLER OLARAK HER ZAMAN KABUL EDİYORUZ"

Osman Öztürk, "Ne var fezlekede bütün vatandaşların bütün demokrasilerde gayet doğal hakları olan yürüyüş yapma, slogan atma, bir araya gelmek var. Sanki bunlar suçmuş gibi alt alta yazmışlar. Suç aletlerimizi de yazmışlar. Bez maskeler, motosiklet kaskları, flaş bellekler yani normalde her vatandaşın bulundurduğu şeyler. Biz Taksim Dayanışması'nı her zaman sahiplendik. Bir suç varsa bütün örgütler olarak her zaman kabul ediyoruz. Her zaman kefiliyiz, ancak ortada hiç bir suç olduğuna inanmıyoruz. Hiç bir şekilde bizi suçlayamazlar. Bu bir halk hareketidir. Bu ağacına, parkına, yaşam tarzına sahip çıkan insanların hareketidir. Baskıya, şiddete, zulme, faşizme, dikdatörlüğü karşı direnmek bütün halkın demokratik hakkıdır. Arkadaşlarımız bu suçu işlediyse biz de işledik. İşlemeye devam edeceğiz. Bugün buradan bütün arkadaşlarımızı alarak çıkacağız" diye konuştu.

"GÖZALTINA ALINAN HERKESİN DERHAL SALIVERİLMESİNİ TALEP EDİYORUZ"

Basın açıklamasını okuyan Avukat Kamil Tekin Sürek de , "8 Temmuz günü Taksim Dayanışmasını oluşturan emek ve meslek örgütleri ile siyasi parti yöneticileri ve temsilcilerinin de bulunduğu 50 kişi gözaltına alınmıştır. AKP Hükümeti ve onun emniyet kuvvetleri kendisine muhalif olan herkesi baskı altına almaya ve cezalandırmaya hukuk dışı uygulamlarla susturmaya çalışmaktadır. 11 Haziran 2013 tarihinde başlayan gözaltı ve tutuklama saldırısı son bulmalıdır. Gözaltına alınan herkesin derhal salıverilmesini ve tutuklananlarında derhal salıverilmesini talep ediyoruz" diye konuştu. Açıklama sırasında grup sık sık "Bu daha başlangıç mücadeleye devam", "Her yer Taksim, her yer direniş" ve "Gözaltılar serbest bırakılsın" sloganları attı. Öte yandan CHP İstanbul Milletvekili Avukat Mahmut Tanal da gruba destek verdi. Grubun adliye önündeki meydanda bekleyişi devam ediyor.