Taklitlerinden sakının!

Güncelleme Tarihi:

Taklitlerinden sakının
Oluşturulma Tarihi: Ocak 11, 1998 00:00

Haberin Devamı

Gaziantep Valisi Güler, Anadolu'da birçok kadına Ezo Gelin dendiğine dikkat çekiyor

Çorbaya neden adı verildi?

Rivayete göre Ezo Gelin Suriye'de yakalandığı ince hastalık nedeniyle bir ara hastanede yatar. İyi olduğu günlerin birinde çok da iyi olmayan yemekleri yiyemediği için kendine bir çorba yapar. Çorbanın nefis kokusu diğer hastaları da başına toplar. Birer kaşık da onlara verir tabağından. Hastalar arasında çok sevilen çorbanın tarifi de zamanla her tarafa yayılır. Ezo Gelin'in köyünün bağlı olduğu Oğuzeli ilçesi Kaymakamı Cemal Kansız'a göre ise çorbayla Ezo Gelin arasında bir ilişki yok. Kansız ‘‘Yemeği pişirenler genelde gelinler olduğu için, gelinlerin de en ünlüsü Ezo Gelin olduğu için çorbaya bu ismi vermek daha mantıklı görünmüş olabilir’’ yorumunu yapıyor.

Türkiye'nin uluslararası üne sahip şairi Nazım Hikmet'in Moskova'daki naaşının Türkiye'ye getirilmesiyle ilgili tartışmalar süredursun, Gaziantepliler, Anadolu halkının gönlünde efsaneleşen Ezo Gelin'i topraklarında sonsuza kadar ağırlamak için gün sayıyor.

Adı sevgi, aşk, memleket özlemi ve sabır sözcükleriyle özdeşleşen Ezo'nun geri dönüş öyküsü, ailesinden tek hayatta kalan küçük kardeşi Kenan Bozgeyik'in ‘‘mezarının Türkiye'ye getirilmesi’’ başvurusuyla başlıyor. Dokuzyol Köyü'nde yaşamını tek başına sürdüren ve hiç kimseyle konuşmayan Kenan Dede, suskunluğunu Hürriyet'e bozarken Suriye'ye gittikten sonra kardeşiyle fazla görüşemediğinden yakınıyor. Kenan Dede'nin tek beklentisi ise ölmeden önce kardeşinin naaşını köyüne getirmek.

Kenan Dede'nin Oğuzeli Kaymakamlığı'na 19 Haziran 1997'de yaptığı başvuru, Oğuzeli Kaymakamlığı'nın 3 Temmuz'da Suriye BAB Mıntıka Müdürlüğü'ne yazdığı yazıyla resmiyet kazanıyor. Ezo Gelin'in Bozhüyük tepesinde bulunan mezarı bu yazıyla Suriye'den resmen isteniyor. Kasım ayında Suriye BAB Mıntıka Müdürü Suphi Nazır ve Oğuzeli Kaymakamı Cemal Kansız arasındaki görüşmede de konu tekrar gündeme geliyor. Kansız gelişmeleri şöyle değerlendiriyor:

‘‘Resmi yazımızı alan BAB Mıntıka Müdürü emekli oldu. Onun yerine gelen Suphi Nasır Beyefendi'nin konuya vakıf olamaması nedeniyle Suriye makamlarının cevabı gecikti. Geçtiğimiz ay yaptığımız mülakatta konuyu yeniden gündeme getirdik. Yeni kaymakam ‘konuyu inceletip, Halep Valisi ile görüşüp bir sonuca varılacağını, olumlu olacağını umduğunu, kendileri açısından bir sakınca olmayacağını' belirtti.’’

Kaymakam Kansız mezarın verileceğinden umutlu. Ezo Gelin’in nüfus kayıtlarının Oğuzeli'nde bulunmasını bir avantaj olarak değerlendiriyor.

GÖRÜŞME BU AY

Gaziantep Valisi Muammer Güler de konunun Halep Valisi'ne iletildiğine dikkat çekiyor. ‘‘Konuyu uluslararası mesele haline getirmek istemiyoruz. TC vatandaşı olduğu için mezarının naklinde Suriye makamlarının bize yardımcı olması lazım diye düşünüyorum’’ sözlerinden sonra Halep Valisi ile bu ay yapacakları görüşmede büyük ihtimalle sonucun çıkacağını söylüyor.

Ezo'nun mezarını ‘‘manevi bir miras, simge’’ olarak değerlendirirken de şunları söylüyor:

‘‘Ben olayı sadece Ezo Gelin'in şahsı olarak değil yetiştiği yöre Barak bölgesiyle de değerlendiriyorum. Şarkıları, türküleri, folkloru, sanatı, yemekleri ve oda sohbetiyle alt bir kültür Barak kültürü. Doğduğu evi Barak kültürünü yansıtan tüm özellikleriyle restore edip müzeye dönüştüreceğiz. Mezarını da evin yanına getireceğiz.’’

Valilik ve kaymakamlığın projeleri mezarın gelmesiyle de bitmiyor. Mezarın gelmesi projelerin yaşama geçirilmesini hızlandıran bir süreç olacak onlara göre. Dokuzyol Köyü Ezo Gelin'in ölümünden 46 yıl sonra artık etkinliklere sahne olacak. Etkinliğin ismi henüz konmamış. Ezo Gelin günü, semineri ya da festivali. Adı hiç önemli değil. Amaç, efsaneyi yaşatmak, ilgiyi Ezo Gelin'in adı altında önce yaşadığı köye sonra da Barak kültürüne çekebilmek.

Vali Güler Anadolu'nun birçok yerinde Ezo Gelin'ler bulunduğuna dikkat çekerken, asıl Ezo Gelin'in Dokuzyol Köyü'nde yaşadığının altını çiziyor. Sözlerini de ‘‘Asıl Ezo Gelin'in burada olduğu belli. Canlı şahitleri, hayatta bulunan akrabaları var’’ cümleleriyle destekliyor.

TEK EKSİĞİ ZAYIF OLMAK

Gelişmeler ençok Ezo Gelin çorbası üreten işletme sahiplerini sevindiriyor. Vali Güler, mezarın gelmesi ve Ezo Gelin efsanesinin yaşaması için adını Ezo'dan alan çorba fabrikalarının da sponsor olacağına dikkat çekiyor.

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Celal Doğan da çorbada tuzu bulunsun istiyor. ‘‘Burada asıl iş devletin. Ama bize belediye olarak düşen bir görev olursa da onu yaparız’’ derken, Ezo Gelin'in bulunabilirse bir fotoğrafının, bulunamazsa anlatılanlara göre yapılacak bir heykel ya da büstünün Gaziantep Kültür Parkı'na dikileceğini söylüyor.

BAKAN’IN HEYECANI

Öte yandan Ezo Gelin'in mezarı en çok hemşerisi Devlet Bakanı Mustafa Yılmaz'ı heyecanlandırıyor. Ezo Gelin öyküleriyle büyüyen Bakan Yılmaz, yüksek öğrenim için gittiği Trabzon'da rastlamış Ezo Gelin ismine. Bir lokantada ‘‘Ezo Gelin Çorbası’’nı görünce hem şaşırmış hem de gururlanmış. Bakan olur olmaz da Ezo'nun mezarı için başlatılan resmi girişimlere öncülük etmiş. Yılmaz, kendisine anlatılanlara göre Ezo Gelin'in tek eksiğini, ‘‘güçlü ve dolgun kadınların revaçta olduğu dönemde zayıf olması’’ sözüyle açıklarken, çocukluğunda Ezo Gelin için köye uçak indiğini de söylemeden geçemiyor. Ezo Gelin için son sözü de yine Bakan Yılmaz söylüyor: ‘‘1998 yılında inşallah mezarını getirmeye muvaffak olacağız.’’ Görünen o ki, Anadolu kadınlarının kaderine gözyaşı döktüğü efsane gelin Ezo, vatan topraklarındaki sonsuz uykusunda da acılı öyküsüyle yaşamayı sürdürecek. Darısı Nazım Hikmet ve diğerlerinin başına...-



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!