Oluşturulma Tarihi: Eylül 04, 2004 00:00
BİZİM değişmeyen ádetlerimizden biri ‘ağaçları görmek uğruna ormanı gözden kaçırmak’tır ya...Günlerdir bir fırsat bulsak da, on gün sonra Meclis’te görüşülecek olan yeni Türk Ceza Yasası hakkında neden tanınmış ceza hukuku hocalarımızdan veya üniversitelerin ceza hukuku kürsülerinden ses çıkmıyor diye sorsak diyorduk.Hadi onlardan çıkmadı... Barolar nerede? Üyelerinden ceza hukuku uzmanı avukatları bir araya getirip Meclis’te topu topu 20-30 (bilemediniz 50) kişinin ‘tamamdır, iyidir’ dediği yasa tasarısını incelettirmeleri gerekmez miydi?Görüşlerini, eleştirilerini ortaya koymaları için tasarının yasalaşması, birçok insanın canının gereksiz yere yanması ve sakıncaların tek tek ve yaşanarak ortaya çıkması mı lazım?İyi niyetlerinden kuşku duymadığımız TBMM Adalet Komisyonu üyeleri ile bu Komisyon’un teşkil ettiği Alt Komisyon’da görev alan üyelerin birkaç ay bile sürmeyen çalışmalarıyla, bir ülkenin temel yasalarından biri ‘ham-hum şarolop’ usulüyle görüşülür ve kabul edilebilir mi?Eğer bu iş bu kadar kolay ise -dünkü Cumhuriyet’te Sayın Vural Savaş yazıyordu- İsviçre Ceza Yasası’nın hazırlanması niçin 1883’ten 1937’ye kadar, yani tam 54 sene aldı?Biz bunlar üzerinde durmaya niyetliydik ama ortaya Meclis Genel Kurulu’na sunulan tasarıda hiç yer almayan bir ‘zina suç sayılmalı mı?’ sorusu atıldı... Ve ortalık karıştı.Şimdi toplum huzuru açısından çok daha önemli birçok hükmü hiç bilmeden, öğrenmeden, tartışmadan yaşamımıza sokacağız.Ama asıl vaktimizi, Avrupa Birliği üyesi olma umuduyla, geçmiş iktidarların hepsinden hızlı ve kararlı adımlar atmış olan Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükümetinin, tam aksi yöndeki gidişini engellemek için harcıyoruz.Başbakan Tayyip Erdoğan’a göre sebep, ‘AKP’nin aldatmaları ortadan kaldırmayı amaçlaması’ imiş. Böylece ‘insan onurunu kurtarmaya yönelik bir adım atmak’ istiyorlarmış.Sayın Başbakan biliyorsunuz ‘ülkeye en büyük kötülüğün popülizmle yapıldığını’ hep söylüyordu ya... Şimdi yapılan düpedüz popülizmdir.Yani ortada ‘insan onurunu koruma’ türünden bir sorun olsa, bu konuda bizden (örneğin Tayyip Erdoğan’dan da) çok daha duyarlı olan Avrupa Birliği ülkeleri zinayı suç olmaktan çıkarmazlardı. Sebep aşikár:Anadolu’daki AKP örgütleri, ‘namusumuzun iki paralık olmaması’ iddiasıyla (onlar namusun kafada değil, iki bacak arasında olduğuna inanırlar) milletvekillerine baskı yaptılar. Hükümet de bu baskıya boyun eğip ‘zinayı suç sayma’ önerisini ortaya attı. Zaten Adalet Bakanı Cemil Çiçek ‘Birden çok evlilik Türkiye gerçeği’ derken bunu itiraf ediyor. Bizce daha önemlisi şu:Bu olay AKP’nin şimdiye kadar verdiği görüntüden farklı bir kimliğe sahip olduğunu ortaya koydu.
button