Güncelleme Tarihi:
İstanbul’un tarihi semtlerinden Kurtuluş komşuluk dayanışmasının en yoğun yaşandığı semtlerden biri. Semte yeni taşınanlar, sosyal medya üzerinden haberleşip Kurtuluş Dayanışma Ağı’nın bir parçası haline geliyor. 23 yaşındaki fotoğraf ve video sanatçısı Ezgi Günaydın, dört yıldır Kurtuluş’ta yaşıyor. Günaydın her gün sayısı artan kadın cinayetlerinin ardından Kurtuluş’ta yaşayan kadınlar arasında farklı bir dayanışma yöntemi geliştirdi. Mahalledeki kadınların kendilerini tehlikede hissettikleri anda haberleşebilecekleri ve birbirlerinin evine gidebilecekleri bir grup kurdu. Sosyal medyada oluşan grup sayesinde kadınlar takip, şiddete ya da tacize uğrama riski yaşadıkları an dayanışma grubuna üye olan ve o bölgede oturan bir diğer kadın arkadaşından yardım isteyebilecek.
‘DAHA GÜVENDEYİZ’
Grubu kuran Ezgi Günaydın anlatıyor: “Kadın cinayetleri artık önüne geçilmez bir hal aldı ve hiçbirimiz kendimizi güvende hissetmiyoruz. Ben herhangi bir kadın derneğine üye değilim, genellikle imza kampanyalarına ve protestolara katılırım. Ancak Pınar Gültekin cinayetinden bundan daha fazlasını yapmam gerektiğini düşündüm. Yakın çevremdeki kadınlarla dayanışma halinde olmak istedim. Halihazırda sosyal medyada aktif olan Kurtuluş Komşu Ağı’na kadınların adres bilgilerini birbiriyle paylaşarak bir dayanışma grubu kurup kuramayacağına dair bir soru sordum. Grupta ilk olarak ihtiyaç durumunda kapımın tüm kadın arkadaşlarıma açık olduğunu söyledim ve böyle düşünen 20-30 kadın daha bulursak bir WhatsApp grubu kurar her sokakta acil durum için sığınabileceğimiz evler olur diye düşündüm. Tanışır, adreslerimizi bilir, böylece belki de çok kritik bir anda birbirimizi koruyabiliriz. Bazen öyle anlar yaşanıyor ki saklanılabilecek bir kapı ya da cama çıkan birisi bile kadınların hayatlarının kurtulmasını sağlayabiliyor. Beklediğimin çok üzerinde olumlu tepki aldım ve hemen WhatsApp grubumuzu kurduk. Şu anda grup 155 kişiyi aştı. Tanışmak için ilk toplantımızı da pazar günü yapacağız.”
ERKEKLERİN DESTEĞİNİ KİBARCA REDDEDİYORUZ
Gruba katılacak kişileri kontrol ederek kabul ettiklerini söyleyen Günaydın, erkeklerin desteğini kibarca reddettiğini söylüyor ve “Ev adreslerimizi paylaştığımız bir kadın dayanışması grubu olduğu için destek olmak isteyen erkekleri kabul edemedik” diyor. Her semtin kadınlarının az çok demeden böyle bir grup kurup kendilerince önlem alabileceğini belirten Günaydın, şöyle devam ediyor:
“Normalde böyle bir grubun kurulmasını istemezdim. Taciz, takip, şiddet gibi durumları düşünmek bile korkunç. Dayanışma grubuna bu kadar çok destek gelmesinin sebebi kadınların kendini güvende hissetmemesi. Bu gruba katılma ihtiyacı hissetmememiz gerekiyor. Ancak bizi koruması gereken yasalar caydırıcı değil, ceza alması gereken kişiler yeterli cezaları almıyor. Bu önlemin kalıcı olduğunu düşünmüyorum. Bir an önce kadına şiddete karşı yasaların daha kararlı uygulanması gerekiyor.”