Tahtta kalabilmek için tam dört defa evlenmişti

Güncelleme Tarihi:

Tahtta kalabilmek için tam dört defa evlenmişti
Oluşturulma Tarihi: Ekim 31, 1999 00:00

Murat BARDAKÇI
Haberin Devamı

Geçenlerde yabancı misafirlerimle beraber Ayasofya'yı gezdim. 1500 yaşındaki mábed restore ediliyor, mozaikleri elden geçiriliyordu. Dindarlığıyla ve kocalarıyla meşhur olan İmparatoriçe Zoe'nin mozayiğinin de daha dün yapılmış gibi restore edildiğini görünce, devleti elinde tutabilmek için tam dört koca değiştiren bu imparatoriçenin öyküsünü hatırladım ve sizlere de nakledeyim dedim...

Hafta başında Fransa'dan misafirlerim vardı. İstanbul'a ilk defa geliyorlardı ve turist rehberliği yapıp şehri gezdirmek de bana düştü.

Bir öğlen üzeri Sultanahmet’e gidip 1500 yaşındaki Ayasofya'yı dolaştık. Bir ara gözüm güney galerisindeki mozaiklerden birine, Bizans İmparatoriçesi Zoe'ye takıldı... Bizans sanatının en seçkin eselerinden olan 900 küsur yaşındaki mozaik elden geçirilip pırıl pırıl yapılmıştı. Zoe'nin bizleri süzmekte olduğunu farkedince onun hülle evlilikleriyle dolu hayatını hatırladım ve bol kocalı öyküsünü yazayım dedim:

Zoe’nin babası İmparator Sekizinci Konstantinos’un üç kızı vardı ama bir erkek evládı, yani veliahdı olmamıştı.

Konstantin, kendisinden sonra tahta kimin oturacağının derdine ancak ölüm döşeğinde düştü, Eudokia, Zoe ve Theodora isimlerindeki kızlarının varlığını o zaman hatırladı. Kızların yaşları hayli ilerlemişti ama hálá bekárdılar, 55 yaşında olan büyük kızı Eudokia, Bizans'ın en çirkin kadınıydı. Çiçek bozuğu suratından utanıp insan içine çıkamadığı için seneler önce bir manastıra kapanmıştı, ne tahtın ne de tacın derdindeydi ve Konstantin işte bu yüzden verásete ortanca kızı Zoe'yi getirdi.

Zoe son derece dindar ama özel hayatında dindarlığının aksine gayet rahattı. Bizans başkentinin insan mozayiğini yakından tanımış; saray bekçilerinden muhafızlara, subaylardan güreşçilere, at canbazlarından kayıkçılara ve genç rahiplere varıncaya kadar çok kişiyle beraber olmuştu. Bütün bu koşuşturmasına rağmen saraydaki aiz ikonalarınının mumlarını yakma işini başkasına bırakmaz, hepsini her akşam bizzat kendisi yakardı.

İlk koca, belediyeden

Tahtta hak sahibi olabilmesi için evlenmesi lázımdı. Ölüm döşeğindeki babası, o sırada elli yaşına basmış olan kızına hemen bir koca, üstelik evli bir koca buldu: İstanbul'un ‘‘eparkos’’u, yani bir çeşit belediye başkanı olan Romanos Argiros... Romanos kırk yıllık karısını boşadı, 1028'in 12 Kasım'ında Zoe'yle nikáhlandı. Konstantinos nikáhtan üç gün sonra dünya değiştiriverince ‘‘Üçüncü Romanos’’ unvanıyla tahta çıktı, Zoe de Bizans'ın imparatoriçesi oldu.

Evliliği başta iyi gidiyordu ama aradan birkaç sene geçince sallanmaya başladı. Romanos karısından bıkmış, yeni sevgililer edinmişti ama dillerde dolaşan son aşk hikáyesi pek bir garipti: Bizans imparatoru, gönlünü hadım bir delikanlıya, Ioannes Orphanotrophos isminde Bursalı beyaz bir harem ağasına kaptırmıştı. Bir ara Zoe'nin, yani tahtın asıl sahibinin tahsisatını kestirmeye kalkmakla hayatının hatasını yaptı. İktidarın elinden gitmek üzere olduğunu hisseden İmparatoriçe Zoe, kocasına ‘‘boyfriend’’lik eden Ioannes'in Mihail adındaki erkek kardeşini ayarlayıverdi. İmparator Romanos'a da 11 Nisan 1034 sabahı banyoda ölmekten başka çáre kalmadı.

Bahçıvan ve kayıkçı

Zoe yeniden ve hemen evlenmek zorundaydı ve aynı günün akşamı sevgilisiyle nikáhlandı, Bursalı genç Mihail, birdenbire ‘‘İmparator Dördüncü Mihail’’ oluverdi.

Bu evlilik de yedi yıl devam etti. Günün birinde Mihail yaşlı karısının entrikalarından bıktı, tácı ve tahtı bir yana bırakıp manastıra kapandı. Zoe'nin günlerce dil dökmesi işe yaramadı, Mihail saraya dönmek yerine Hazreti İsa'nın yanına gitmeyi tercih etti ve birkaç gün sonra öldü.

Zoe'ye yeniden evlilik yolu açıldı. Ama kocalarını saray çevresinden seçmekten sıkılmıştı. Bu defa gitti, gene Mihail adında genç bir kayıkçı buldu ve Bizans’a birkaç gün sonra ‘‘İmparator Beşinci Mihail’’ i sundu.

Ama genç kayıkçı şımardı, Bizans tahtını ayaklarının altına seren Zoe'nin kıymetini bilemedi ve nankörlük etti... Yaşlı imparatoriçeyi tutuklattı, saçlarını kestirtti ve Büyükada'ya yollayıp bir manastıra kapattırdı. Hadiseyi duyan İstanbul halkı hemen ertesi günü ayaklanıp ‘‘Zoe anamızı isteriz!’’, ‘‘Dindar imparatoriçemizi getirin!’’ diye sarayın kapısına dayanınca, manastıra gitme sırası bu defa kayıkçı imparatora geldi. Zoe Büyükada'dan döndü, Mihail'i getirtti, gözlerini oydurup Anadolu'da bir köye sürgüne yolladı ve hemen yeni bir koca buldu: Asil bir aileden gelen Senatör Konstantinos Monomakhos’i.. Nikáhları 1042'nin 11 Haziran'ında kıyıldı ve Senatör Konstantinos, ‘‘İmparator Dokuzuncu Konstantinos’’ oldu. Ama gönlü eski karısının yeğeni olan Skelerina adındaki metresindeydi. İş gene yaşlı imparatoriçeye düştü ve Zoe kocasını kaybetmemek için genç kızı himayesine aldı, saraya bizzat getirtip bir de unvan verdi.

ELİNDE aynaYLA ölDÜ

Zoe artık yetmişini geride bırakmıştı, hastaydı ama yatağına hálá elindeki aynayla giriyordu. 1050 ilkbaharında koca ve sevgili değiştirmeye doyamadığı dünyaya veda etti, gitti. Dindarlığı bütün rezaletlerini unutturmuştu ve Bizans halkı kraliçelerinin ismini Ayasofya'ya yerleştirilen mozaikle ölümsüzleştirdi.

Evlilik delisi Zoe'nin öyküsü, işte böyle. Yolunuz günün birinde Ayasofya'ya düşecek olursa, Zoe'nin güney galerisindeki mozayiğine şöyle dikkatle bir bakıverin...Elinden dört kocayla yüzlerce áşık geçmiş olan dindar imparatoriçe, hálá birşeyler arar gibidir...

Dört kocalı Zoe'nin koca listesi

Belediyeci ROmanos

İstanbul'un belediye başkanıydı. Zoe'yle 12 Kasım 1028'de evlendi, ‘‘Üçüncü Romanos’’ unvanını aldı ama karısı gönlünü bir delikanlıya kaptırınca 11 Nisan 1034'te banyoda ölmek zorunda kaldı.

BAHÇIVAN Mİhail

Bursalı genç ve yakışıklı bir bahçıvandı. Zoe'nin önce yatağına girdi, sonra 1034'ün 11 Nisan'ında kocası oldu ve ‘‘Dördüncü Mihail’’ unvanıyla tahta çıktı. Ama karısının entrikalarından ve sevgililerinden bıkıp bir manastıra kapandı ve orada öldü.

Kayıkçı Mihail

Kayıkçılık ve kalafatçılık yapıyordu, yani işi kürek çekip sandalların altını ziftlemekti. 1042 ilkbaharında Zoe'yle evlenip ‘‘Beşinci Mihail’’ oldu ama nankörlük etti ve karısını ortadan kaldırmaya kalktı. Halk bol kocalı ve dindar imparatoriçelerine sahip çıkınca devrildi, gözlerine mil çekilip Anadolu'ya sürgüne yollandı.

SENATÖR Konstantinos

Senatördü ve Bizans'ın asil ailelerinden birine mensuptu. 11 Haziran 1042'de Zoe'nin kocası ve ‘‘İmparator Dokuzuncu Konstantin’’ oldu. Metresini de saraya aldırmış olmasına rağmen Zoe'ye her zaman áşık olarak kaldı. Hatta imparatoriçenin ölüm haberini alınca ‘‘Zoe! Zoe! Mukaddes kadın! Sen benim velinimetimdin!’’ diye hüngür hüngür ağladı.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!