Güncelleme Tarihi:
İstanbul Adalet Sarayı’nın birinci katında yeni yapılan büyük salonda görülen davaya tutuklu yargılanan sanıklar Hidayet Karaca, Erol Demirhan, Ali Fuat Yılmazer, Ekrem Çelik, Hüseyin Nohut, Ahmet Öztürk, Mustafa Kılıçarslan, Ertan Erçıktı, Yurt Atayün ve Ömer Köse ile 4 tutuksuz sanık katıldı.
AVUKATLAR SÜRE TALEBİ MAHKEME TARAFINDAN REDDEDİLDİ
Sanıkların avukatları, dosyanın kapsamlı olması ve müvekkillerinin birden çok davasının bulunması nedeniyle savunma hazırlamadıklarını belirterek, savunma için süre talebinde bulundu. Duruşmaya 15 dakika ara veren mahkeme heyeti, iddianamenin tüm sanıklara tebliğ edildiğini, iddianamede hangi sanığa hangi suçun yöneltildiğinin belli olduğunu, ayrıca iddianamenin mahkemede sanıkların yüzlerine karşı okunduğunu belirterek, avukatların bu talebini oy birliğiyle reddetti.
HİDAYET KARACA: EĞER TERÖRE BİR KEZ YARDIM ETTİYSEM ALLAH BİN BELAMI VERSİN
Savunması sorulan tutuklu sanıklardan Hidayet Karaca, cezaevi şartlarında savunma için kendilerine yeterince süre tanınmadığını, bu nedenle on binlerce sayfa tutan iddianame ve eklerine hazırlanamadığını belirterek, savunma için kendilerine makul bir süre verilmesini istedi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu’nun arkadaşı olduğunu söyleyen Karaca, bundan 1,5 ve 2 yıl önce bu adliyeye protokol kapısından girdiğini belirterek, "Bugün de buradayım. Eğer teröre bir kez yardım ettiysem Allah bin belamı versin" dedi.
SANIKLAR DA SAVUNMA İÇİN SÜRE İSTEDİ
Söz alan diğer tutuklu sanıklar da cezaevleri şartlarından duruşmaya hazırlanamadıklarını, bunun için gerekli ortamın kendilerine sağlanmadığını, kendilerine makul bir süre verilmesi durumunda savunma yapacaklarını belirterek, süre talebinde bulundu.
İLK SAVUNMA ERGÜDER’DEN…
Tutuksuz sanıklardan Tufan Ergüder ise, tutuksuz olması dolayısı ile savunmasını hazırladığını belirterek, hazırladığı yazılı savunmasını okudu. Adının sadece iddianamenin şüpheli kısmında ve ceza istenen kısmından geçtiğini ifade eden Ergüder, kendisine yöneltilen suçlamaların tümünün soyut suçlamalardan olduğunu öne sürdü. 1988 yılında polis akademisinden mezun olduğunu, 1994’te Ankara Hukuk Fakültesi’ni bitirdiğini, 1996 yılında İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü’ne atandığını, burada uzun süre İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde çalıştığını, ardından da İstanbul İl Emniyet Müdür Yardımcısı, 2011 yılında da Hakkari Emniyet Müdürü olarak atandığını belirterek, 2014 yılında istifa edene kadar bu görevi yürüttüğünü söyledi.
"KASITLI OLARAK HAKSIZLIK YAPMADIM"
Mesleki hiyerarşi dışında kimseden emir ve talimat almadığını söyleyen Ergüder, "34 yıllık polislik geçmişimde elbette hatalarım oldu, ama asla kasıtlı olarak haksızlık yapmadım. Bırakın bir gurubu, şahsi menfaatimi hiç düşünmedim" dedi.
Ergüder, "Gülen Cemaati’ni 28 Şubat sürecinden sonraki yayınlarından ve görev yaptığım istihbarat şubeden biliyorum" diye konuştu.
İddianameyi hazırlayan savcının soruşturmayı etkilediğine dair somut bir belge sunamadığını, 2010 yılında Tahşiye Grubu’na yönelik olarak yapılan operasyon konusunda kendisine bilgi verilip verilmediğini hatırlamadığını belirten Ergüder, astlarının sohbet sırasında kendisini operasyonla ilgili bilgi vermiş olabileceğini söyledi.
Ergüder, "El Kaide yanlısı Mahmut Doğan’a yönelik operasyonla ilgili olarak, sıralı amirler ve sayın valiye bilgi verilmiş olabilir. Yapılan operasyonların hepsi devlet sistematiği içinde yapıldı, sağdan soldan talimat alarak operasyon yapılmaz. Hidayet Karaca ile tanışmıyorum, ondan talimat almadım. Karaca’nın polislere, müdürlere talimat vermesi mümkün değildir" ifadesini kullandı. Mahkeme, savunması yapılmayan sanıkların sorgusunun yapılması için duruşmayı yarın saat 10.00’a erteledi.
Yüksel KOÇ/İSTANBUL, (DHA)