Güncelleme Tarihi:
Şimdiki adıyla İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği Fakültesi’nden kendi isteğiyle 1983 yılında emekli olan Prof. Dr. Tahsin Saya, akademik hayatına 1940’ta o zamanki adıyla Yüksek Mühendis Mektebi’ne girerek başladı. 1922’de doğan Saya, Türkiye’de elektronik yayıncılık alanında atılan pek çok ilk adımda aktif olarak görev aldı.
1952’nin temmuz ayında başlayan ve amatör vericilerle kapalı devre bir yayın gerçekleştiren İTÜ TV 1964 yılında TRT Yasası’nın yürürlüğe girmesiyle birlikte yayınlarına son verdi. Böylelikle elektronik yayıncılık alanında yapılan bütün çalışmalar TRT çatısı altında yürütüldü. Saya, TRT’nin televizyon yayıncılığında emekleme döneminde olduğu ilk yıllarda da kuruma teknik destekte bulunduklarını ve o zamanlar yanlarında görev alan pek çok ismin sonraki yıllarda ekranlarının ünlüleri arasına girdiğini belirtti. Prof. Dr. Saya, 100 yıllık hayatında radyo ve televizyon ile olan bağlantısını şöyle anlattı:
‘MOZART ÇALIYORDUK’
“İstasyon kurmak bir tarafa, radyo alıcısı kullanmanın bile ruhsata bağlı olduğu o devirde, kıymetli hocam Prof. Dr. Mustafa Santur, mücadeleler sonunda üniversiteye bir radyo vericisi kurma müsaadesi almıştı. Radyo konusuna ne kadar meraklı olduğumu gören hocam beni de kattı. Bütün boş zamanlarımı laboratuvarda geçirmeye başladım. Kısa zamanda yayına başladık. Antenimizse, laboratuvarımızın penceresinden dışardaki bir direğe uzanan bir anten teliydi. Modülasyon için pikapımızda çaldığımız, Mozart’ın meşhur Türk Marşı’nı kullanıyorduk. Bu marş İTÜ radyosunun ve televizyonunun açılış müziği oldu. Sözlü yayın yapabilmek için mikrofonumuz yoktu; onu da kendimiz yaptık ve radyomuzu tanıtan anonslar yapmaya başladık.”
‘ÜLKEME OLAN BORCUMU ÖDEDİM’
Öğrencilerine ve ailesine teşekkür eden Prof. Dr. Tahsin Saya, “Doksan dokuz senedir ikiz kardeşim gibi birlikte yaşadığım, dertlerine ve sevinçlerine ortak olduğum Türkiye Cumhuriyeti’nden yaşım gereği herhalde kısa zamanda ayrılmak gerekecek. Ama ben ona bütün borçlarımı ödediğimi düşünüyorum. Bu 99 senenin 67’sini benimle paylaşan ve bana pırıl pırıl çocuklar bırakan eşime ise şükran borçluyum. Onun yetiştirdiği çocuklarımız da memlekete faydalı oldular. Onlara ve ailelerine de teşekkür ederim” dedi.
RADYODA İLK MAÇ YAYINI
Eğitimini tamamladıktan sonra fakültenin Zayıf Akım Kolu’nda asistan olarak çalışmaya başladığını belirten Prof. Dr. Tahsin Saya, “Hocam beni her akşam İTÜ radyosunu çalıştırmakla görevlendirdi. Saat sekizde laboratuvara geliyor, vericiyi çalıştırıyor, Mozart’ın Türk marşını çaldıktan sonra açılış anonsunu yapıyor ve Adnan Ataman’ın o gün evinden getirdiği klasik Batı müziği plaklarını çalmaya başlıyordum.