Fatih ÇEKİRGE
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 26, 2010 00:03
Bingöl’ün PTT kavşağında Kılıçdaroğlu tam konuşmaya başlamıştı ki, kimsenin tanımadığı bir adam kalabalığın ön sırasından bağırdı:
“Bir dakika sayın Genel Başkanım. Bir dakika!!!”
Seçim meydanlarında “her bir dakika” diyene durmaz genel başkanlar. Yani miting alanında her “bir dakika” diyen için konuşmasını yarıda kesmezler. Ama Kılıçdaroğlu durdu. O durunca, sloganlar kesildi. Garip bir sessizlik. Kalabalık adama döndü. O sırada adamın gözlerine doğru baktım. Oldukça rahattı.
Sanki karşısında CHP Genel Başkanı değil de kahvede bir arkadaşı varmış gibi konuştu:
“Bu ülkenin başbakanına karşı kullandığınız üsluba biraz dikkat edin. Değiştirin.”
Ortalık gerildi. Tam adamın yanındaki CHP’li gençler hareketleniyordu ki bu defa Kılıçdaroğlu, “Bir dakika” dedi. Kalabalık yine durdu: Doğrusu ne diyecek diye ben de merak ediyordum. Kılıçdaroğlu cevap verdi:
“Tamam arkadaşım ben de istemiyorum. Hatırlattığınız için teşekkür ederim. Öyle sert bir insan değilim. Ama bir başbakan şerefsiz derse, al ananı git derse olur mu?”
Kimsenin tanımadığı adam yine bağırdı: “Sağlam konuşmuyorsun.”
Kemal Bey bu sözü de duydu. Sinirler gerildi. Gençler adama doğru yüklenecekti. En ufak bir sinir, meydanı ateşleyebilirdi. Çünkü CHP mitinginin 150 metre gerisinde AK Partililer toplanmış ve ağır sloganlar atıyorlardı. Eğer kimsenin tanımadığı adama orada bir saldırı olsaydı, bu defa 150 metre ilerideki AK Partililer CHP’lilere saldırabilirdi. O andan itibaren de Bingöl’ü zor tutardınız. İşte bu manzara provokasyonun tam kıyısıydı. Çünkü CHP Bingöl İl Başkanı Sema Kaygalak, Genel Başkan Yardımcısı Hakkı Süha Okay’a şöyle diyordu:
“Efendim, o konuşan adam AKP’lidir. Arka tarafta toplanıp slogan atanlar da AKP’lidir. İçlerinde memurlar var. Meclis üyeleri var.”
CHP’ye göre provokasyon tuzağı şuydu:
CHP mitinginde Kılıçdaroğlu’na “Üslubuna dikkat et” diyen adama saldırı olacak. Ve 150 metre ileride toplanan AKP’liler CHP’liler adam dövüyor diye saldıracaktı. CHP’nin iddiası bu... Ama Kılıçdaroğlu bu ihtimale izin vermedi. Miting alanına seslendi:
“Bırakın o arkadaş da istediği gibi konuştu. Özgürlük var demiyor muyuz?”
Kalabalık gevşedi, adam sessizce uzaklaştı. Sonra protestoculara döndü:
“Arkadaşlar size de selam olsun. Özgürlük var, siz de konuşun...”
Böylece duruldu ortalık.
Tunceli festivali
Van ve Batman’daki moralsizlik Tunceli’de neredeyse bir moral patlamasına dönüşüyor. Tunceli ilk kez bir CHP Genel Başkanı’nı hemşerisi olarak ağırlıyor. Gerçekten müthiş bir manzara. Sarp dağların arasında Tunceli Meydanı tıklım tıklım.. Kılıçdaroğlu Başbakan’a cevap verircesine konuşmasına şöyle başlıyor:
“Soyumuz erenlerin soyu, yolumuz erenlerin yoludur.”
Doğrusu birkaç kez geldiğim Tunceli’de gördüğüm bu manzara etkiliyor. Dikkat ediyorum Batman’da, Van’da çok nadir rastladığım kadınlar burada sokaklarda neredeyse bir festival yaşıyorlar. Rengarenk giyinmiş kızlar, tülbentli tülbentsiz analar meydanın ön sıralarında sokaklarda şarkılar söylüyorlar. Van, Batman ve Bingöl’de hiç görmediğim kadınları Tunceli’de böyle görmek etkili oluyor. Bir başka deyişle Van’da kapı aralarından, cam kenarlarından bakan kadınlar Tunceli’de başka bir renk olarak karşımıza çıkıyor.
AFKılıçdaroğlu Güneydoğu gezisinin en kritik ve hayati açıklamasını Tunceli’de yaptı. Hiç beklemediğimiz bir anda Tunceli meydanını tıklım tıklım dolduran kalabalığa aynen şöyle dedi: “Hayır deyin toplumsal mutabakatla doğudan batıya kuzeyden güneye herkese genel affın önü açılsın.”
Bu söz önemlidir. Bu sözün yaratacağı dalgalar Tunceli’den Ankara’ya oradan Edirne’ye kadar bütün Türkiye’yi sarabilir.