Tahliye kararı iade

İSTANBUL 32’nci Asliye Ceza Mahkemesi tarafından hakkında tahliye kararı verilen Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ile bazı eski emniyet müdürlerinin de aralarında bulunduğu şüpheliler hakkında verilen tahliye kararı infaz savcılığı tarafından reddedildi. Cumartesi günü saat 23.00 sıralarında verilen tahliye kararlarının ardından müzekkereler infaz savcılığı tarafından imzalanmadığı için şüpheliler cezaevinden çıkarılmadı. Aralarında Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ile eski emniyet müdürleri Yurt Atayün, Ömer Köse, Ali Fuat Yılmazer, Yakup Saygılı, Tufan Ergüder’in de bulunduğu yaklaşık 70 kişi hakkında önceki gün saat 23.00 sıralarında İstanbul 32’nci Asliye Ceza Mahkemesi tahliye kararı verdi. Hâkim tahliye müzekkerelerini yazarak avukatlara verdi. Bunun üzerine 10’uncu Sulh Ceza Hâkimliği ise ikinci bir karar yayınlayarak tahliye kararlarının ‘yok hükmünde’ olduğunu bildirdi. Karar cezaevine de gönderildi.

SAVCI İMZALAMADI

Şüpheli avukatları ise tahliyenin gerçekleşmesi için infaz savcına giderek müzekkereleri imzalatmak istedi. Ancak iddiaya göre savcının yerinde olmaması nedeniyle tahliye müzekkereleri önceki gece savcıya imzalatılamadı. Polis avukatları dün sabah saatlerinde ise tekrar adliyeye gelerek müzekkereleri imzalatmak için infaz savcısının yanına gitti. Akşam saatlerinde ise dosyayı inceleyen ve kararını açıklayan infaz savcılığı, tahliye kararını imzalamadı.

TAHLİYE SÜRECİ

70 kişi hakkında 32’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nce verilen tahliye kararının süreci şöyle işledi: Temmuz 2014’te başlayan ve arka arkaya yapılan Selam Tevhid, Tahşiye ve casusluk soruşturmalarında gözaltına alınarak tutuklanan polis memuru Yunus Emre Uzunoğlu, Silivri Cezaevi’nden İstanbul 3’üncü Sulh Ceza Hâkimi İslam Çiçek’e bir dilekçe yollayarak o dönemde mevcut olan tüm sulh ceza hâkimleri hakkında reddi hâkim talebinde bulundu. Hâkim Çiçek, talebi reddetti ancak bu kararıyla talebin asliye ceza mahkemelerine gönderilmesinin de yolunu açtı. Bunun üzerine Uzunoğlu ve diğer şüpheli avukatları, Şubat 2015’te asliye ceza mahkemelerine reddi hâkim talebinde bulundu.

TAHLİYE ASLİYE CEZANIN

Asliye ceza mahkemelerinin dosyada yetkisi olup olmadığı yönünden usul tartışmaları yaşanınca, uyuşmazlığının çözülmesi için dosya İstanbul 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nin önüne gitti. Görüşü sorulan savcı ise, reddi hâkim talebinin CMK 27’nci madde uyarınca asliye ceza mahkemesine ait olduğu yönünde görüş bildirdi. 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi ise 20 Şubat 2015 tarihli kararında, İstanbul 32’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nce yetkisizlik, görevsizlik kararı verilmesine yer olmadığına, talebin kabulü veya reddine dair bir karar verilmesi gerektiğini belirterek dosyayı yeniden İstanbul 32’inci Asliye Ceza Mahkemesi’ne iade etti. 32’nci Asliye Ceza Mahkemesi yeni kurulan hâkimliklerin tarafsızlıklarıyla ilgili bir şüphe olmaması nedeniyle reddi hâkim talebini reddetti. Aradan geçen 2 aylık süreçte avukatlar tahliye talepleri ve itirazları yeni açılan 4 sulh ceza hâkimliğince de reddedildi. Polislerin avukatları İstanbul 29’uncu Asliye Ceza Mahkemesi’ne başvurarak tüm sulh ceza hâkimleri hakkında ‘reddi hâkim’ talebinde bulundu. Bu talebi kabul eden İstanbul 29’uncu Asliye Ceza Mahkemesi, tahliye taleplerinin değerlendirilmesi için ise dosyaları İstanbul 32’nci Sulh Ceza Hâkimliği’ne gönderdi. Mahkeme, şüphelilerin tahliyesine hükmetti.

AKŞAM RET KARARI

İnfaz ve İlamat Bürosu Savcısı Orhan Güldiken ise dün akşam saatlerinde, tahliye müzekkerelerini imzalamayarak İstanbul 32’nci Asliye Ceza Mahkemesi’ne tahliyelerin iadesine karar verdi. Savcı Güldiken, iade gerekçesinde şunları yazdı:

“5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 11’inci Maddesinde, ‘Asliye Ceza Mahkemelerini görevlerini tanımlamıştır. Buna göre kanunların ayrıca görevli kıldığı haller saklı kalmak üzere Sulh Ceza Hakimliği ve Ağır Ceza Mahkemelerinin görevleri dışında kalan dava ve işlere Sulh Ceza Hakimliğince bakılır’ denilmektedir. Mahkemenizin şüphelilerin tahliyesine karar verildikten sonra İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği’nin 25/04/2015 tarih ve 2015/847 D. İş sayılı kararıyla şüphelilerin ayrı ayrı tutukluk hallerinin devamına karar verildiği görülmüş olmakla, şüphelilerinin ayrı ayrı tahliyelerine ilişkin karar ve tahliye müzekkerelileri yazımız ekinde bila infaz iade edilmiştir.”

Silivri'de bekleyiş

Tahliye kararının ardından sosyal medyadan yapılan çağrılar üzerine çok sayıda kişi Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı ve Silivri Cezaevi önünde toplandı. Polis ekipleri adliye önündeki meydanı barikatlarla yaya trafiğine kapattı. Meydanda çok sayıda çevik kuvvet polisi ile 3 TOMA hazır bekletildi. Basın mensuplarının adliye giriş çıkışları da yasaklandı. Adliye odasında bekleyen basın mensupları güvenlik görevlileri tarafından çıkarıldı.