Oluşturulma Tarihi: Mayıs 20, 2003 00:00
Türkiye'de rüzgar erozyonu yaÅŸanan arazilerin yüzde 69'u, ''tahıl ambarı'' olarak bilinen Konya'da görülüyor. Daha çok Orta Anadolu'da yoÄŸunlaÅŸan rüzgar erozyonu, yaklaşık yarım milyon hektarlık bir alanda etkili oluyor.Türkiye'nin yüzölçümü en büyük ili olan Konya'nın topraklarının önemli bir bölümü, toprak erozyonunun tehdidi altında bulunuyor. Kurak ya da yarı kurak iklimde yaygın olan rüzgar erozyonu, Konya'da yaklaşık 322 bin 474 hektar alanda etkisini sürdürürken, bu problemle uzun yıllardır mücadele eden Karapınar Ä°lçesi'nde 100 bin hektar arazi, ülke genelinde rüzgar erozyonu görülen alanların yüzde 22'sini oluÅŸturuyor. Kurak iklimin hakim olduÄŸu İç Anadolu Bölgesi illerinde yaÅŸanan rüzgar erozyonunda yüzde 69.2 ile Konya ilk sırada yer alırken, bu kenti yüzde 26 ile NiÄŸde, yüzde 2.77 ile de Kayseri izliyor. Selçuk Ãœniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Ãœyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Zengin, yaklaşık 40 yıldır Konya'da erozyona karşı verilen mücadelenin odağında Karapınar Ä°lçesi'nin bulunduÄŸunu söyledi. ''Tahıl ambarı'' olarak nitelendirilen Konya ile diÄŸer Orta Anadolu illerinde en önemli geçim kaynaklarından birini tarım sektörünün oluÅŸturduÄŸuna dikkati çeken Zengin, erozyona karşı yürütülen mücadelede Konya, NiÄŸde ve Aksaray gibi illerin merkez olarak kabul edilmesi gerektiÄŸini kaydetti. BÄ°LÄ°NÇSÄ°Z TARIMZengin, kuru tarımın yaygın olduÄŸu bu bölgelerde, bilinçsiz tarım ve mera arazilerinin yanlış kullanımının bu acı sonucu doÄŸurduÄŸunu belirterek, ''Su erozyonuna bu yörede daha az rastlanıyor. Sürekli aynı bitkilerin üretiminin yapıldığı ve meyle paralel olarak sürülen tarlalar hızla canlı yüzeyini kaybediyor'' dedi. Orman alanlarının da sınırlı olduÄŸu Konya'da erozyona karşı doÄŸal bir korumanın da bulunmadığını vurgulayan Zengin, bir dönem Arap çöllerini aratmayan kumulların ve kum fırtınalarının yaÅŸandığı Karapınar Ä°lçesi dışında yaÅŸayan çiftçilerin, henüz durumun ciddiyetinin farkında olmadığını söyledi. En büyük vatan savunmasının erozyona karşı verilecek mücadele ile gerçekleÅŸeceÄŸini kaydeden Zengin, Karapınar'da sivil toplum örgütleri,Türk Silahlı Kuvvetleri ve çeÅŸitli kuruluÅŸların iÅŸbirliÄŸi ile süren aÄŸaçlandırma çalışmalarının erozyonun tehdit ettiÄŸi diÄŸer yörelere örnek olması gerektiÄŸini vurguladı. KAPARÄ° ÖNERÄ°SÄ°Zengin, Türkiye'de adı son yıllarda gıda, ilaç gibi birçok alanda duyulmaya baÅŸlanan kapari bitkisinin erozyona karşı en etkin mücadele yöntemlerinden biri olduÄŸuna iÅŸaret ederek, ÅŸu bilgileri verdi: ''Kuraklığa dayanıklılığı ve toprak yüzeyini yayılarak örtmesi gibi özellikleri nedeniyle kapari, bozkırda, gevÅŸek yamaçlarda, erozyonla mücadelede büyük baÅŸarı elde edilmesini saÄŸlıyor. Kapari, ayrıca erozyona karşı açık alanlarda kurulan rüzgar perdelerinde, toprak yüzeyini örten alt tabaka bitkisi olarak güvenle dikilebiliyor.Geç tutuÅŸan bir bitki olduÄŸu için orman yangınlarına karşı da avantajlı olan kapari, en kurak mevsimlerde bile yeÅŸil kalabiliyor. Konya'da meralarda seyrek olarak yetiÅŸen bu bitkinin kültür üretimine geçilmesi, bölgede erozyonla mücadelede büyük mesafe alınmasını saÄŸlayacaktır'' YeÅŸil alanları, meraların yılarca bilinçsiz kullanımı yüzünden azalmaya baÅŸlanan Konya'da, kapari ekiminin devlet eliyle yapılmasını öneren Zengin, çiftçilerin kendileri ve çocuklarının geleceÄŸi için erozyon konusunda faaliyet gösteren çeÅŸitli örgütler kadar hassas olması gerektiÄŸini sözlerine ekledi. Â
button