Güncelleme Tarihi:
Dava dosyasına göre, suç tarihi 2005’te 15 yaşından küçük E.Ü, evli olduğunu gizleyen S.U ile anlaşarak Malatya’dan Elbistan’a kaçtı. Sanık S.U, 20 gün boyunca küçük kızla birlikte ailesinin evinde kaldı. Kızın babası A.Ü’nün şikâyeti üzerine hakkında soruşturma açıldığını öğrenen S.U, küçük E.Ü’yi polis merkezine teslim etti. Sanık S.U, “Çocuğu cinsel amaçla hürriyetinden yoksun kılma” suçundan Malatya 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılandı.
BABA ŞİKÂYETİ ÇEKTİ, YARGITAY BOZDU
Mahkeme, küçük kızı kaçıran sanık S.U’ya 2 yıl hapis cezası verdi. Sanığın cezası lehine 1/6 oranında takdiri indirim yapılarak 1 yıl 8 ay olarak belirlendi. Sanık kararı temyiz etti.
Yargıtay 14. Ceza Dairesi, 2013’te küçük kızın cebir, tehdit veya hile kullanılmaksızın sanıkla gönüllü olarak kaçtığı, sanığın, bakire olduğu anlaşılan mağduriyeye yönelik hukuka aykırı bir eylemi olmadığı ve babanın duruşmada sanıktan şikâyetçi olmadığına dikkat çekti. Daire, “Mahkumiyet kararı verilmesi isabetsiz” diyerek mahkeme kararını bozdu.
RIZA SUÇ OLMAKTAN ÇIKARMAZ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise daire kararına itiraz etti. 27 Ekim 2014 tarihli itirazda, “15 yaşını tamamlamamış” çocuklara karşı işlenen “cinsel amaçlı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçunda rızalarının hukuken değer ifade etmediğini vurgulandı. İtirazda, “Suç tarihinde 15 yaşını doldurmayan mağdurenin eyleme rıza göstermesi fiilin suç olarak nitelendirilmesine engel olmadığı gibi kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu da tüm unsurlarıyla oluşmuştur” denildi. YCGK’da geçen salı başsavcılığın itirazını görüştü ve kabul etti.