Taciz komedi programlarına espri oluyor

Güncelleme Tarihi:

Taciz komedi programlarına espri oluyor
Oluşturulma Tarihi: Şubat 20, 2001 00:00


Başak DEDEOĞLU
Haberin Devamı

Ünlülerin avukatı Ömer Durak

Son zamanlarda taciz skandalları birbiri ardına patlatılıyor. Eskiden kimselere belli etmeden ört pas edilen taciz olayları bazı ünlülerin reklam malzemesi haline gelirken, bazılarının hayatlarını tamamen alt üst ediyor. Ömer Durak taciz davalarının Türkiye boyutunu anlattı...

Kadir İnanır'ın Buket Saygı'yı Derman Bey'in çekimlerin sırasında motivasyon amaçlı mesaj bombardımanına tutması büyük bir skandalın patlamasına neden olmuştu. Çok geçmeden Bayan Popo Sevtap Parman, sevgilisi Alper Kuyumcu'nun kendini silah zoruyla alıkoyduğu ve tecavüz ettiği iddialarıyla gündeme geldi. Bu arada Hayri Kozakçıoğlu'nun damadı Selçuk Alan'ın, manken Rana Yörük'e tecavüze kalkıştığı ve zorla alkoyduğu yolundaki iddialar ise ortalığı tamamen karıştırdı. Yıllardır tacize uğradığını saklayan birçok ünlü peşpeşe itiraflarda bulundular.

Rana Yörük'ün davası önümüzdeki günlerde başlayacak ve muhtemelen kamuoyunu oldukça meşgul edecek.

Biz de ünlülerin taciz davaları bir yana, her kesimden kadının yaşadığı bu olayın hukuki boyutunu avukat Ömer Durak'la konuştuk. Ünlülerin avukatı olarak da tanınan ve halen Buket Saygı'nın avukatlığını da sürderin Durak taciz davalarının Türkiye boyutunu anlattı...

Taciz göreceli bir kavram mıdır? Birinin motivasyon dediğini, diğeri taciz olarak algılayabilir mi?

Bu, doktrinde de tartışmalı bir konu. Hangi eylemin cinsel suistimal amaçlı olduğunu anlamak bazen zordur. Çünkü ikili dialoglarda, bu durum naz, oyun ya da fantazi diye de adlandırılabilir. Benim inancıma göre bunun bir tek kriteri var, o da taraflardan birinin istememesi.

Yasaların önünde tacizi kanıtlayacak deliller neler?

Bu işin sonunda biri zarar görmüşse, birileri duymuş, görmüşse, sarkıntılık eylemi yazılı şekilde yapılmışsa, (mektup, mesaj, duvara da yazabilirsiniz, karşıdan el işareti de yapabilirsiniz), yani bunu ispat edecek her türlü şey delildir. Gören şahit de delildir, aldığınız teyp kaseti de delildir.

Bu tarz olayların çoğu delilsizlikten ortaya çıkarılamıyor değil mi?

Elbette. Bazıları da hiç şikayette bulunmuyor. Benim inancım şudur ki bu tür cinsel suistimal mağdurlarının bir çoğu korkularından şikayetçi olmuyorlar. Şikayet edenler de ispat güçlüğü çekiyorlar. Bu iş mektuplu, mesajlı hale geldikten sonra belki de yargıya intikal ettirilebilir ama bir çok olay hiç yargıya gitmeden mevcut durum kaybediliyor. Yani olay ört pas ediliyor!

'Tacizi hak etmek' diye bir şey olabilir mi sizce?

Bence böyle bir şey olamaz çünkü eğer cinsel suistimal boyutuna geçen bir durum varsa, karşı taraf ne yapsa yapsın bunu hak etmez.

Buket Saygı için sanki biraz böyle bir durum yaratılmıştı...

Basın burada işi biraz da magazinsel boyuta getirmek için insanların özel yaşamlarına, profesyonelce yaptıkları fotoğraflara dayandırdılar. Son derece normal olan şeyleri, sanki işlenen suçu yumuşatabilmek amacıyla değerlendirdiler. İki insan arasında gerçekleşen, birinin istemediği, diğerinin zorladığı bir olaydı bu. Daha önce yapılanlar bu suçu aklamayacaktır.

Peki taciz davası açmak isteyen bir kadını hukuksal olarak neler bekliyor?

Haksızlığa uğradığınızı, yasadışı bir hareketle karşı karşıya kaldığınızı hissettiğiniz anda yapacağınız tek şey her vatandaş gibi savcılığa, mahkemelere başvurup, başınıza gelenleri ve delillerinizi sunmak olmalıdır. Gerek avukat kanalıyla, gerek şahsen, mahkemeye başvurarak haklı davasını sürdürebilir.

En fazla ne kadar süre içinde dava açma hakkı var?

Cinsel suistimale uğradığınız olaylarda, kanunda 6 aylık bir zaman aşımı süresi vardır. Olay üzerinden 6 ay geçmişse ve şikayette bulunmamışsanız, şikayet hakkınız zaman aşımı nedeniyle kalkar.

Türk Ceza Kanunu'nun bu konuya öngördüğü cezaları yeterli buluyor musunuz?

Yeterli buluyorum çünkü bizim hukukumuzun genel olarak Avrupa ya da Amerikan Hukuku'ndan çok bir farkı yok. Ancak ben bir hukukçu olarak adaletin daha kısa bir süre içinde yerini bulmasından yanayım.

Kanun, laf atma için 3 aydan 1 yıla, sarkıntılık için 6 aydan 2 yıla, tasaddi içinse 3,5 yıla kadar ceza öngörüyor. Cezanın altıda biri düşürülüp kalanın da %45'i uygulanıyor. Sonuçta sizce cezanın bir caydırıcılığı kalıyor mu ?

Tabii ki kanunda caydırıcılık olması gerekiyor ama maalesef dünyanın her yerinde böyle uygulamalar var. Zaten bu eylemi ilk defa işlediğinizse cezanız muhtemelen tecil edilecektir. Şahsi görüşüme göre infaz kanunu gözden geçirilmelidir.

Yabancı ülkelerde cezaların çok daha ağır olmasının nedeni ne?

Bence bu tamamen demokrasi sürecinden geçen bir şey. Biz bu süreçten yavaş yavaş geçiyoruz. Avrupa'da bu süreç önceden ve daha akıllıca yapıldığı için yaptırımları daha güçlü.

Siz ünlülerin avukatısınız. Sizce ünlü bir kadın için tacize uğradığını açıklamak normal birine göre daha mı kolaydır?

Bence tacize uğrayan kişinin karakteriyle bağlantılı. Bu işin sansasyonel boyutu var. Bütün medya ilgi gösteriyor. Bundan çok fazla çekinmeyecekse tacize uğradığını açıklıyor. Tabii bazıları da kötü niyetli olabilir ve daha çok ilgi çekmek için yapabilir.

Ünlü erkekler taciz konusunda daha mı cesur oluyorlar?

Bu çok zor bir soru. Ünlü insanların yaşayış tarzlarından, toplumda gördükleri itibardan, ekonomik güçlerinden dolayı, sırf bu konuda değil de, hayatlarının her alanında biraz daha cüretkar oluyorlar gibi geliyor bana.

Mehmet Ali Erbil'i kameraların önünde Seda Sayan'ın kalçasını ellerken görüyoruz. Bu tip olaylar taciz gibi hassas bir konuyu basitleştirmiş olmuyor mu?

Bu tür şeyler vahim bir olayı ucuzlatır. Bizim ülkemizde bir yandan bomba gibi patlayan vahim bir olay, bir süre sonra komedi programlarında espriye dönüşebiliyor. Bir insana zorla yapılan her şeyin o insanın psikolojisinde kötü etkiler bıraktığını düşünüyorum. Bir de bunun üzerine yapılacak komik benzetmelerin ve esprilerin o insanı daha çok üzeceğine inanıyorum. O yüzden toplum bu konularda yanlış yönlendiriliyor olabilir.

Peki bu konunun sıkça reklam amaçlı kullanılması insanları duyarsızlaştırmaz mı?

Vahim bir olay ne kadar sık görülürse alacağınız tepki de azalır. Burada gerçekten zarar görmüş ve şikayetçi olan kişilerin seslerinin duyurulması gerekiyor. Kendine bu konuda başka çıkarlar sağlayanların dikkate alınmaması lazım.

Ünlü kadınların aylarca mahkemelerde uğraşacaklarına tacizciyi 'Basının ve Reha Muhtar'ın adaletine bırakalım' diye bir intikam planı uygulama ihtimali var mı?

Biz de çok kötü bir alışkanlık var. Davanın sonu hiç beklenmeden yargılayıp hatta mahkum ediyoruz. Haksız yere itham edilen birinin basında böyle yer almasının acısını ancak o kişi bilebilir. Bir suça ilişkin iddianız varsa bunun karar mercii sadece ve sadece mahkemelerdir.

Taciz nedir?

Haberin Devamı

Uzmanlar tacizi, erkeklerin kadınlara yönelttikleri saldırganlığın bir parçası olarak görüyorlar. Saldırı güçsüz ve zayıf konumda olanlara daha güçlü ve egemenliği elinde bulunduran kişiler tarafından yöneltilir. Cinsel taciz, kişinin istemediği cinsel ilgi ile karşılaşmasıdır. Cinsel taciz çimdik atma, öpme, sarılma, sürtünme, okşama ve oral sekse zorlama gibi ırz ve namusa tasaddi adı verilen bir dokunma davranışı olabileceği gibi; laf atma, ıslık çalma, göz süzme, cinsel organlarını gösterme (teşhircilik), telefonla rahatsız etme, yazılı mesaj gönderme gibi sarkıntılık davranışı biçiminde de olabilir.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!