Güncelleme Tarihi:
PROF. DR. OZAN ERDİNÇ (YTÜ AFET VE ENERJİ ÇOK DİSİPLİNLİ ÇALIŞMA GRUBU): GALATASARAY STADI GÜNEŞ SANTRALI OLSUN
* Galatasaray’ın stadında çatı sistemleri kurulu. Burası afetten sonra güneş enerji toplanma alanı olabilir. Ancak şimdiden tasarlamak şart. Burada sabit bir batarya depolama sistemi kurulabilir.
* Belirli alanlara offroad lastiklere ve güçlü yapıya ve büyük yakıt tanklarına sahip, yıkıntılı alanlara girebilecek jeneratör taşıyan araçlar konumlandırılmalı. Üzerinde güneş panelleri olan, güçlü bataryalara sahip araçların da artık kullanılmaya başlanması şart.
* Elektrik kesintisine karşı şehir şebekesinden bağımsız güneş enerjisi sistemleri kullanılmalı. Jeneratör sayısı ve gücü hemen arttırılmalı.
ALİ GÜVENÇ KİRAZ (GAYRİMENKUL HUKUKU DERNEĞİ BAŞKANI, AVUKAT): MAHALLELERDE GÖREV PAYLAŞIMI YAPILMALI
* İBB acil deprem eylem planı kararı çıkarmalı. İlçe belediyeleri de tıpkı imar planı hazırlar gibi kendi konumuna, nüfusuna ve konut stokuna göre hazırlıklarını yapmalı. Bu planlamada barınma, güvenlik ve gıda ihtiyaçları öncelikli olarak organize edilmeli.
* Mahalle bazlı örgütlenme kurulmalı. İlçe belediyeleri ‘Koordinasyon noktası var buraya gel’ dememeli. Her mahallede bir birim olmalı. O mahallede insanların birbirini tanıması önemli. Afet sonrası kim arama kurtarmaya destek olacak, kim kamu ile iletişimde olacak, mahallede doktor hemşire varsa nasıl katkı sağlayacak gibi her başlık düşünülmeli. Belli aralıklarla bu mahalle sakinleri tatbikatlar yaparak eksikleri de giderebilir.
TANER YÜZGEÇ (TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU BAŞKANI): ARAMA KURTARMAYI HERKES ÖĞRENMELİ
* Ortaokul, liseden başlayarak her kesime ilkyardım, deprem sonrası arama kurtarma eğitimi verilmeli.
* Kâğıt üzerinde deprem sonrası yapılacaklar var. Ama kâğıt üzerinde kalmamalı. Yapılacak etkili tatbikatlarla konu canlı tutulmalı.
* Olası İstanbul depreminde on binlerce arama kurtarma ekibi gerekecek. Bugünden, farklı meslek grupları ile buna hazırlık yapılmalı.
PROF. DR. MİKDAT KADIOĞLU (İTÜ ACİL DURUM VE AFET YÖNETİMİ ANABİLİM DALI ÖĞRETİM ÜYESİ): ‘RİSK HARİTASI’ ÇIKARILSIN
* İstanbul ve civarı ile birlikte ülkenin bekasını tehdit eden deprem riskini yönetilebilir ve tolere edilebilir bir seviyeye indirgemek için derhal ‘ulusal seferberlik’ başlatılmalı.
* Şu an İstanbul’da 100 bine yakın yıkılmak üzere olan bina var. Önce bu binalarda iyileştirme yapılmalı. Japonya’daki gibi bu binalara dışarıdan çelik kafesler giydirilebilir. Orada bu yöntem genelde tarihi eserler için uygulanıyor. Bunun için çelik mi, çelik kafesler mi alınması gerekiyorsa alınmalı.
* Söz konusu 100 bin binada, içinde insanlar yaşarken de toptan göçmeyi önlemek mümkün. Bu yüzden önce buralara acil müdahale edilmesi lazım. Önemli olan uçağın düşmemesi. Düştükten sonra parçaları bir araya getirmenin anlamı yok. Bu yüzden onu havada tutmak için (evleri ayakta tutmak için) her türlü bakım-onarım yapılmalı. Önce tabut olacak evleri tabutluktan çıkarmamız lazım.
* Biz yıllardır kriz yönetimini, afet yönetimi sandık. Ancak ‘afet yönetimi’, risk yönetimi ve kriz yönetiminden oluşur. Risk yönetimi yapmazsanız, krizi de yönetemezsiniz. Yoksa bu ‘keriz yönetimi’ olur. Bu nedenle polisi, valisi, özel sektörü, sanayi ve ticaret odaları yani kentin tüm bileşenleriyle masaya oturmak lazım.
* İstanbul için tehlike haritası çıkarılmalı. Tek sorun fay değil. Taşkın, heyelan, çığ, tsunami vs. hepsi düşünülmeli. Şu an vatandaş bir yere gecekondu kuruyor ve devlet vatandaşın peşinden gidiyor. Bunun yerine, tüm tehlikeleri içeren bir yasa ve buna göre yerleşim yerleri belirlemesi lazım.
KUBİLAY KAPTAN (AFET UZMANI, İNŞAAT MÜHENDİSİ): HAVALİMANI ÜS OLSUN
* GSM ve internet şebekelerinin en ufak bir depremde bile çöktüğünü biliyoruz. Artık bu şirketleri karşımıza alıp onlara, “Eğer bu ülkede hizmet vermeye devam etmek istiyorsan hemen gerekli yatırımları tamamla” demeliyiz. Ve hızla onları stres testlerine sokmalıyız. Depremde bu şebekelerin belirli ölçülerde çalışmasını garanti altına almalıyız.
* Atatürk Havalimanı afet üssüne dönüştürülmeli. Çok acil.
* AFAD’ın yapısının hızla düzenlenmesi, afet düzenine geçmesi gerekiyor. Tüm koordinasyon onda olmalı. Teknik ve teknolojik kabiliyetinin de arttırılması gerekiyor.
PROF. DR. NAMIK ÇAĞATAY (BİLİM AKADEMİSİ ÜYESİ, YERBİLİMCİ): OKULLARA AFET DERSİ KONULMALI
* Orta ve uzun vadede, halkımızın depremi de içeren sel, heyelan, kuraklık, kasırga, orman yangınları gibi doğal afteler konusunda eğitilmesi ve bilinçlendirilmesi gerekiyor. Bunun için özellikle görsel medyada eşzamanlı ve sürekli kısa bilgilendirici yayınlar yapılmalı.
* Okul müfredatlarına depremin ve diğer doğal afetlerin nasıl oluştuğunu, verebileceği zararları ve bu zararları azaltmak için alınması gereken tedbirleri içeren bir ‘yerbilimleri veya coğrafya’ dersinin konulması gerekir.
* İstanbul’u deprem güvenli bir şehir haline getirmek için gerekli yasal düzenlemeleri yaparak, öncelikle gerçek anlamda kentsel dönüşümü hızlı bir şekilde devreye sokmalıyız.
* Başta hastaneler ve okullar olmak üzere tüm kamu binaları, tüm konutlar ve tarihi yapıların hızlı bir şekilde depreme dayanıklılık testleri yapılmalı.
PROF. DR. YÜCEL YILMAZ (BİLİM AKADEMİSİ ÜYESİ, YERBİLİMCİ): HER MAHALLEDE KURTARMA EKİBİ
* Mahallelerde deprem bilincini geliştirmek ve ekipler kurmak lazım. Ve bu ekipleri, nüfusa göre, çemberleri genişleterek birbirine eklemek gerekiyor. Nüfusu yoğun yerlerden başlayarak, mahalleliyi afete hazırlayacak bilgilendirme grupları kurulmalı. Üstelik bu bedava!
* İstanbul’da bugün bir kaza olunca bile trafik saatlerce tıkanıyor. Bir de deprem anını düşünün! Üstelik çok dar sokaklarımız var. Bu nedenle İstanbul kendisinde var olan imkânı, ‘deniz trafiğini’ kullanmalı.
* İstanbul’un üç tarafı denizlerle kaplı. Her iki taraf da yarımada. Acilen denize ulaşan yollar açılmalı. Ta sırtlara varan kestirme yollarla şehri denize bağlamak lazım. En azından olası deprem anında yaralılar rahatça hastanelere taşınabilir, sağ çıkanlara gıda ve diğer yardımlar deniz yoluyla ulaştırılabilir.