Tabanda kayma var

Güncelleme Tarihi:

Tabanda kayma var
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 07, 2007 00:54

Genç Parti bu sefer 2002’deki yüzde 17’lik İzmir başarısını yakalayacak mı? Bu partiden CHP’ye kaymalar var, tıpkı ANAVATAN’dan da olduğu gibi. Ancak CHP’den de MHP’ye kayma olduğu bir gerçek. Tarafsız gözlemciler cumhurbaşkanlığı seçimi üzerine kopan fırtınanın İzmir’de Baykal’a can simidi olduğu görüşünde. Ama CHP’liler bu sıcakta sokakta vatandaşı bulamamaktan şikayetçi...

BALIKPAZARI’nda 15 kişiye "Hangi parti?" diye sordum. 13’ünden "Genç Parti" yanıtını aldım. Elbette ki İzmir, Balıkpazarı’ndan ibaret değil. İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Erol Akıncılar’ın bu aktarımı, GP’nin İzmir’de oy artıracağı anlamına gelmiyor. Akıncılar, İzmirlilerin en iyi adaylarından ikisinin -Işılay Saygın ve Burhan Özfatura- DP’de olduklarını hatırlatıyor, ama "yüzde yüz İzmirli" bu isimler DP ancak ülke barajını aşarsa seçilme şansına sahip olacaklar. Genç Parti bu sefer 2002’deki yüzde 17’lik İzmir başarısını yakalayacak mı? Bu partiden CHP’ye kaymalar var, tıpkı ANAVATAN’dan da olduğu gibi. Ancak CHP’den de MHP’ye kayma olduğu bir gerçek.

TÜRKİYE SEVDALILARI

MHP’nin Konak’taki İl Merkezi, mimar elinden çıkma dekorasyon geçirmiş. Sade deri koltuklar, klimalı tertemiz bir ortam, dondurma ikramı. İl Başkanı Müsavat Dervişoğlu’nun makamının karşısında, üzerinde "Türkiye Sevdalıları Odası" yazan bir mekán var. Burası herkese açık bir mekán, duvarlarında sadece Atatürk, İnönü ve dava arkadaşlarının bir fotoğrafı asılı, parti işaretleri bilhassa konmamış. MHP’liler geçen seçime göre üç katı ilgi gördüklerini söylemekteler. Ancak Başkan Dervişoğlu’na göre 1969 yılından bu yana Türkiye’nin gördüğü siyasi tansiyonu en düşük seçim bu. Vatandaş seçimin sonucunu merak ediyor ama kendini bu sürece ait hissetmeyenlerin sayısı çok. İzmirli vatandaş sokaktan geçen seçim otobüsleriyle, çarşıda propagandaya çıkan partililerle pek ilgili değil.
/images/100/0x0/55eaaad1f018fbb8f88f0590

ÇAKMUR’U YAKALARIZ

İzmir; İstanbul ve Ankara’nın aksine AKP’ye hálá direniyor. Pazar akşamı geç vakit hálá açık olan Konak seçim bürosunda CHP İlçe Başkanı Tayfun Emre ile karşılaşıyorum. CHP’liler sıcak nedeniyle sokakta vatandaşı bulamamaktan şikáyetçi. Yine de CHP’lilerin 1. parti konumunu kaybetme gibi bir endişeleri yok. 1989 seçimlerinde Yüksel Çakmur’un oyunu yakalayacaklarını düşünüyorlar. Buna karşılık AKP’nin en ufak bir oy artışının CHP açısından karizmayı çizdirme anlamına geleceği de kesin.

ADAYLARIMIZ KALİTELİ

CHP İl Yönetim Kurulu üyesi sosyolog Ayşegül Önen ve yıllarını bu partiye vermiş Nimet Haytabay’a CHP’de kadın aday sayısının neden az olduğunu sormadan edemezdim. "Ama bizim adaylarımız kaliteli" yanıtı elbette yetersiz. Nitekim Ayşegül Önen, AB standartlarında politika yapmak için listelerde arka arkaya bir kadın, bir erkek yerleştirmek olan fermuar sisteminin gerekliliğinden söz ediyor. Siyasi partiler yasasını değiştirme gereği de cabası. Kotanın seçmen listelerinde uygulanmamasından duydukları rahatsızlığı hissetmemek mümkün değil. Nimet Haytabay ise Kadın Kolları’nın bir tür negatif ayrımcılık yarattığı görüşünde. Ve tabii CHP’lilerin kendilerinin de yadsımadıkları bir başka gerçek: Seçmen gençleşirken adaylar yaşlanıyor. Tarafsız gözlemciler cumhurbaşkanlığı seçimi üzerine kopan fırtınanın İzmir’de Baykal’a can simidi olduğu görüşünde. Zira bu olay, merkez partilerinin önünü kesmiş durumda.

İzmir’in ’Doğu’su

KADİFEKALE’deyseniz Doğu’dasınız. Buraya helikopterle inen biri kesinlikle İzmir’de olduğunu anlayamaz, halı dokuyan kadınından başlayarak bir Doğu Anadolu beldesinde sanır kendini. İzmir’in "kurtarılmış bölge"si Kadifekale’de BMW’den inen bir genç adam, eczaneye girip parasız ilaç alıyor, hem de yeşil kartla. Eczanede oturan Alparslan Savaşçıoğu uzun yıllar SSK’da çalışmış. Bu beyefendiye göre Kadifekale’de insanlar bedavaya alışmış. Elektrik, su kaçak ve bir de yeşil kart. Kadifekale’nin Doğulu sakinleri TOKİ konutlarına gitmek istemiyor; çünkü apartman masrafı, asansör parası derken kayıt kuyut altına girmek gözlerini korkutuyor. Kadifekale en çok kime mi oy verecek? AKP’ye ve Kürt adaylara...

Uzan’ı seviyoruz

GENÇ Parti’nin Mazot 1 YTL kampanyası, İzmir’in kırsalında kulağa hoş gelmiş. 1. bölge 1. sıra adayı Cem Uzan’ın afişlerinde, Başbakan İzmir’den çıkacak yazıyor. GP İl Başkanı Abdullah Öz, mazotu 1 YTL’ye satmakla yine de yüzde 20 kár edileceğinin altını çiziyor; çünkü maliyet 80 kuruş. Başkan Öz, Türkiye çapında 128 kadın adaya ve adaylar bakımından en düşük yaş ortalamasına sahip olmakla övünüyor. GP’ye oy verecek olan 19-23 yaş arası gençlere "Neden GP, neden Cem Uzan?" diye sorduk, bakın ne dediler:

GP ruhumu okşadı (Fatma Konter).

Gençlere öncelik veriyorlar (Ebru Dinler).

Cem Uzan’ı laik ve demokratik olduğu için seviyorum (Ali Tibet).

Laik... Ayrıca genç ve dinamik (Hülya Buldan).

Türkiye’nin sorunlarını çözecek. Diğerleri ne yaptı ki? GP’nin her şeyi net, soru işareti yok (Fulden Şavutlu).

Cem Uzan hem ekonomiden anlayan hem de Atatürkçü olan tek lider (Engin Kınalı).

Cem Uzan’ı her yönüyle seviyorum (Adnan Günalçı).

Genç olduğu için (İbrahim Kahraman)

Ona güveniyoruz (Fatih Karaoğlu-Figen İçer-Atilla Çalışkaner).

Genç, Türk milletini seviyor (Özgür Kapısız).

Genç olduğu için (İbrahim Kahraman).

Her konuştuğu beynime işledi (Şengül Çılgın).

Ve bir anne: Üniversite harçlarını kaldıracağı için. Çünkü çocuğum okuldan bu yüzden atıldı (Ağlıyor) (Cevahir Dinleyazlı).

Türbanlılar MHP’ye türbansız Tuba AKP’ye

İzmir’in sembolü de olan ünlü saat kulesinin önünde fotoğraf çektiren 5 genç kıza hangi partiye oy vereceklerini sordum. İkisinin başı türbanlı, üçünün açık. Başörtülü genç kızlar elleriyle bozkurt işareti yaptılar. Dördü "MHP", soldaki başı açık Tuba, "AKP" dedi. İçlerinden biri (ortada duran adaşım Zeynep) CHP’ye de verebilirmiş! MHP ile CHP arasında tercihte zorlanıyorlarmış. Bu da 22 Temmuz seçimlerine özgü bir durum olsa gerek. Seçim sohbetinin ardından bu kez hep beraber objektifin karşısına geçip, seçim hatırası çektiriyoruz.

Yiğit yatağında yiğit saklanır

Yiğit attan düşer

yine atlanır

Yiğit olan her

yaraya katlanır

Yiğit yatağında

yiğit saklanır


75 yaşındaki DP’li Ali Çapan için, kendi yazdığı bir şiir çok şey ifade ediyor. 73 yaşındaki Fevzi Zeybek ise Sinirli Köyü’nün DP eski bucak başkanıymış. 1960 ihtilalinde içeri almışlar, işkence görmüş. Yaşlı DP’liler bu partinin devamıyız diyenlerden kurtuldukları ve öze dönüş olduğu görüşündeler. Ama büyük bir sorun var, o da gençlerin geçmişi bilmemesi. İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Erol Akıncılar da benzer görüşte: "DP 1960’ta bitmiş. DP’nin aslını bilenlerin en genci bugün 67 yaşında. Artık CHP-Demokrat Parti diye bir çatışma da kalmamış." Akıncılar’a göre DYP DP’ye dönüşmese seçmen algısı bakımından daha iyi olurdu.

’6.39’un adresi belli

DSP’nin 1999’da aldığı yüzde 38.63’lük oy oranının hepsini 2002’de CHP alamadı ve yüzde 29.06’da kaldı. Arada YTP’nin 2002’deki yüzde 3.18’ini çıkardığınızda nereye gittiği araştırılması gereken yüzde 6.39’luk bir oy var. İşte bu aşamada Genç Parti devreye giriyor. GP’nin geçen seçimdeki yüzde 17.51’lik oyunun içinde solun kaybettiği bu oylar var. Bu nedenle GP’nin oy tabanında sol oyların varlığı yadsınamaz bir gerçek. GP’yi destekleyen seçmenin en az üçte biri, eskinin sol seçmeni olarak karşımıza çıkıyor. GP sağdan çok sol oyları bölüyor.

Biz onu asardık

"BEBEK katilini asmayıp da besleyecek miydik? Biz olsaydık asardık tabii..." AKP İzmir İl Merkezi’nde Başkan Aydın Şengül’ün odasında yapılan strateji toplantısında araya girdik. İzmir adayı Prof. Nükhet Hotar ve ekibi, eylem planı yapmaktalar. Nükhet Hotar, AKP’nin sosyal işlerden sorumlu başkan yardımcısı. Partide yükselmiş, bir dönem Avrupa Birliği ile ilişkilere bakmış, 40’lı yaşlarında sakin, zarif ve hoş bir kadın. Seçim meydanlarında süren asma kesme yarışı bana göre o kadar erkeksi ki, onun gibi bir kadının ağzından "Biz asardık" lafını işitince siyasetin kadınları da erkekleştirdiğine ikna oluyorum. Bahçeli’nin meydana fırlattığı ipin üzerine o sırada bir de gözümün önüne Saddam’ın asılma sahneleri geliyor. Ardından AKP’nin tarım reformu hakkında anlatılanları dinlemekte güçlük çekiyorum. AKP İzmir İl Merkezi ziyaretimden olumlu izlenimlerim de var. AKP başka partilere de model olması gereken bir çalışma yöntemi benimsemiş. İzmir’de muhacirlerin yaşadığı bölge gibi zayıf olduğu yerleri incelemiş. Güçlü ve zayıf yönlerini, fırsatları ve riskleri çıkarmış. Bu tablo çalışılıyor, ekiplerini oluşturuyor. 9’ar kişilik sandık kurulları evleri ziyaret ediyor. 28 ilçenin tamamı koordinasyon içinde çalışıyor. Yöntem belli, akış belli. Muhtarlar, STK’lar, esnaf ve mahalle ziyaretleri planlı biçimde yapılıyor. İzmir, eğitimli ve zengin, orta direk, düşük gelirli kenar semtler diye üçe ayrılmış.

CD’Lİ ZİYARET Bence diğer partiler AKP’yi evlere hediye götürmekle suçlayacakları yerde bu planlı çalışma yöntemini kendilerine de uyarlasınlar; çünkü AKP heyetleri ev ziyaretlerine tanıtım CD’si ile gidiyor ve bu CD’leri seyrettiriyor. Evinde bilgisayarı olmayan da olan başka yere davet ediliyor. Bu kadar çalışmaya AKP İzmir’de oy kaybeder mi? Bunun yanıtını MHP ve Genç Parti oyları tayin edecek.

Gávurluk iltifat

AKP 1. bölge 2. sıra adayı Nükhet Hotar, Başbakan Erdoğan’ın İzmir’den gávur diye söz etmesinin amacından saptırılarak yanlış anlaşıldığı kanısında. Hotar, gávur İzmir’in bu şehrin kendine özel güzel bir tanımlama olduğunu, Batı’ya, Avrupa değerlerine yakın oluşunu temsil ettiğini söylüyor. Özetle, gávur İzmir aslında bir iltifat. Başbakan ne düşünerek bunu söylemişse fark etmez, bence de böyle okunmalı.

Sonucu önce yüzde 10 barajının kaç parti tarafından geçileceği tayin edecek. CHP 1. parti olacak ama oylarını yüzde 40’a çıkarsa bile uygulanan sistem, sonuçları altüst edebilir. MHP, DP ve GP ülke barajını aşarlarsa İzmir’den ikişer milletvekilleri olur. MHP 3’leyebilir de. 3 parti barajı geçerse bu MHP olabilir. Sadece CHP ve AKP kalırlarsa 2002’deki gibi 16+8 olasıdır. Ama bu sonuç baraj nedeniyle vatandaşın tercihini yansıtmayacak. Zaten ne zamandır bu adaletsizliğin sonuçlarına katlanmıyor muyuz?
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!