OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 09, 2003 00:00
Allah biliyor ya, hayatımda yaptığım en zorlu röportajlardan biriydi. Sorun, röportajın Moskova üzerinden telefon konferansıyla yapılmasında değildi. Sorun, sorulacak soruları önceden görmek isteyen ‘‘o tarafın organizatörlerinin’’ dayatmasıydı. Sorun, t.A.T.u kızlarının ‘‘ağzı var dili yok’’ türünden bir ‘‘proje elemanı’’ olmalarından kaynaklanıyordu. t.A.T.u, málûmunuz, bir gruptan ziyade, bir ‘‘proje...’’ Bir mamûl misáli tasarlanıp, üretilip piyasaya sürülmüş. Lezbiyen olduğu rivayet edilen çift Lena (19) ve Yulia (20), anladığımız kadarıyla Karga'dan başka kuş, kendilerinden başka grup, şu, bu, o, tanımıyor. Yapımcıları da öyle kolay kolay da soru moru kabul etmiyor. Biz de ne yapalım, kendilerine; ‘‘Peki, o zaman’’ soruları sorduk. ‘‘Madem ki bu kez, sorulması farz olan kimi soruları soramıyoruz, sorabildiklerimize de uzun boylu cevaplar alamıyoruz. Bir başka bahara...’’ diye düşündük. Yakın ama o bahar, bekliyoruz... t.A.T.u, 13 Ağustos Çarşamba akşamı, ‘‘Electronically Yours’’ gecesinde İstanbul Park Orman'da sahne alacak. Biz kendileriyle salı günü ‘‘yüzyüze’’ görüşmeyi umuyoruz.İstanbul'a gelmeye nasıl karar verdiniz? Türkiye hakkında herhangi bir fikriniz var mı?-‘‘Sıcak’’ olduğunu biliyoruz. Oraya gerçekten gelmek istiyoruz.Skandal kelimesi neredeyse markanız oldu. Çoğu insan, yaptığınız pek çok şeyi, bir promosyon kampanyasının uzantısı bábında, taammüden, bilerek ve isteyerek yaptığınızı düşünüyor?- Bu konulara girmek istemiyoruz. Hayat, bizim hayatımız. Bu bizim özel hayatımız. Kimse bu konuda bir yorum yapamaz. Biz kimsek oyuz.Ki, bu da beni üçüncü soruma getiriyor. Herhalde farkındasınızdır; kariyerinizi tamamen ‘‘özel hayatınız’’ üzerine kurmuş durumdasınız. Bu gerilimi, kárlı bir getirisi olduğu için canlı tutmaya çalışıyor olabilir misiniz? Tam olarak kendi kelimelerinizle ifade etmenizi istesem: Hem şu söz konusu mefhumu yaşayışınız açısından hem de kelime mánásıyla: Sizin özeliniz ne kadar özeldir?- Bu soru Yulia ile ilişkimize dair olduğu için, yanıt vermek istemiyorum açıkçası. (Soruları genellikle Lena yanıtlıyor.) Bu tür soruları yanıtlamıyoruz.Tamam o zaman... Peki bir müzik grubundan öte bir proje olarak algılanmaktan memnun musunuz?-Biz t.A.T.u.'yuz. Biz neysek oyuz. Bizim nasıl algılandığımızla ilgili bir derdimiz yok.Bizde henüz gösterilmediği için soruyorum. Yakında Türkiye'de de vizyona girecek olan, İsveçli yönetmen Lukas Moodyssen'in yönettiği
film, ‘‘Lilja 4Ever’’ ergenlik çağındaki Rus bir fahiÅŸenin trajik öyküsünü aktarıyor. MüziÄŸiniz, bu filmin so-und-track'inde mevcut. Rus fahiÅŸeler hakkındaki düşüncenizi, genel olarak fahiÅŸelik ‘‘müessesesi’’ ve çocuk tacizi hakkındaki fikirlerinizi merak ediyorum.-Henüz filmi görmüş deÄŸiliz. Ama konunun ne olduÄŸunu biliyoruz. Åžunu söyleyebilirim: EÄŸer bu ÅŸekilde, ticari yollardan, mal satarak para kazanmak istiyorlarsa... Ä°nsanları bilirsiniz... Ä°ÅŸte, her ÅŸey buna baÄŸlı... Sosyal hayatlarını nasıl yaÅŸadıkları kendilerine kalmış bir ÅŸey.FahiÅŸelik müessesesini sosyal hayat mı addediyorsunuz?- Evet, bence öyle... Tamam, bence de bu harika bir ÅŸey deÄŸil. Sanırım kimse böyle bir ÅŸey yapmayı seçmez ayrıca.Morrissey, The Smiths grubunun eski solisti, onun ÅŸarkısı olan ‘‘How Soon Is Now?’’ ile yaptığınız cover'ı epey beÄŸenmiÅŸ, fakat kim olduÄŸunuzu bilmediÄŸini söylemiÅŸ. Bunun üzerine, ‘‘ergenlik çağında Rus lezbiyenler’’ yanıtını almış. O da soruyu yine bir soruyla yanıtlamış: ‘‘Hepimiz öyle deÄŸil miyiz?’’ Bu yorum hakkında ne düşünüyorsunuz? Siz kendi adınıza The Smiths hayranı mısınız?- Biz kimseye hayran deÄŸiliz. Biz kendi tarzımızda müzikler dinleriz. Bazı ÅŸarkıları beÄŸeniriz, bazı ÅŸarkıları beÄŸenmeyiz. Farklı tarzlarda müzik dinleriz. Bizim söylediÄŸimiz ÅŸarkısını seviyoruz.Konserleriniz ve klipleriniz, birçok ülke ve TV kanalında sansüre uÄŸradı. Bu durumun sizi daha çok provoke ettiÄŸi söylenebilir mi?- Gayet memnunuz. Bakalım, daha göreceÄŸiz...Grubunuzun adının açılımı ‘‘Ta Lyubit Tu’’ yani Rusça'da ‘‘Bu kız ÅŸu kızı seviyor’’ anlamına gelen bir cümle. Sevginizin sonsuza dek báki kalacağına inanıyor musunuz? Yoksa durum, bir sonraki ‘‘proje’’ye göre deÄŸiÅŸir mi?- t.A.T.u, t.A.T.u anlamına geliyor. BaÅŸka bir ÅŸey deÄŸil. O kadar yani. Biz... Nerede, ne zaman, nasıl olduÄŸu önemli deÄŸil. Birlikte olmamız önemli. Hiçbir ÅŸeyden de korkmuyoruz.Â
button