Güncelleme Tarihi:
İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Muhammed Emin Tokcan, Emin Taş, Ali Tokcan, Ramazan Karabulut, Yüksel Özdemir, Yalçın Şahin, Atilla Kivik, Bahri Demir, Bünyamin Kivik, Hayati Ak, Mehmet Yapıcı, Serdal Seferoğlu ve Hayri Kadı katıldı.
Duruşmada son savunmasını yapan sanık avukatlarından Kadir Kartal,dava konusu olayda ''cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak'' suçunu düzenleyen TCK'nın 313. maddesinde belirtilen şartların oluşmadığını ileri sürdü.
Sanıkların, Çeçenistan'da yaÅŸanan bu olaylar nedeniyle biraraya geldiklerini, dava konusu olayın ise bir takım baÅŸka nedenlerden dolayı bu ÅŸekilde geliÅŸtiÄŸini iddia eden Kartal, ''Bir KGB ajanının zorlamasıyla sanıkların otele gittiÄŸi söylenmektedir. Ancak dosyada buna iliÅŸkin bir ÅŸey yok. Maalesef ispat etme ÅŸansımız da olmadığı için bu konu üzerinde konuÅŸmayı da gereksiz görüyoruz'' diye konuÅŸtu.Â
   Â
DUYGUSAL SAVUNMA
   Â
Sanık avukatlarından Ethem Baykal da Muhammed Emin Tokcan'ın daha önce de bir gemi kaçırma olayına karıştığını, ardından özel bir televizyon kanalında yayınlanan röportajda, ''Ben bu yola başımı koydum. Ömrümü feda etmeye hazırım'' dediğini ve bu cümleye de konuşmanın bütününden ayrılarak iddianamede yer verildiğini bildirdi.
Çeçenistan'daki olayları anlatırken ''Yalnız Kurt da dövülerek öldürülmüştür'' dedikten sonra bir süre duygulanarak konuşmakta zorluk çeken Baykal, mahkeme heyetine bunun nedenini ''Yalnız Kurt'' olarak tanınan Çeçen lider Salman Raduyev'i tanıdığını söyleyerek açıkladı.
Sanıkların ''çete'' olarak nitelendirilip çek-senet tahsilatçısı durumuna düşürülmelerinin doÄŸru olmadığını savunan avukat Baykal, ''Haklarında istenen tüm diÄŸer maddelerin en üst sınırından ceza verinama 313. maddeden ceza vermeyin'' dedi.Â
Sanıklardan Emin TaÅŸ da kendilerine 313. maddeden ceza verilmesi durumunda, Türkiye'nin hayli kırılgan olan sosyal yapısında ÅŸimdiden öngörülemeyen sonuçlar ortaya çıkabileceÄŸini iddia ederek, Çeçenistan'da yaÅŸanan olaylarda nüfusun dörtte birinin hayatını kaybettiÄŸini ileri sürdü. Â
DuruÅŸma, dosyanın incelenerek kararın açıklanması için 30 Aralık 2002 tarihine ertelendi.Â
   Â
PROTESTO İÇİN SWISSOTEL'İ İŞGAL ETMİŞLERDİ
   Â
İstanbul DGM Cumhuriyet Başsavcılığı, Rusya'nın Çeçenistan'a müdahalesini protesto amacıyla 22 Nisan 2001 tarihinde Swissotel'i silahlı halde işgal ederek içerideki müşterileri yaklaşık 12 saat süreyle rehin tutan ve ardından teslim olan Muhammed Emin Tokcan ile diğer 12 kişi hakkında, TCK'nın 313. maddesinde düzenlenen ''cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak'' suçunun da aralarında bulunduğuçeşitli isnatlardan dolayı kamu davası açmıştı.
Davanın görüldüğü İstanbul 5 No'lu DGM'nin, DGM yasasındaki değişiklik uyarınca ''görevsizlik'' kararı vererek İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdiği dosya, bu mahkemenin de sanıkların üzerine atılı suçun 4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle MücadeleKanunu kapsamına girdiği görüşüne varması üzerine uyuşmazlığın giderilmesi amacıyla Yargıtay'a gönderilmişti.
Dosyayı inceleyen Yargıtay, sanıkların TCK'nın 313. maddesi uyarınca yargılanmaları gerektiği görüşüyle davaya bakmakla görevli mahkemenin İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi olduğunu kararlaştırmıştı.
Bu mahkemede süren davanın 18 Kasım 2002 tarihli duruÅŸmasında esashakkındaki görüşünü bildiren Ä°stanbul Cumhuriyet Savcısı Ziya HurÅŸit Karagün, sanıkların ''cürüm iÅŸlemek amacıyla çete oluÅŸturmak ve bu çeteye üye olmak'', ''birçok kiÅŸinin hürriyetini tahdit'', ''Korku ve panik yaratacak ÅŸekilde ateÅŸ açmak'' ve ''AteÅŸli Silahlar Kanunu'na muhalefet'' suçundan 7 ile 19 yıl arasında çeÅŸitli ağır hapis cezalarına çarptırılmalarını istemiÅŸti.Â